4

464 38 21
                                    

Genç kızın Arkham'a gelişinin üçüncü günüydü.. Planlarına göre burada bir hafta kalacaktı..
Kendi kendine yemekhanede ki masaların birinde oturuyordu..
Kafasını kaldırıp etrafına bakınmaya başladı.. otuzlu yaşlarında bir adamın kendisinden daha genç biriyle oyun oynadığını gördü... Yirmili yaşlarında olduğunu düşündüğü birisi ise duvarla sohbet ediyordu.. biraz daha etrafa göz gezdirdikten sonra altmışlı yaşlarında bir kadının kendi kendine oturup konuştuğunu gördü.. kadının gözleri maviydi saçları ise kar beyazıydı.. oturduğu tekerli sandaleynin yanlarına kollarını dayamış ellerini birleştirerek karşısında biri varmış gibi konuşuyordu...

Kız adımlarını kadının yanına gitmek için atmaya başlamıştı.. adını da merak etmişti şimdiden.. yavaşça yaklaşıp tekerlekli sandalyede oturan kadının önünde eğilip dizlerine tutundu ve samimi bir gülümseme sundu... "Merhaba".. başta kadından ses gelmemişti.. daha sonra kadın ona bakmaya başladı ... kim olduğunu bilmediği için kaşları çatıktı.. "Sen de kimsin?" Bu soru kızın zihninde yankılanırken düşünmeye başladı.. Sahi? Kimdi o?
"Efendim ben buraya yeni geldim ve sizinle tanışmak istiyorum."

Kadın kaşlarını çatmayı bırakıp konuşmaya başladı.."Arkham'dasın pek hoş bir yer olduğunu söyleyemem sana yine de hoş geldin." Kadının kendisine sert bir tavır göstermemesi içini rahatlatmıştı kızın... " Otursana şuraya.." Genç kız kendisine gösterilen masaya oturmuş ilgiyle onu dinlemeye başlamıştı.."Neden düştün buraya?" bu soruya cevabını vereceği sırada gardiyanın sinirli bir ses tonu ile 'isimsiz' diye bağırdını duydu.. bir ismi yoktu bu yüzden onu isimsiz diye kayıt etmişlerdi...

Kadına dönerek" Lütfen beni bekleyin sizinle tekrar sohbet etmek isterim."
Bu sözlerden sonra yaşlı kadın ona sıcak bir gülümseme ile " Seni bekliyor olacağım." dedikten sonra genç kız gardiyanın yanına ilerlerken ellerinde ki zırhı gördü..
Yanına vardığında ise "Cidden buna gerek var mı?" Soruya cevap veren gardiyan ise " Farkındayım ama kurallar böyle.." Kız kafasını onaylar şekilde salladıktan sonra garidyanın ellerine geçirdiği zırha baktı..

Zırhı giydirdikten sonra garidyanla beraber yürümeye başladı.. yaklaşık beş dakika yürüdükten sonra bir odanın önüne gelmişlerdi.. bu odaya ikinci kez gelişiydi... Sağ tarafında gördüğü isimle ilk tanıştığında gayet iyi anlaşmıştı.."Psikolog Doktor Sophia Wilson." bu ismi sesli bir şekilde okuduktan sonra ellerini çözmesi için kolunu tutan gardiyana baktı..

Gardiyan ellerinde ki zırhı çözdükten sonra kız kapıyı tıklattı ve içeriden gelen "Gel" sesini duyduktan sonra kapıyı açıp içeriye adımını atmış hafifçe arkasını dönerek kapıyı kapatmıştı..

Eliyle koltuğu işaret eden doktorun gösterdiği yere oturdu kendisine gülümseme ile bakan doktor

Doktor: Bugün nasılsın bakalım?

Genç kız: Dünden daha iyi.... yaşlı bir kadınla tanışmıştım sohbet etmeye daha yeni başlamışken buraya çağırıldım... Siz nasılsınız?

Doktor: Lütfen.. bana sen diyebilirsin..

Genç kız: Tamam o zaman.. sen nasılsın?

Doktor: Teşekkür ederim ben de iyiyim.. Şimdi soruma geçmek istiyorum..

Genç kız: Sorunuza geçmeden önce sizden bir ricam olacak

Doktor: Seni dinliyorum..

Genç kız: Buraya gelirken içeri sokmaya çalıştığım bir mp3 çalarım vardı... Onu istiyorum bir de defter kalem ve silgi....

Doktor: Anlıyorum... İlk görüşmemizde sana müziğin iyi geldiğini söylemiştin bu da mp3 çaların sebebini açıklıyor.. ama defter kalem ve silgi... Bu isteğinin sebebini sorabilir miyim?

Genç kız: Evet.. Deftere bir şeyler çizmek istiyorum.. çizim yapmayı sevdiğim için..

Doktor: Hımm sana kalem defter ve silgiyi ayarlayabilirim.. ama mp3 için aynı şeyi söyleyemem üzgünüm...

