Profesör Hugo Strange beyaz önlüğünü giymiş işine yeniden başlamak için hazırlanmıştı...
Aşağıya inmek için asansörü çağırırken aklında biri vardı... Onu bu hale o getirmişti... Bir şaheser olmuştu bu... Deneylerin hepsi sonuç vermişti... Onu başka bir zaman düşünmek istediği için şu an ki işine odaklanıp kendi kendine yeni bir ordu için hazır olup olmadığını soruyordu... O her zaman hazırdı...
Asansörün gelmesi ile kabine adımını atmış içeri girdiğinde aşağıyı gösteren ok işaretine dokunmuştu... Ellerini önünde birleştiren profesör asansörün kapısının açılmasıyla karşısına çıkan kız ile karşılaşmıştı... Kız profesör'ün suratına bile bakmıyordu... Profesör ise Aurora adında ki bu kıza "Sana da günaydın Aurora" diye imalı bir selam verdikten sonra adımını 742 numaralı odanın içerisine atmıştı.. Aurora profesör'ün deneylerine tanıklık eden sayılı kişilerdendi...
Profesör'ün imalı selamından sonra onun arkasından bakıyordu adamın adımını atar atmaz girdiği odadan çığlık sesleri yükselmeye başlamıştı... "İşte yine başlıyoruz.." seslice düşünmüştü.. bu defa asansörü kullanan kendisiydi..
Yukarı hasta dosyalarını düzenlemesi için doktor Sophia'ya vermesi gerekiyordu... Arkham'da çalışmayı seven kişi bir elin beş parmağını geçmezdi Aurora'da bunlardan biriydi...
Sophia'nın odasının önüne geldiğinde kapıyı tıklatıp içeri girmişti....
"Günaydın"... Sophia'nın kafasını kaldırması gördüğü kişiye "Sana da" demesiyle son bulmuştu...Aurora: Nasılsın bakalım?
Sophia: İyiyim.. elinde ki dosyalar benim için değil mi? Lütfen şuraya bırak..
Aurora: Evet.. üzgünüm.. Strange'in saçma sapan işleri işte..
Sophia: Bu arada sen nasılsın? İkimize birer kahve söylüyorum içersin değil mi?
Aurora yüzünde oluşan gülümsemesi ile " Bende iyiyim teşekkür ederim... Bu arada fazla zamanım yok ama bir kahveye hayır demem.." Sophia'nın onaylar şekilde kafa sallayıp telefona uzanarak görevliye iki kahve getirmesini söyledi..
Sophia: Yorgun gözüküyorsun... Bu aralar daha fazla çalıştığını görüyorum...
Aurora: Evet..zorundayım... dinlenmek için bulduğum ilk vakti değerlendireceğim... Aşağıda işler bitmiyor...
Sophia: Sahi neler oluyor aşağıda?
Aurora: Bence hiç sorma pekte iyi şeyler değil...
Sophia: Buraya geleli fazla olmadı.. yeni yeni keşfediyorum Arkham'ı ve öğrenmeyi istiyorum...
Aurora: Zamanı gelince öğrenirsin... Ben bile katlanamıyorum..
Bu sırada kahveleri gelen kızlar sohbetlerine devam ederken.. Genç kız bütün gün odasından çıkmamaya karar vermiş kulağında kulaklığı elinde defteri.. bazı sayfaları yazı ile dolmuşken bazı sayfaları çizimle dolmuştu..
Hüzünlü bir ruh halindeydi.. sıradaki şarkının onu yerinden kalkıp dans ettirmesiyle keyfi yerine gelmişti... Gözlerini kapatmış müziğin ruhunu ele geçirmesine izin vermişti...
Bulunduğu ortamı sevmiyordu... ve farkındaydı.. madem burada bir süre kalmak zorundaydı.. ve burayı sevmiyordu.. o da burayı nasıl eğlenceli hale getirebilirim diye düşünmeye başlamıştı... Aklına gelen fikirle dans etmeyi bırakmış şarkı hala devam ederken odasından çıkıp eğlenmeye karar vermişti...
Kulaklığın tekini çıkarmıştı... Adımlarını ortak salonun ortasına doğru atmaya başlamıştı... Tam orta noktaya geldiğinde kendi halinde olan insanlara dönüp " Hey Arkham.. biraz eğlenmek ister misiniz?"