İKİ GÜN ÖNCE:
"Yağmur dur, Yağmur!" Adımın seslenilmesi ile durup arkamı döndüm. Ekin koşarak arkamdan geliyordu.
"Ne oldu yine? Ne yaptım?" Gözlerini devirip usanmış gibi baktı. Bende ona baygın bir bakış attım ve pes edip konuşmaya başladı.
"Yarın akşam bize gel diyecektim, Şermin teyze'yide getir hatta! Hem onun havası değişir, hem de sen karım ve oğlumla tanışırsın, böyle giderse bize gelmek aklının ucundan bile geçmeyecek!" Kaşlarımı kaldırıp
"Bak bu konuda doğru söylüyorsun, olan olaylar yüzünden hep bunu unutuyordum, yarın anneminde planı yoksa alır gelirim! Tanışalim artık şu gelin hanımla!" Deyip göz kırptım.
"Karımdan uzak dur seni pis cadaloz!"sinsi gülümsemem yüzümde yayılırken
"Ayağını denk al bence, yoksa kötü görümce Yağmur olurum!" Gözlerini kısıp
"Ben vazgeçtim, sen gelme!" Kötü karakter kahkahası atarak uzaklaştım ve
"Geleceğim" diyerek onu orada bıraktım. Bir zamanlar bir dakikamız bile ayrı geçmezdi, onu burada tek başına bırakmış olmama rağmen hâlâ aynıydı. Eğer o beni bırakıp gitmiş olsaydı ben kırılırdım biraz, kardeşten farksızdı benim için ve aramızın tekrar eskisi gibi olmasını umuyordum.
Onunla ilgili birçok şeyi kaçırmıştım, bu üzücüydü ve hepsi benim suçumdu. Kendimi herkesten izole etmem ve saklamam bütün ilişkilerimi zedelemişti. Biraz hastanenin bahçesinde oturup düşündüm, ben ailem ile olacak zamanı yoksaymıştım. Şimdi ise bütün o anılarımı tekrardan oluşturacaktım. Hastanenin ön tarafına geçip benden bir açıklama bekleyen muhabirlerin yanına yöneldim ve birkaç adımda önlerinde bittim, beni görür görmez hemen sorularını sormaya başladılar.
"Futbolcularınızın durumu nasıl?" Hepsini sakinleştirip
"Ikiside çok iyiler hâttâ yukarıda gülüyorlar" dedim. Başka bir spor muhabiri
"Sağlık bilgilerini alabilir miyiz? Gelecek maç oynayabilecekleri mi?" Muhabirlere odaklanıp
"Kadir'in durumu iyi ama ayağında orta derecede çatlak olduğu ve kasların zedelendiğini söyledi doktor ve Kadir genç olduğu için bunu atlatacağını, fizik tedavi ile bir ay süreceğini belirtti, bu bir ayda maalesef oynayamayacak. Ateş ise ayak parmağında küçük bir çatlak olduğunu ve iki güne iyileşeceğini söyledi. Yani futbolcularım, şuan gayet iyiler." Başka bir muhabir konuşmam biter bitmez
"Türkiye Futbol Fedarasyonu bu olaya el atıp karşı takımı ve Ahmet koç için soruşturma başlattı, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?" Açıkçası pek bir şeyin olacağını düşünmüyordum, onun gibi insanlar para karşılığında bütün sorunları çözebilirlerdi ve kesinlikle para cezasına çevereceklerdi cezasını.
"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum, iki gün sonra yeni bir maçım var ve gidip dinlenmek istiyorum, müsadenizle" diyerek sorularını duymazdan gelerek onlardan kurtulup arabaya bindim.
Arabayı çalıştırmadan önce annemi arayıp yarın akşam için oluşan plandan bahsetmek istedim. Birkaç çalıştan sonra telefona yanıt verdiğinde
"Alo anneciğim!"deyip telefon tutacağına yerleştirip hopörlere verdim sesini ve arabayı çalıştırıp yola çıktım.
"Çocuğum sen iyi misin? Takımın iyi mi?" Gülümsedim, bunca yıl bu sevgiden kendimi mahrum bırakmıştım.
"Korkulacak bir şey yok anneciğim, bende çok iyiyim, takımımda, senin dua benim yanımda olunca bana hiçbir şey olmaz!" Annem rahat bir nefes alıp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
360 DERECE AŞK
Dla nastolatkówKapak yapımı: soranoldumubeni Yağmur bir ailenin tek kızıdır. Babası dünyaca ünlü bir teknik direktör olan Yağmur, çocukluğunda futbolla baya ilgilenmiştir. Ama büyüyünce bir teknik direktör olacağını bilmiyordur. Yağmurun babası, kendi işini ve ünü...