No Advantage More // JenMin

4. Bölüm

Medyadaki video beni hep duygulandırır, bu bölümün bir kısmı için uygun olacağını düşünüyorum. Bu şarkının anlamı da en az kendisi kadar özel, bir bakmanızı tavsiye ederim. Bu arada aranızda Disney gençlik dizileriyle büyümüş ve benim gibi Hannah Montana'yı her izlediğinde duygulanan, hatta ara ara ağlayanınız var mı? Yeri gelmişken, huzur içinde yat Cameron Boyce 🌈

"Kimi seviyorsun?"

Bilerek yapıyor. Bunu bilerek yapıyor.

"Kimseyi sevmiyorum." dedim sanki bir şeyleri kanıtlamak ister gibi.

Kızlar olayı direkt anlamıştı ve Jisoo araya girdi bana yardım amaçlı.

"Bu kadar oyun yeter, biz gidelim." dedi.

Kalktık ve lavaboya doğru hızlı adımlarla yürüdük.

Gerçekten iyi hissetmiyorum. Bunu bildiği için bu soruyu sorduğuna eminim.

Lavaboda şansıma kimse yoktu ve aynaya baktım.

Sanırım bakmamalıydım çünkü gözyaşlarımı fazla tuttuğum için gözlerim kan çanağına dönmüştü.

Bunu farkeden kızlar hiçbir şey diyemediler. Çünkü diyemezdiler.. Sözün bittiği yer işte benim hayatımda burasıydı..

(1,5 sene önce)

Az önce Jimin'in üstüne düştüm. Bu ne kadar utanç verici biliyor musunuz? Bir de yanlışlıkla değil arkadaşlarımın atmasıyla. Bir aşık olduğum çocuğun üstüne düşmediğim kalmıştı, o da oldu.

Çocuğa 2,5 senedir aşığım ya, bir vazgeçemedim yani.

Yalnız o değil de çocuk benimle uğraşmaya başladı. Ben utancımdan ona bakamıyorum, oysa dibime dibime giriyor ya.

Lalisa'nın seslenmesiyle düşüncelerimden ayrıldım.

"Unnie, seni attığımızda ne kadar sırıttığını görmeliydin. Bir de arkandan baktı, ay bu çocuk kesin sana aşık var ya!"

"Bir saçmalama istersen arkadaşım. O ve bana aşık olmak. Alakası bile yok!"

"Jendeuk, bak göreceksin. Zaten onlar konuşurken de birkaç kez Jennie dediklerini duydum." dedi Rosé.

"Shipledim kanka, umarım gerçeksinizdir." dedi Jisoo.

"Heyecanlanıyorum bakın, lütfen gaz vermeyin." dedim heyecanlı bir şekilde konuşarak.

Lerris yanımıza geldi. Açıkçası bu çok garipti, eskiden çok konuştuğum bir arkadaşımdı ama onunla kavga ettikten sonra ne kadar barışsak da artık eskisi kadar sıkı değildik.

Onunla beraber bir arkadaşım daha vardı ve adı Sarabrin'di. Ama onunla da aynı şeyi yaşamıştık. Aslında bu üçümüz arasında bir kavgaydı. Sarabrin ve Lerris birlik olmuştu, bense tektim. Ne kadar sonradan barışsak da eskisi kadar sıkı değildik şimdi.

Çok garip bulmuştum bu olayı. Jimin'in bana bakarken yavaştan sırıttığını, kızardığını, konuşurken sesinin inceldiğini söyledi. Hatta sınıfta tek sıkı konuştuğu kız benmişim ilk dönemlerde. Şuan ise pek konuşmuyormuşuz.