MÜZİĞİN RİTMİ

•59

Bölüm Şarkısı: Aydilge - Yeni Başlayanlar İçin Aşk
———

Diğer yatak odalarını da hallettikten sonra çalışma odasını kurduk.

Servisten gelen görevliler çamaşır odası yapacağımız odaya makineleri kurduktan sonra mutfağa da buzdolabıyla bulaşık makinesini kurdular. Televizyon da takıldığında şimdilik her şey tamamdı.

Yukarıdayken kapı çalınca merdivenlerden inip kapıyı açtım.

Yaşlı denemeyecek kadar orta yaşta, güzel bir kadın elinde bir tepsiyle karşımda duruyordu.

"Merhaba." dedi sevecen bir şekilde. "Ben Çiğdem, yandaki evde oturuyorum."

"Merhaba, memnun oldum. Ahsen ben de." dedim gülümseyerek.

"Sizi görünce bir şeye ihtiyacınız vardır diye uğrayayım dedim." Kapıdan geri çekildim.

"İşimiz bitti aslında, buyurun geçin."

Çiğdem Hanım içeri girdiğinde ben de kapıyı örttüm.

"Size börekle kek getirdim." Elindeki tepsiyi bana uzatınca tebessümle aldım.

"Zahmet etmişsiniz, sağ olun."

"Ne zahmeti canım, severim ben böyle şeyleri."

O sırada Ahmet adımı seslenerek aşağı indiğinde yanımıza geldi.

"Çiğdem Hanım yan komşumuzmuş." dediğimde Ahmet başıyla selam verdi.

"Siz evli misiniz yoksa evlenecek misiniz?" Çiğdem Hanım'ın sorusuna Ahmet'le birlikte güldük.

"Ahmet benim ikizim." dediğimde Çiğdem Hanım mahçup bir şekilde güldü.

"Doğru, çok benziyorsunuz." dedi ve etrafa bakındı. "İkiniz mi oturacaksınız burada?"

"Hayır." dedim ve yukarı doğru seslendim. "Aşağı gelsenize." deyip Çiğdem Hanım'a döndüm. "Nişanlım ve ben evlenince burada oturacağız."

O sırada diğerleri aşağı inmişti ve Orkun gelip kolunu omzuma atmıştı.

"Çiğdem Hanım yan komşumuzmuş." dedim tekrar. Hepsi teker teker tanıştılar.

"Bu arada 'hanım' demene gere yok, abla yeterli." Gülümseyerek kafamı salladım.

"O zaman içeri geçelim." dedim ve Orkun'a baktım. "Sen de markete git de içecek bir şeyler al."

Doğal gazla su henüz açılmadığı için evdeki eşyaları kullanamıyorduk. Bu yüzden çay ya da kahve yapamazdım.

Biz salona geçtiğimizde Orkun da markete gitti.

"Hepiniz okuyor musunuz?"

"Son sınıftayız." dedim. "Ebru hariç."

"Epey de kalabalıkmışsınız." dedi Çiğdem Abla gülerek. "Ne zamandır tanışıyorsunuz?"

"Oralar çok karışık Abla'm." dedi Kerem gülerek.

"Şöyle izah edeyim." dedim bizimkilere doğru bakıp. "Ahmet, Kerem ve Yiğit aynı bölümdeler; biz de Serap'la aynı bölümdeyiz. Beşimiz oradan tanışığız." İsimlerini sayarken aynı zamanda elimle de gösteriyordum. "Ebru, Orkun'un kardeşi yani benim görümcem." dedim gülerek. "Ebru'yla Yiğit 1-2 senedir sevgililer, biz de tesadüf eseri onun sayesinde Orkun'la tanıştık ama zaten tanışıyormuşuz."

"Nasıl tanışıyormuşsunuz?"

"Orkun babası ve babam ortakmış. Orkun beni tanıyormuş ama bizim ondan haberimiz yoktu. Ebru'nun Ordulu olduğunu biliyorduk ama hiç kurcalamamıştık... Orkun da Ahmetlerle aynı bölümdeymiş, Merve'yle de oradan tanışıyorlarmış. Biz hepimiz İzmir'e halamın yanına tatile gittiğimizde Orkun'la Ebru da teyzelerinin yanına gittiler. Tesadüfe bak ki evler yan yana çıktı."