Dün akşam olanlar gözümün önünden geçti. Yaralanmış bir göğüs ve yere düşmüş kanlar içinde kalan sargı bezleri ...
Çıkmadan önce burayı temizlemiş olmalı. Yaralanmış bir bedenle yapmayı başarabilmesi bir mucizeydi.Ortağımın böylesine güçlü olması beni iyi hissettiriyordu.Onu tekrardan görmeliydim. Fakat ismini dahi bilmeyen ben hakkında tek bir şey bilmediğim bu adamı nerede ve nasıl bulabilirim ki?
Ona kimsin diye sorduğumda bana cevap verseydi şuan bunları düşünüyor olmayacaktım. Belki de tek inatçı keçi olan ben değildim...
Düşünmeyi bırakıp odadan çıkmaya karar verdim fakat kapıda ki kanlı el izini görmemle bir kaç dakikalığına bunu ertelemem gerektiğini anladım.
Koyduğu kuralın en önemli olanı "her zaman dikkatli ol!"lafı sanırım sadece benim için koyulan bir kuraldı. Bu adamın bir sözü bir sözünü tutmuyordu. Onun yaptığıyla benim yaptıklarım epey farklı şeylerdi.
Görevlerim den bir tanesi de onun geri de bıraktığı izlerini temizlemek olucaktı anlaşılan.Okul formamın koluyla izi temizliyordum ki kapının aniden açılmasıyla anlıma yediğim kapı tokatının etkisiyle yere yapıştım.
"Telefonunu erkek soyunma odasında düşürebileceğin aklıma gelmezdi doğrusu.Yoksa yalancı bir sapık mısın?"
Anlımı elimle ovuşturup doğrulmaya çalıştım. Ellerimi gözümden çekip kapıyı bir hayvan gibi kimin açtığına baktım.
Heh kimi bekliyordum ki tabiki de siyah sweatshirt lü o adi idi."Sapık olmam için burada bir kaç erkek sineğin olması gerekmez miydi?"
"Bu devirde kızlara güven olmuyor doğrusu .Senin gibi kas meraklısı bir kaç kıza denk gelmişliğim var ama içeriye girebilecek kadar cesurunu ilk defa görüyorum."
"Ne saçmalıyorsun sen?Senin düşündüğün gibi kas görmeye gelen kızlardan değilim ben."
"Tabi her kız da yakalandıktan sonra bunu söyler. Söylesene peki ya niçin geldin?"
Şimdi ona nasıl bir yalan uydurabilirdim ki?iyice köşeye sıkışmıştım.Söyleyecek birkaç şey aradım fakat bulamadım. Ahh bu Allah'ın cezası neden sürekli beni buluyordu. Senin için geldim sanki aptal.
"Senin bir aptal olduğunu söylerken gerçekten haklıymış. Çünkü bir aptal gibi yalan uydurmaya çalışıyorsun o küçük beyninde boşuna yorulma istersen."
Dedikleri aklımın karışmasına sebep oldu. Anlamayarak gözlerimi sabitledim üzerine,
"Ne?Neyden bahsediyorsun?"
"Aha anladım. Bilmiyormuş numarası yapıcaksın ama istersen dur çünkü ikinizide biliyorum."
"Neyi biliyorsun söylesene ."
"Dün akşamki sarp 'la ve peşine takılan o aptal kızı yani seni biliyorum. Dün gece burada romantik dakikalar geçirdiniz öyle değil mi?"
"ADI SARP MI?"
"Ne oldu yoksa bilmiyor musun?Ha doğru ya suç ortağın kendinden bahsetmeyi pek sevmez ."
Bu çocuk neler saçmalıyordu bilmiyorum ama onu tanıdığı kesindi. Adını bu çocuktan duymak canımı sıksa da ismini öğrenmek iyi hissettirmişti.
"Söyle bizi nereden biliyorsun?"
"Ah sorgu zamanı bundan hiç hoşlanmıyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUÇ ORTAĞIM
Action"Aptallığın temeli midir kaçmak yoksa aptallık mıdır içindeki meraka kapılmak?" Bu ses... Soluk seslerin arasına karışan bu sözlerle vurulmuştum adeta ... Durdum,hatta donmuştu zaman, Çınlayan bu sesle kalakalmıştım o an , Bir mermi sesi değildi bu...