Melekler gerçekten vardı, aynı zamanda şeytanlar da....
Şeytanlar hayatları boyunca melekleri ve insanları yoldan çıkarmaya çalışırken melekler daima şeytanlara engel olmaya çalışmıştı.
Ama şeytanlar güçlüydü çevik zekaları ve sonsuz cazibeleri ile herkesi kısa sürede etkileri altına alabilecek yapıdaydı. Tanrı şeytanlara sadece bir kural koymuştu. Meleklerle bir ilişkiye giremezlerdi onlara aşık olamazlardı.
Aynı şekilde meleklerde... Yüzyıllar boyunca bu döngü devam etti melekler ve şeytanlar arasında güçlü bir düşmanlık vardı. Ama bir gün bir şeytan ve melek birbirine aşık oldu.
Aşk en güçlü duyguydu. Ve en güçlü şeytan bile aşka yenilirdi. Ve evet en güçlü şeytan bir meleğe aşık olmuştu. Aylar süren gizli aşkları bir bebek ile taçlanmıştı. O çok güzeldi. Melek ve şeytan onun bir sorun çıkartmayacağını düşünmüştü.
Ama tanrının bir bildiği vardır elbet.... Bebek çok güçlüydü ve doğumu çok zordu bebek doğdu simsiyah gözleri ve tupturuncu saçları vardı. Ama melek... O acıya dayanamamıştı.
Şeytan sevdiği kadının ölümüne dayanamamış ve bebeğini kimsenin onu bulamayacağı bir yere bırakıp kendini cehennemin kızgın lavlarının içine bırakmıştı.
Bir aşkın sonu daha hüsrandı.. sahi hangi aşkın sonu güzel bitmişti ki.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümün Sıcak Eli
FantasyBelki de öğrenmemek en doğrusuydu.... Ama gerçeklerden ne kadar saklanabiliriz?