Bölüm 2

634 53 799
                                    

Aşk uğruna ölmek demek değildi aslında, sadece onu kalp ile sevmekti🌹

Uçurumdan farksızım aslında, neşeli bir kişiliğin var ama içim enkaz. Dışarıdan görenler çok mutlu sanıyorlar ama değilim. Çünkü içimi gösteremiyor, göstermiyorum. Bu da en iyisi, dışarıdan güçlü gibi görünmek.

🧚‍♀️🧚‍♀️🧚‍♀️

Telefonumda kayıtlı olmayan bir numaraydı bu sefer. Artık canımı sıkmaya başlamıştı bu olay.

Az önceki olaydan dolayı hızla açtım fakat 'Bu bir ödemeli aramadır' diyordu açtığımda. Bu da neydi şimdi?

"Telefon numaramı herkese verdim de haberim mi yok, bu ne?" deyip kendi kendime göz devirdim.
Bu sefer ben arayacaktım 'ödemeli arayan kişiyi' ama annem bana seslenince daha sonra aramaya karar verdim.

"Kızım, hadi kalk da bana yardım et bakayım. Hep yatmak olmaz, kocaya gidince ne yapacaksın?"

"Anne ne kocası yaa, daha kaç yaşımdayım ben? Hem ben daha sizi bırakmam."

"Kız sus da hadi camları silelim."

"Anne sabah yaptığın temizlik yetmedi mi?"

"Kızım o temizlik sayılmaz, süpürdüm sadece."

"Ahh anne ahh, boş ver. Bırak şimdi temizliği de gel oturalım, bir kahve yapayım da içeriz. Olmaz mı?"

"İşten sonra yaparsın da içeriz."

"Tamam, daha fazla diretemeyeceğim." dediğimde güldü ve banyoya gidip ihtiyacımız olan ilaçları almamı söyledi. Hızlı adımlarla gitmek yerine yaylana yaylana gidiyordum, çünkü temizlikten nefret ediyordum. Özellikle de pazar günü olan temizlik ise. Zaten yarın okul vardı ve ilk günüm olacaktı. Açıkçası korkuyordum, ya dışlanırsam?

Derin düşüncelere dalacağım sırada paspasa takılıp yeri boyladım. Ben de böyle bir salaktım işte. Yer ile ilişkim olmasını istemediğim için yerden anîden kalktım. Banyonun kapısını açıp dolapların önüne kadar ilerledim. Dolabın kapısını açtığım anda çığlığı bastım. Kardeşimin odası direkt banyonun çaprazında olduğundan koşarak ilk o gelmişti.

"Noluyor lan sabah sabah?"

"Ne olacak? Evde büyük bir canavar var" dedim fakat kahkaha ile karşılık verdi.

"Ne gülüyorsun be cüce?" diye karşılık verdim kahkahasına. Ama nafile, hâlâ gülüyordu.
Tam tekrardan laf atacağım sırada abimin sesi kulaklarıma doldu.

"Kız cimcime yine ne çığlık atıyorsun? Yine mi canavar gördün?" beni bir tek abim anlıyordu bu evde.

"Evet, bak dolabın içinde. Böyle uzun uzun ayakları ığğhh" dememin üzerine abim de kahkaha atmaya başladı.

"Ne yani? Korkamaz mıyım? Bir tek sen anlıyordun beni ama güvenmeyecektim sana da, sen de herkes gibisin" dedim elimin tersini alnıma koyarak.
Hep birlikte kahkaha attıktan sonra abim canavarı aldı ve balkondan aşağıya bıraktı.

Abim ve kardeşim odasına gittikten sonra ben de annemin almamı istediği ilaçlara baktım. Fakat ne alacağımı bilmiyordum. Anneme sorsam azarlardı ama ne alacaktım? Çok deterjan vardı, biz hepsini kullanıyor muyduk?
Elime mavi renkte olan bir şişe aldım. Üzerinde Cam Sil yazıyordu, kesinlikle bu olmalıydı. Annem daha fazla dayanamayıp banyoya geldi ve 'hâlâ ne arıyorsun?' bakışı atmaya başladı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 20, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KUM SAATİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin