YERYÜZÜNDEKİ SON RENK

1.BÖLÜM: BEKLENEN TATİL

Arkadaşlar merhabalar. Öncelikle buraya gelip kitabıma bir şans verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Bu benim ilk kitabım olduğu için sizlerin de desteğine ihtiyacım var. Benimle yorumlarda düşüncelerinizi paylaşırsanız çok mutlu olurum. Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar:):):)

İşte o gün geldi. Tüm yılın yorgunluğunu atmak için ailece güzel bir tatile çıkacağız. İşlerim çok yoğun olduğu için uzun zamandır tatile çıkmıyoruz. Bu tatil ise aylar öncesinden planlanan tüm hazırlıkların buna göre yapıldığı bir tatil olacak.

Ben de herkes gibi hayatı akışına bırakıp , hiçbir planım olmadan yaşamak isterdim. Fakat işlerimin yoğunluğu bu isteğime engel oluyor. Bazen eve bile gidemediğim, şirkette kaldığım zamanlar oluyor. Ben de isteklerimi bir kenara bırakıp gerçeğe odaklanıyordum. Ta ki bu güne kadar...

Bugün her zamankinden farklıydı. Kahvaltımı edip şirkete gittim. Şirkette biraz çalışacaktım. Çünkü uzun bir tatil olacaktı. Bu tatil planlı olduğu için çok bir işim yoktu. Birkaç saat sonra işimi bitirip eve gidebilirdim.

Masama geçtiğimde her zamanki gibi bir yandan kahvemi yudumluyor , diğer yandan da elimdeki dosyayı inceliyordum. Son yaptığımız barınağın krokisiydi bu. Her ne kadar dışarıdan bitmiş gibi görünse de ufak detaylar kalmıştı. Tatilden dönünce onları planlayacaktım . Son işlerimi de toparladığımda artık eve gitmek için hazırdım. Hemen arabama bindim.

Yaklaşık yarım saatlik bir yolculuktan sonra eve varabilmiştim. Hemen yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim daha sonra karavana valizlerimizi yerleştirdim. Ev halkının hazır olup olmadığını merak ediyordum. Çocuklara seslenip hazır olup olmadıklarını sordum. Özgür "Ben hazırım babacığım iniyorum aşağıya. " dedi. Bu kez Özden' e seslendiğimde Ayda'nın saçını yaptıklarını birazdan ineceğini söyledi. Burçin ise hazırladığı yiyecekleri karavana taşıyordu.

Nihayet herkes hazırlandığında tatile gitmek için hazırdık. Hepimiz karavana yöneldik. Yolculuk sırasında kimseden ses çıkmıyordu. Özellikle ikizlerin bir tartışma yaşamaması oldukça tuhaf bir durumdu. Olası bir tartışmada Ayda da araya giriyor, kadın dayanışması diyerek abisini cephe alıyordu. Bazen de tamamen tersini yapıp abisinin haklı olduğunu söylüyordu. Özgür' e baktım önce eline laptopunu almış bir şeyler izliyordu. Özden ' e döndüm daha sonra. Elindeki kitabı büyük bir dikkatle okuyordu. Ayda ise kulağında kulaklık dışarıyı seyrediyordu.

Her ne kadar kardeş olsalar da birbirinden farklıydılar. Özgür'ün dikkatini bilgisayar gibi teknolojik aletler çekerken bilime de oldukça meraklıydı. Özden ise ilgisini tamamen edebiyata vermiş durumdaydı. Ünlü edebiyat şairlerimizin şiirlerini okuyor,hepsi hakkında yorumlar yapıyordu. Ayrıca müziğe de büyük bir ilgisi vardı. Bu konuda Özden annesine çekmişti. Burçin de tıpkı Özden gibi şiire meraklıydı.Bu yüzden evimizde büyük bir kitaplık ve bu kitaplığın içinde ise farklı edebi romanlar vardı. Ayda ise yaşıtlarından çok farklıydı. Ufacık yaşına rağmen kurduğu cümleler insanın dudağını uçuklatırdı.

Bir süre sonra acıktığımı fark ettiğimde mola vermek için bir yerde durdum. Çocuklar da benim gibi acıkmış olacaklar ki hemen dolaptan içecekleri çıkardılar. Ben de sürücü koltuğundan kalkıp arkaya doğru gittim. Karavanı tıpkı bir ev gibi döşemiştik. Ayrıca içerisi çok da küçük sayılmazdı. İçeride çocuklar ve bizim için yataklar vardı. Karavan üç odadan oluşuyordu. Çocukların odası,bizim odamız ve mutfak... Üst katta ise lavabo vardı. Ve biz yukarıyı teras gibi kullanıyorduk.

Özgür elindeki ballı ekmeği ağzına tıkıştırırken bana nerede kalacağımızı sordu. Ben ise gezip görmeyi planlıyordum." Kendimize uygun bir yer bulduğumuzda duracağız." diyerek yanıtladım sorusunu. Hava kararmaya başlamıştı. Ben ise karavanı koyacak boş bir alan bulup yola sabah devam etmeyi planlıyordum. Burçin de benimle aynı şeyleri düşünmüş olacak ki " Bence yolculuğumuza kısa bir ara vermeliyiz." dedi. Çocuklar da annelerini onaylayınca karavanı uygun bir yere koydum.

Sonra çocukların odalarına doğru gittim. Burçin de çocukların yanına oturmuş koyu bir sohbete dalmışlardı. Bu kısacık zaman diliminde ne kaçırdığımı merak ediyordum doğrusu.

Özgür bana döndü:" Baba sen küçükken annemle evcilik mi oynardın?" Sonra kahkaha sesleri... cidden benimle dalga geçiyorlardı."Ne oldu beğenmediniz mi küçük bey?" diye sordum. Özgür kendisine küçük bey denilmesinden nefret ederdi. Özden ' in ise "Hayır ama seni elinde bir bebekle hayal edemiyorum." diyerek araya girmesini beklemiyordum elbette. Özgür lafa atıldı: "Ayrıca bana küçük bey deme lütfen sevmediğimi biliyorsun." Ben ise şaşkınlıkla Özgür ve Özden ' e bakıyordum. Normalde kuzey ve güney gibi zıt olan ikizler şimdi adeta bana karşı birleşmişlerdi.

Birden Ayda'nın anne bana masal anlat demesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. Özden ise Burçin ' e bakarak "Evet anne tıpkı eski günlerdeki gibi eskiden yanımıza gelip Özgür ile bize masal anlattığın gibi." Özgür ise "Anne ben masal dinlemek istediğimden falan değil ama kardeşlerimi kırma lütfen istediklerini yap." Diyordu. Aslında biliyordum ki Özgür de o masalı dinlemek istiyordu. Çünkü eğer istemeseydi Özden ile dalga geçeceğini biliyordum.

O anda ben de dahil dört çift meraklı göz Burçin'e dönmüştü. Burçin ise derin bir nefes alıp masalı anlatmaya başladı:

"Güzel bir ülkenin güzel bir şehrinde güzel bir kasaba varmış. Bu kasabada yaşayan insanların mutlu bir hayatları varmış. Buradaki insanlar hayvan dostlarıyla daima birliktelermiş. Günler mutlu bir şekilde geçip giderken hava kararmaya renkler tek tek solmaya başlamış. Artık ne o pamuk gibi bulutlar masmavi ne de ormanlar yeşilmiş çiçeklerin bile rengi kalmamış....

Çocuklar uyumuştu. Hem de üçü birden. Yorulmuş olmalılardı. Fakat yine de üçünün aynı anda uyuması bana garip gelmişti. Üstlerini örtüp odadan çıktım. Artık ben de iyi bir uykuyu hak etmiştim. Yarın bizi bekleyen maceraları merak ediyordum. Bu tatil hepimize bir şeyler katacaktı. Bunu hissediyordum ve genelde hislerimde yanılmam...

Ve bölüm sonu... Bölüm hakkında neler düşünüyorsunuz?
Arkadaşlar umarım bölümü beğenmişsinizdir ilerleyen bölümlerde maceralara atılmaya başlayacağız. Yani bu bölüm biraz karakterleri tanımaya yönelik oldu. Medyaya dikkat etmenizi ve unutmamanızı tavsiye ederim gelecek bölümlerde işimize yarayacak çünkü. Bölümleri Cuma günleri yayımlamayı düşünüyorum. Gelecek bölümde görüşmek üzere hoşçakalın :)

Sorular
* Sizce ilerleyen bölümlerde bizleri ne gibi sürprizler bekliyor?

*Aileyi ne gibi maceralar bekliyor olabilir?

* Karakterler hakkındaki düşünceleriniz neler?