Genç kız: Anlıyorum... Neyse mp3 ü kendim halledicem.. birilerinin canı yanabilir belki...

Doktor: Sakın aklından bile geçirme..

Genç kız: Aklımdan ne geçtiğini bilmiyorsunuz.. ne düşündünüz acaba?

Doktor: Birilerine zarar verme ihtimali.. girişte alınan eşyalar profesör'ün gözetiminde o adama ne yaptığını pek takmam ama eğer disiplin elden kaçarsa diğerleri de senin peşinden gelir ve bunu durdurmak imkansız olur...

Genç kız: Bak bu güzel fikirmiş..hahhha neyse tamam sorularını sor ben de cevap vereyim...

Bayan Sophia ve genç kız üç günde bir yapmayı planladıkları bu görüşmeyi de sonlandırdılar sonra doktor çekmecesinden çıkardığı Siyah renkle kaplı boş bir defter ve küçük bir kalemliği kıza verdi...kızın yüzünde gördüğü gülümseme onun da gülümsemesine sebep olmuştu doktor kızın deli olmadığını biliyordu...

Kapıda bekleyen gardiyan kızın elinde ki defteri görünce ne olduğunu sorarken genç kız ise  "Tedavi için.. ne düşünüyorsam onu çizmemi söyledi ben de kabul ettim."

Aynı koridoru geri döndüler... elindeki defterle masaya oturan kız mp3 için ne yapabileceğini düşündü...
Gidip eşyaların arasından almayı aklından geçirdi ama bu sefer profesör'ün gözüne batardı.. kendisinden haberi olduğunu bilse de onun işini sonraya saklamıştı.. bu da demek oluyor ki bir başkasının yapması gerekiyordu bu işi...

Bir iki dakika düşündükten sonra buralarda sözü geçen tek kişinin Jerome olduğu aklına geldi... Ondan istemeyi düşünürken karşılığında ne isteyeceğini soruyordu içinde bir tarafı... Bu seçimi Jerome'a bırakmak istemiyordu çünkü o manyak bir katildi.. kim bilir neler isterdi...

Kızın aklına bir şey gelmeyince mecburen seçimi ona bırakması gerekiyordu.. onu korkutabilirdi ya da işkence ile tehdit edebilirdi.. ama ikisiyle de dize getiremeyeceğini çok iyi biliyordu....

Konuşmak için gözleri onu aradığında masada arkadaşlarıyla konuştuğunu gördü... O an gözüne farklı bir şey takılmıştı... Elinde bıçak olan bir adam arkası dönük olan Jerome'a doğru ilerliyordu işin ilginç yanı ise kimse fark etmemişti...

Adam ilerlerken bıçağı avucunun içinde saklıyordu... Kız masadan fırlayarak "JEROME!" diye bağırırken Jerome'un sesin geldiği yere dönmesi bir olmuştu... Adamın adımları hızlanmış bıçağı açığa çıkarmıştı saplamak üzereyken kız elini kaldırmış adamın bıçak tutan elini dondurmuştu .. buzun ağırlığı nedeniyle eli bir anda kolundan ayrılıp yere düşmüştü.. adam gördüğü şeyden sonra çığlık atmaya başlamıştı...

Herkes bir adamın haline bir kıza bakıyordu.. adamın elinin kopması üzerine bazılarından çığlık sesleri yükseliyordu.. kız ise kalbini tutuyordu bir adım geri sekteleyerek masaya tutunmuştu... Jerome arkasında ki adamın yüzüne bir tane geçirmiş.. halletmeleri için çılgın şapkacı ve korkuluğa talimat vermişti...

Adımlarını kıza yönlendiren Jerome kızın yanına geldikten sonra... onu tutup odaya doğru götürdü... Yatağa oturtup odadan çıkmıştı...
Bir süre sonra kendini toparlayan kız odadan çıkan Jerome'un ne yaptığını düşünürken bir yandan eli kopan adam aklına gelmişti garip bir şekilde umursamaması hatta bu olayın ona zevk vermesi düşüncelerinin durmasına sebep olmuştu.. Kendisinin bir katil olmadığını biliyordu ve az önceki olaya kadar kimseye zarar vermemişti.. Arkham'a düşmesinin sebebi farklıydı.. kafasını bu düşünceler ile meşgul etmek istememişti.. aklına masada kalan defteri ve kalemliği gelmişti...

Kapıyı açtıktan sonra ortalıkta kimsenin olmayışı dikkatini çekmişti... hâlâ masada olan defterini görmek içini rahatlatmış uzanıp kalemliği de aldıktan sonra odaya geri dönmüştü...

.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
Evvet bu da böyle bir bölümdü
Beğendiniz mi? Doktorla ilgili düşünceleriniz neler??
Sizce Jerome bu kıza neden bu kadar iyi davranıyor.. Düşüncelerinizi belirtmenizi çok isterim.. diğer bölümde görüşürüz... 💜💜💜💜








if | GothamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin