Korkuyorum...
Asır uzun süredir baygındı ve onu ayılmak için ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Kucağına oturdum ve kedi formundayken yaptığım gibi ona hafif şamarlar atmaya başladım. Neden ayılmıyor hiçbir fikrim yok...
"Belkide daha hızlı vurmam gerekli."
*Canı acımaz mı?*
Omuz siktim ve patimi... Pardon elimi havaya kaldırıp kavun şamarlar gibi şamarladım. Acıyla çığlık atarken korkmuştum ve tek korkan ben değildim...
*Uyandı.*
"Evet uyandı..."
Bir süre kimseden ses çıkmamıştı ve anlaşılan benim konuşmama gerekiyordu. Elimi göğsüme koyduğum da derin bir nefes alıp.
"Kendimi tanımama izin..."
"Sen çıplaksın!!!"
"Beni her zaman böyle görüyordun. Şimdi ne gibi bir sorun var ki?"
"Çabuk üzerini giyin!"
"Tamam neden kızdın ki?"
Üzerimde ki giysiler canımı sıktığı için çıkarmıştım anlaşılan insanlar sürekli giysi gitmek zorunda. Bence çok saçma bir aktivite... Güneş altında uzanabilirler.
"Sen kimsin ve evimde ne işin var?"
*Hatırlamıyor olmalı.*
"Bencede, yoksa bu kadar aptal biri olamaz."
"Kiminle konuşuyorsun?"
Anlık bir afallamayla koltuğun üzerine atlayıp kumandayı elime aldım.
"Köpekle..."
*Benim bir adım var.*
"Üzgünüm, Atlas ile konuşuyorum."
Bir anda kolumdan tuttuğun da beni kendine çekip.
"Kimsin sen?.."
Çok şirin görünüyordu onun için başımı boynuna koyup mırlamaya başladım. Bir süre hareketsiz bir şekilde durduktan sonra.
"Pa-Paçalı Don?"
Gözlerimi sonuna kadar açtığım da elimi havaya kaldırıp hızlıca kafasına indirdim.
[Şılak]
"Benim adım Doğaç! Şimdi senin ananı şamarladım..."
[Şılak - Şılak - Şılak]
"Tamam, dur acıyor!"
Kafasına vurmayı kestiğim de tıslayıp.
"Adam ol!"
Birkaç saat sonra - Galiba...
Karşımda oturmuş beni izliyordu. Hemde sürekli... Artık canım sıkılmaya başlamıştı ve anlaşılan o izlemekle yetiniyordu. Yanına gitmeye başladığım da tedirgin olmuştu...
"Ne yapıyorsun?"
Başımı göğsüne koyup kendimi sevdirmeye çalıştım ama üşüyor gibi titriyordu.
"Beni sevebilirsin."
"Ne?"
"Sevmene izin veriyorum..."
Elini başımın üzerine koyduğun da göz kapaklarım zevkten kendi kendine kapanmaya başlamıştı. Başımı göğsünün üzerine koyduğum da mırlamaya devam ettim.
"Bu gerçekten tuhaf..."
Doğrulurken bir anda dudaklarımın onun dudaklarına değdiğini fark ettim. Gözlerini gözlerime odaklamıştı...
[Şılak]
"Ne yaptım şimdi, ben?"
Ağzımı sildiğimde koltuğun üzerinden atlayıp oradan uzaklaştım.
*Doğaç nereye gidiyorsun?*
"Bir kedi mekanı terk ederken ona soru soramazsın, sadece izlersin."
"Nereye gittiğini sanıyorsun?.."
Bileğimden tuttuğunu hissettiğimde pençelerimi çıkartıp koluna geçirdim... Aman Tanrım biraz derin olabilir. Birazdan çok daha fazla derin.
"Üzgünüm."
[Bebek gibi zırlama sesi]
"Sen iyi misin?"
*Onu öldürdün.*
"Hayır, hala yaşıyor."
Eğilip koluna baktığım da süzülen kanı yaladım. Bir anda kolunu çekip aldığın da şok olmuş bir şekilde.
"Ne yaptığını sanıyorsun?"
"Yakıyorum."
"Görüyorum ama neden?"
Doğrulduğum da onu bileğinden yakalayıp kendime çektiğimde kesiği yalayarak.
"Bunu yapmazsam daha da kötü olur..."
Devam edecek~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ananı Miyavladım
ספרות נוערBir kedisin tamam mı. Sana zoraki bir köpek arkadaş getiriyorlar ve sende bir anda insana dönüşüyor sun. Bu köpek ile sahibinden saklanaman gerek ama sahibinin önünde dönüşünce. Sıçtın...