Ceyda bir hafta önce aldığı kararla kısa bir eğitim ardından dünya turuna çıkacaktı.Alacağı kurs yerleri araştırırken şöyle bir slogana rasladı "DÜNYA'YI GEZMEK FOBİN OLMAMALI".Ceyda bu siteyi sevmedi ve en altan pahalı bir siteye girdi.Bu sitede dolaşırken diğer sitenin sloganı hakında içinde bir sürü soru vardı.Ama fazla kurcalayacak vakti olmadığı için unutmaya çalıştı.Ceyda sitenin parasını denkleştirmek için gereksiz bazı eşyalarını gözden çıkartmıştı.Tabi Ceyda'nın annesi ve babası yılar önce ölmüştü.Evde çok eskiydi eşyaları antika gibiydi.Ceyda sonradan en alt kata kulanılmayan eski eşyaları olduğunu hatırladı.Yavaşça alt kata inerken ışık söndü alt katın ışığı sönmüştü elektrik gitmişti.Ceyda hemen el fenerine sarıldı.Fener çok paslıydı ve bir süre açılmadı.Ama sonunda açılmıştı ve karşısında üç tane büyük kutu gördü.Aşağısı o kadar soğuktu ki Ceyda'nın uykusu iyice vücuduna yayıldı.İlk kutuda Ceyda'nın 100 yılı aşkın geçmişe dayalı aile fotoğrafları vardı.1. kutuyu inceleyince biraz ürktü çünkü fotoğraflarda kan ve ıslaklık vardı hatta bazı kişilerin yüzü siyahtı.Ceyda irkildi ama bu irkilmesi merakını geçmedi.'. kutuya yönelirken anlamsız bir şekilde aklına sabah okuduğu slogan geldi.İkinci kutunun kapağını açarken içinden örümcekler çıktı.Kutuya bakarken bir fotoğraf gördü bu fotuğraf yeni çekilmişti beliydi.Fotoğrafta annesi ve yanında tanımadığı ama annesinden genç bir adam vardı.Ceyda çok şaşırmıştı.Çünkü annesi 13 yıl önce o 8 sekiiz yaşındayken ölmüştü oysa bu fotuğraf bir yıl bile eski değildi.Ceyda arkasından gelen sesle irkildi ve arkasını döndü.Bir şey olmadığını görünce önüne döndü ama hayretle baka kaldı.Az önce elinde tutuğu resim yoktu ve kutuda annesinin o küçüken giymeyi en sevdiği kıyafetler vardı.Ceyda çok hızlı bir şekilde üçüncü kutuya yöneldi.Bir anda kolundaki saat alarmı ötmesi üzerin irkildi sonra aklına kursa gitmesi gerektiği geldi.Hızlıca 3. kutuyu açtı.Orada küçüken oynamaktan hoşlanmadığı bir kaç oyuncağı gördü hızlıca kapatı ve koşarak odasına girdi.Üstünü değiştirdi ve kurs yerine gitti.Aldığı kurs hızlandırılmış kurstu.Derse girdi.Dersin ortasında kurs müdürü ile yanında bir adam sınıfa girdi.Ceyda kafasını kaldırdı ve kafasını kaldırması ile gözlerini kocaman açması bir oldu.Çünkü müdür Ceyda'nın amcasıydı.Yanında ki kişi ise resimde annesinin yanında duran genç adamdı.Müdür yani amcası duyu yapılacaktır dedi ve yana çekildi.Ardından Ceyda'yı irkicek kadar tiz bir sesle o genç adam konuştu.Kendi tanıtır:
-Ben Jeon Jungkook 22 yaşındayım buraya .......
diye kendini tanıtırken Ceyda hayret içinde Jungkook'u izler ve Jungkook tam gelme nedenini açıklarken Ceyda el kaldırır ve Jungkook sözünün keilmesine sinirlenmiş olcak ki sert bir çıkış yaparak:
-Söyleyeceğin benim buraya gelme nedenimden önemli değil değil mi?
dedi ve Ceyda da parmak kaldırma nedeninden emin olmadığı için yerine oturdu.Ama içten içe sinileniyordu.Jungkook şu sözlerle devam etti:
-Bu sınıfı seçme nedenim daha yeni başlıyor olmanız.............
