Söve söve aniden dışarı fırlayan Yağız'ın ardından arkadaşları ve muhtar da dışarı çıktı. Muhtar Yağız'ın sırtına vurarak " Hadi paşam size evi göstereyim. Yol yorgunusunuz hem dinlenir hem de sakinleşirsiniz." dedi ve çocukları eve götürdü. Asaf beyin evi, İki katlı, eski olmasına rağmen sağlam ve güzel bir evdi. İkinci katta sokağı gören geniş bir balkon, arka bahçesinde güllerle çevrili veranda vardı. Her ne kadar Asaf bey gelip gitmese de evin bakımı ve temizliği için haftada bir gelip giden bir kadın tutmuştu. Evde onca zaman kalan olmamasına rağmen gayet temiz ve düzenliydi bu yüzden. Üst kattaki odalara sırayla yerleştikten sonra Bartu'yu evin eksiklerini almak için bakkala gönderdiler.Bakkala giren Bartu kadınların konuşmasına kulak kesildi:
"Gız Saniye benden duymuş olma Sevgi hemşire dedi ki 'Menopoza girmeyen kadınların çocuğu oluyormuş' aşşaki mahalleden Mürsel emminin gelini Fitnat da Tifilli Rıza Hoca'ya okutmuş gelinin 55inden sonra çocuğu oldu. Sen de bir git kız."
"Olmaz Necla abla öyle şey ya."Dayanamayan Bartu:
"Kız Saniye teyze bak git git. Bak bundan 28 yıl önce annemlerin de olmamış, onlar da Tekkeli Muzaffer Hoca diye bir hocaya gitmişler şimdi dalyan gibi ben varım. Yakışıklıyım, karizmatiğim, son derece sempatik ve bekarım. Bak bekarım diyorum varsa burda helal süt emmiş laz kızı aklınızda bu yakışıklı oğlunuz dursun. Ben de hacıya hocaya gitme evresine geçeyim. Size de dua ederim kız. " dedi bir yandan aldıklarını ödeyerek. Necla "Ay oğlum kudurdun mu ?Kİmsin sen , yabancısın, kimlerdensin?"dedi . O sıra da kendini tanıtmadığını fark eden Bartu "Iıııııı şeydim ben ya. Kimdim? Ben kimsenin oğlu değilim. Biri olmam lazım. Şey teyzem ya Zıpır Asaf Dayı'nın misafiriyim. Orda kalıyoruz Asaf dayının yeğeniyle. Kendimi tanıtmadan sizin konunuza da dahil oldum özür dilerim." dedi ve bakkaldan koşarak çıktı.
Eve geldiğinde açlıktan sinir krizine giren Barkan, Bartu'ya "Nerdesin lan arabasının tekerine sıçtığım. Açlıktan öldüm lan burda. İki dakikalık yolu yarım saatte gelemedin oğlum." diye bağırdı. Bartu'da altta kalmayarak "Lan biliyonuz götümün huyunu niye yolluyonuz dedikodu olacak yerlere beni. Teyzelerle dedikoduya daldım, karıları çocuk sahibi yaptım geldim." dedi. İçtiği su boğazına kaçan Çağlar "Ne bok yedin? Oğlum burası Karadeniz vururlar lan seni. Seni siktir et biz de kim vurduya gidecez."
"Lan içiniz fesat oğlum sizin. Teyzenin çocuğu olmuyormuş. Hoca olayı vardı. Bende kendimden bahsettim." Yağız merdivenden aşağı inerken "Konuştuğunuz boktan konuyu bırakın da bir şey tıkınıp yatalım. Başım ağrıyor benim." dedi. Bir şeyler atıştıran gençler sabah ola hayrola dedi ve odalarına çekildiler.
......
Sabah kahvaltısını hazırlayan Barkan aşağıdan yukarıya çıkma gereği duymadan " Kalkın lan. Akşam yatmazlar sabah kalkmazlar. Kahvaltı hazırlasın Barkan, iş güç var yığınla onu düşünen Barkan, odaya da istersiniz şimdi siz. Kalkın lan." diye bağırdı. Bahçeden içeri giren Bartu "Lan ne böğürüyon aşağıdan. Yukarı çıksana." dedi ve mutfağa geçti. arkasından ilerleyerek "Niye lan aşağıdan seslensem işitmezler mi?"dediler ve kahvaltılıkları dışarıya taşımaya başladılar.
Yeni uyanmış olan Yağız temiz hava almak için pencereyi açtı ve bağırarak "Amına koyarım lan böyle işin. Bu deli kızın benim burnumun dibinde ne işi var." Çağlar bağıran Yağız'ın odasına girdi ve pencerenin önüne gelip "Karga bokunu yemeden neye sinirlendin abi sen yine?"dedi. Yağız karşı evi işaret edip

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOLAPTA PEKMEZ (ARA VERİLDİ)
Humor24 yaşında olmasına rağmen çocukluğundan bir adım öteye gidememiştir Melina. Mahallenin çocukları onun en yakın arkadaşları. Dışarıdan görenler için çocuk akıllı bir deli ama babası için o dünyanın en güzel mucizesi. Yağız Armağan , genç yaşına r...