Modern evlerinde iki yeni misafirin olması en çok Birce'yi sevindirmişti. Çok sevdiği Heves, Yonca ve haliyle annesiyle birlikte gelen Öykü birkaç günlüğüne orada kalacaktı. Daha da iyisi, annelerinin izin günlerini kullanacaklarına dair bir konuşma yaptıklarını da duymuştu.
Annesi Deniz onu karşısına alıp nasihat ettiği günlerden birinde insanlar konuşurken kulak misafiri olmanın çok yanlış bir davranış olduğunu söylediğini hatırlayınca küçük kız kendini kötü hissedip dinlemeye bir son verdi. Oturduğu merdiven basamaklarını geri tırmandı ve mutfak masasında toplanmış, yüksek desibelle konuşan dört kadını baş başa bıraktı."Bakın kızlar beni bir dinleyin." diye giriş yaptı Azra, deminden beri hararetli bir konuşmanın içindelerdi ama bir türlü sonuca varamıyorlardı. "Birlikte durmamız daha tehlikeli diyorsunuz ve ben bunu kesinlikle anlıyorum fakat şu noktada aklına daha iyi bir fikir gelen var mı? Çünkü Emre'den haber gelmesini beklemekten başka hiçbir şey yapmıyoruz şu an."
Umutlu gözlerini kadınların üzerinde gezdirdi. Herkes düşüncelerle boğuşuyordu ama kimse konuşmuyordu.
Heves sinirle çıkıştı. "İşimiz Emre'ye kalacaksa, ohoo! Programcıyım diye geçiniyor ama hala adamın kim olduğunu bile bulamadı. Biz neyi bekliyoruz? Bu adamdan bize fayda yok diyorum size. Tamam iyi bir çocuk olabilir ama iyiliğin şu noktada bize faydası yok işte."
"İyi dediğin adam suikastçı, Heves." dedi Yonca bayık bir sesle. Üstündeki beyaz, enine düz lacivert çizgilerle tasarlanmış hırkasının cebinden ezilmiş bir sigara paketi çıkarttı. "Burada içmemin bir sakıncası var mı?"
Deniz kalkıp mutfak kapısını kapattı. "Yok, içebilirsin. Filtre var."
"Çakmağı olan?"
Deniz yerine otururken bu kez Azra kalktı ve sıralı çekmecelerden üçüncüsünü açtı. Çekmeceyi birkaç saniye karıştırmasının ardından aradığını buldu. Çelik, modern bir zippo çakmak çıkarmıştı. Çakmağı çaktı, alevini Yonca'nın dudaklarının arasında tuttuğu sigaraya uzatıp ucunu yaktıktan sonra cebine attı ve yerine oturdu.
Yonca sigaradan derin bir nefes çekip başını kızların aksi yönüne çevirerek dumanı üfledi. Eski pozisyonuna geri döndüğünde, "Şu senin evine giren heriften farkı yok yani." diye tamamladı sözlerini. "Bu sadece bizim tarafımızda olan bir katil. Ben hala ona güvenmeyelim diyorum."
Azra düşünürken çenesini okşadı. Onun da Emre'ye tam anlamıyla güvendiği söylenemezdi ama ellerinde daha iyi bir seçenek de yoktu. "Peşimizdeki adamın Selim'le bir bağlantısı var, en azından onu buldu. Emre olmasa nasıl haberimiz olacaktı?"
"Ha, şu hani bizden sakladığınız mesele."
"Saklamadık Yonca, sadece aslı astarı olmadığı için söylemedik. En azından işin arkasından elle tutulur bir şeyler çıkmasını bekliyorduk."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahtan Koyu
Fanfiction"Kalbim saf iyilikle beslendiği sürece dışım varsın, siyahtan koyu gözüksün." Bir parça kızıl, bir tutam mavi: Onlar büyük bir planla hapishaneden kaçmış iki kadın da olsa, birbirlerinin kalplerinde hala birer mahkumlar. Azra ve Deniz kaçak olarak y...