Jungkook sözlerine devam ederken.Ceyda aniden bir kahkaha patlatı.O an aklından geçenler (çocuğun komik aksanı ile Türkçe bile konuşmazken ona gayet güzel bir aksanla bağırıştı.Daha iki kelimeyi bir araya getirememişken sinirlenince her şeyi çok kolay telaffuz etmişti.Sonra Jungkook ses tonunu yükselti:
-Zaten kursta toplam beş öğrencisiniz.Bu nedenle bundan yararlanmanızı istiyorum.
Sesini daha da yükselterek ağzından şu kelimeler döküldü.
-DİNLEMEK İSTEMEYEN SAYGISIZ VE ÇOK BİLEN ARKADAŞLAR DIŞARI ALALIM.
demesi üzerine bütün gözler Ceyda'nın üzerinde birleşti.Ceyda kızarmıştı Jungkook yeterince uyardığını düşünerek konuşmaya devam etti.
-Öncelikle sizi dünya turuna çıkarmadan önce size bir canlı eğitim amaçlı Akdeniz turuna çıkartıcaz.
Sınıftan bir sevinç çığlığı kopmuştu.Çümkü karşılarında duran adam yılarca televizyondan izledikleri Doğada yaşam adlı programın sahibiydi.Ama aslında bu Ceyda'yı daha da şüpelendiriyordu . Çünkü bodrum katı aklından hiç çıkmıyordu ve son olarak Jungkook yarın geziye başlama amaçlı buluşacakları saati ve yeri söyleyip 2 gün süreceğini eklemiştir.Jungkook çıkarken Ceyda'nın amcasının yanından geçmiştir.Her kez çıktıktan sonra amcası Ceyda'yı yenına çağırıp:
-Jungkook seni aşağıda bekliyor seni bizim eve götürecek.
Ceyda aniden kapısını kaldırır ve itiraz eder.Amcası itiraz etmesine rağmen Ceyda'nın içinde bulunan şüphe o eve gitmemesi gerektiğini söylüyordu VE Jungkook hala kızgınolan sesi ve tavrı ile Ceyda'ya hadi gidyoruz dedi.Ceyda arabada şaşkınlık içinde idi.Çünkü Jungkook yol boyu Ceyda nın tarif etiği yolu sanki hafızasına kaydetmek istiyormuşçasına etrafına bakıyordu.Sonra Ceyda evi görünce durdurmasını söyledi.Ceyda arabadan inerken "görüşürüz" demsini Jungkook duymamış olacak ki arabadan inip büyülenmiş bir şekilde evi inceliyordu.Ceyda içeri girdi duş aldı ve kendini yatağa attı ve o anda uykuya daldı.Sabah uyandığında çok şaşırmıştı çünkü en son ne yaptığını hatılamıyordu.Gece duş aldığını hatırlamadığı için tekrar duşa girdi.Çıktığında stünü değiştirdi ve tam kapıya çıktı ve bir anda şok olmuşçasına geri adım atı.Çünkü kapıda Jungkook arabaya yaslanmış Ceyda'ya bakıyordu.Sonra Jungkook düne nazaran nadir ve ince bir ses tonuyla arabaya davet eti.Ceyda çok şaşırmıştı çünkü dünkü ve bu günkü Jungkook arasındaki farkı fark etmişti.Sonra arabaya bindi.Arabada el firenin arka tarafında iki adet latte ve bir adet peynirli sandivinç vardı.Jungkook:
-Aç olucağını düşündüğüm için sana aldım istersen ye der.
Ardından yüzünde ufak bir tebessüm oluştu.Ceyda bu tebessüm ardından içindeki endişeleri artırsa bile mutluluğu fark etmişti.Yola koyuldular buluşma yerine geldiler.Tura başladılar.2. günün sonunda Ceyda sahile vedalaşırken Junkook elinde bir top çikolatalı donruma ve penbe bir tavşan ile geldi ve Ceyda'ya döndü.Jungkook:
-Senin ile güzel bir başlangıç yapmadık ama şuna inanmanı istiyorum sana olan sevgim tüm olmuş ve olacaklardan daha temiz.
daha sonrasında ağzından şunlar dökülmüş
- Sana baktığımda gözlerimin içi parlıyor, ellerim terliyor, kalbim hızla atıyor ve sen dışında her yer buharlaşıyor.Biliyorum bu teklif senin içinde çok ani oldu ama bunu tüp kalbimle söylemem gerekiyor sana çok fana tutuldum.Bana söz ver ileride hakımda ne duyarsan duy inanma önce bana sor.Seni çok seviyorum.Dİyorum ya bu çok ani oldu düşünmen için fırsat vereceğim .der.
Ceyda hiçbir tepki vermeden koşarak odasına gider.