Uzaklaştırmam biteli 2 gün olmuştu. Daha önceden de dediğim bu olayları hep yaşıyordum.
Bir düşünsenize zekası olmayıp gücü olan insanları direkt zorba olarak nitelendiriyorlar. Acımasızca ama gerçek bu.Evden çıkıp okula gelmiştim. 2 gün boyunca her okula geldiğim de okuldakiler küçümseyici bakışlarına maruz kalıyordum. Hele ki mini mini Minhyuk'u dövdügüm için.
Sırama yerleşip başımı masaya dayamıştım. Gerçekten artık yorgun ve mutsuzdum. Derken sırtıma parmakla da olsa sertçe ve sanki iğrenirmiş gibi dokunan biri vardı. Kafamı kaldırıp çeviridiğimde bunun Minhyuk olduğunu anlamam gerek olduğunu düşünmeliydim.
Onunla bayadır konuşmuyordum. Yani o olaydan beri. Çünkü beyfendi keyfi istemdiği için okula gelmiyordu.
Gerçi bende öyleyim ama neyse.Bana tepeden bakan bir tavırla laf dalaşına başladı her zaman ki gibi.
- Vay canım Minah Noona! Seni ne kadar özeldiğimi anlatamam.
-Yine ne istiyorsun kertenkele kusmuğu seni.
-Aa çok ayıp seninle bundan sonra iyi geçiniriz diye düşünmüştüm.
-Seninle...? iyi geçinmek...? Yan yana getirilmesi bile zor kelimeler bunlar dostum.
-Neyse benimde çok umrumda değil zaten hıh!
-Boynun nasıl?Faraşın kestiği yeri tutarak biraz içerlenir. Gerçi yarayı sardıkları için bir sorun yoktur.
-Acıyor noona. Benim gibi biri bu acı ile nasıl başa çıkabilir ki zaten. Öyle değil...
Sesini kesen kişi Yuri olmuştu, çünkü onun sırasında iki seksen uzanmıs benimle dertleniyordu.
-Acaba çekilsen mi Minhyuk!?
-Ayş Yuri bak gerçekten beni gıcık ediyorsun. Sana bakarken bile gıcık oluyorum.
-Yani kalkıyor musun kalkmıyor musun?
-Bu seni niye gerdi?
- Neden biliyor musun çünkü dersin başlamısına 1 dk kaldı aptal.
- Aa doğru Yuri senin derslere koşan bir inek olduğunu unuttum sorry~?Bir şey dememize gerek kalmadan yerine geçen Minhyuk pişmiş kele gibi sırıtıyordu.
-Cidden unnie bu salak ile nasıl hâlâ irtibat kurarsın.
-Eğer bir olayım daha olursa bu okuldan kökten atılırım Yuri işte bu yüzden.Yuri'nin konuşmasına fırsat kalmadan Korece öğretmeni bayan Ahn gelmişti.
~~~~
Son teneffüse girmiştik sonunda. Günler gerçekten çok hızlı geçiyordu. Kasım ayı zaten göz açıp kapayıncaya kadar bitiyordu.
Böyle böyle düşünürken aklıma garip ama gerçek Yuta geldi. Acaba o günden sonra nasıldı. Gerçi bunu merak etmeme gerek yok çünkü o bir idol. Onun bütün günü iyi.
Garip düsünce aleminden uyandıran kızların bağırtısı oldu. Hemde öyle böyle değil. Bunların arasında Yuri'de olduğu için ona sordum.
-Neler oluyor?
-Sana bahsettigim grup Nct127 şuan burada! Hemde bizim yan sınıfta.
-Evet evet hatırladım, şu Jisung'un diğer grubu muydu neydi.
-Hemen hemen. Unnie o sınıfa gidelim hadi n'olur n'olur.
- Yaa kendin gitsene kızım beni niye sürüklüyorsun.
-Sen olunca herkes korkudan mors olur sınıfa rahat gireriz.
-Ben senin bodyguardın mıyım acaba!?
-Peki unnie özür dilerim. Ben zaten kimim ki(!) Anca ders çalışan mız mız bir ineğin tekiyim.
-Şimdi niye böyle konuştun tam yerinden vurdun ama ya.
- O zaman gidiyoruz demi!!Mutlu gözler ile bana bakan Yuri'yi kıyamadım. Başımla onaylayıp yan sınıfa doğru yol aldık.
Yuri'nin dediği gibi, herkes benden korkup kenara çekiliyordu. Böylelikle sınıfa girmemiz daha kolay oluyordu.
Sınıfa girince Yuri ile her zaman ki gibi zafer dansımızı yapıyorduk.
Ancak dansımızı yaparken tanıdık gelen bir kişinin bana garipsercesine baktığını gördüm. Bu doğum günü çocuğu Yutaydı.
Ağzıdan çıkan kelimeler ile bütün bir sınıfı susturmuştu;
-Minah bu arada ne yapıyorsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
That's My İdol
FanfictionSıradan olduğumu hissetmiyorum, sen yanımda olduğun sürece...