Çoğu ders gün geçtikçe daha çekici hale gelmeye başladı. Karanlık Sanatlara Karşı Savunma dersinde son üç yılın acısını çıkarırcasına bilgi öğreniyoruz. Dersler esnasında karşılaştığımız yaratıklarla temas edebildiğimizden dünya görüşüm genişliyor diyebilirim. Sanırım yazın yapmak istediğim şeyler arasına dünyada görmek istediğim yerlere seyahat etmeyi de eklemeliyim. İksir satmaktan elde ettiğim karı düşünecek olursak bunu yapmamam için bir sebep yok. Tek zorluk on dört yaşındaki bir veledin tek başına gezi için yurt müdiresinden izin almayı nasıl yapacağı, yani büyü yapmadan bir çözüm bulmam lazım.
"Sizce bu yaz üçümüz geziye çıksak mı?"
John Sırlar Odasında çekmiş olduğu giriş kapısının fotoğrafını Profesör Walker'a göstermişti. Buna benzer kapıların üç bin yıllık tarihi varmış anlaşılan. Sonrasında bu kapılarda uygulanan sihri ve hangi sanat akımlarından etkilendiğini araştırması için üçümüze görev verdi. Yıllık zorunlu yapılması gereken proje yerine geçecekmiş. Bu yüzden şu anda kütüphanedeyiz ve üçümüzde elimizdekileri daha hızlı bitirebilmek için işbirliği içinde çalışıyoruz.
John çok istekli olduğu için Sanat dersi projesinin literatür araştırmasından sorumlu. Nev ise Böcürt olayından sonra Snape tarafından tamamen hedef alınmış olduğundan ona verdiğim iksir notlarının üzerinden geçiyor. Bunu yapmazsa korkarım kendi yaptığı iksirleri denerken bir gün ölecek. Ben ise işin tamamen en zor kısmını aldığımı düşünüyorum. Aritmansi dersini. İkili gelecek ile ilgili olayları "ön gerebildiğim için" bu dersin tam bana göre olduğunu düşünüyor.
Tüm bu karmaşanın içinde böyle bir soru duyunca doğal olarak başta adapte olamadılar. Yazın geleceğine inanamayan sonsuz kış kurbanı gibi davranıyorlar.
"Sadece üçümüz mü çıkacağız geziye?"
"Ninem kesinlikle buna izin vermez."
"Benim ailemin de onaylayacağını hiç sanmıyorum."
"Haklısınız. Ama yalnız olmamız şart değil. Bir refakatçiyle de olur. Profesör Lupin'in dersinden sonra bu dünya ile ilgili kitaplarda yazanlar dışında hiçbir şey bilmeyen veletler olduğumuzu düşünüyorum. Yani çıkıp maceraya atılmaktan bahsetmiyorum sadece ufkumun genişlemesini istiyorum hepsi bu."
Önümde geçen ders için öğretilen diagram ile hesaplanmış yazın olabilecek olayların matematiksel bulguları vardı. Ve açıkçası hesaplamam doğru ise böylesi bir gezinin son derece verimli sonuçları olacağını gösteriyordu.
"Sanırım abimden bizi geziye çıkarmasını isteyebilirim. Seherbazlık eğitimi nedeniyle çok meşgul olsa da bana borçlu. Sen Nev nineni ikna edebilir misin?"
"Bilemiyorum. Tek başıma bir yere gitmem izin verdiği tek sefer geçen yaz sizin evde kalmamdı. Belki abinde bizimle gelirse... bilemiyorum Noel'de eve dönünce bir sorayım."
Ertesi hafta Profesör Sprout dersten sonra Hufflepuff'dan olanların kalmasını istedi. "Ekim sonunda ilk Hogsmeade köyü geziniz yapılacak. Ebeveyn ya da vasinizin imzalaması için gönderilen izin belgelerini hafta sonuna kadar teslim etmeniz gerekiyor." Nev'in elini kaldırdığını görünce " Büyükannen imzalı belgeyi bana direk yolladı Longbottom endişelenmene gerek yok." dedi.
Seralardan çıkıp okula geri dönerken hepimiz Hogsmeade'de neler yapacağımızı tartışmaya başladık. "Bu harika olacak Zonkon'un şaka dükkanının muhteşem bir yer olduğunu duydum. Büyükannem bana bu tarz dükkanlara gitmem için asla izin vermemişti çok heyecanlı."
"Bende Bağaran Barakayı çok merak ediyorum. Orayı kesin görmeliyiz. Tüyler ürperticiymiş, abimin dediğine göre yıllar önce orada birileri ölmüş hem de o kadar acı çekerek ölmüş ki arada hala çığlıklarını duymak mümkün olabiliyormuş." Nev biraz titrese de muhalefet olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeniden Doğduktan Sonra Sakin Bir Hayat İstiyorum
FantasyÖldüm ve tekrar doğdum. Zaman olarak geçmiş dünyamdan geride olduğu için devrim niteliğinde buluşlar yapan bir mühendis olmalı mıyım? Mühendisliğe gerek yok mu? Ben bir cadı mıyım? Üstüne üstelik Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okuluna davet mi edildi...