Genç kız dışarıdan gelen güneş ışınlarının gözlerine çarpmasıyla bilinci yavaş yavaş yerine geliyordu...
Yavaşça doğrularak yaklaşık bir on dakika yere baktı ama bakışları boştu hala tam anlamıyla uyanmaya çalışıyordu.. yüzüne su çarpmanın kendisine iyi geleceğini düşünerek lavabonun kenarlarına tutunup aynaya bakmış... Yüzünün haline gülmüştü...
Saçı başı dağınıktı, gözlerinin altı ise morarmaya başlamıştı... saçlarını tepeden toplamış göz altına parmak uçları ile dokunarak iyileştirebilmişti bu güce çoğu zaman şükrediyordu... Yüzünü yıkayıp kendine geldikten sonra aynaya tekrar baktı.. şimdi daha iyi görünüyordu...
Odanın gri demir kapısını açıp dışarı çıktığında herkesin yemek yediğini fark etti... Bugün yapacak çok işi vardı.. onunla konuşması gerekiyordu... Sıraya girmiş beklerken ayakları üzerinde sağa sola sallanmaya ve sevdiği şarkılardan birini mırıldanmaya başlamıştı... Önünde ki kişide yemeğini aldıktan sonra uzanıp tepsisini aldı ve kendisine oturacak bir yer bakmaya başladı... Aslında birini arıyordu gözleri .. onu gördüğünde yanında oturan diğer kişilere aldırış etmeden yanlarına doğru oturmaya gidiyordu.....
Masada oturan dört kişiye "Günaydın"
dedikten sonra tepsisini masaya koymuş kendisine bakan Jerome'a ne var? der gibi bakmaya başlamıştı..."Günaydın Oswald..." Oswald'ın bakışları kızı bulduğunda daha iyi hissetmiş kızın oturması için beklemeye başlarken aynı şekilde o da "Günaydın" demişti...
Kız oturmak için yer vermelerini beklerken kimseden ses çıkmadığını fark edince söze girmişti " Hey hadi ama yer açmayacak mısınız ? " Jerome kıza dönmüştü " Bu masa dolu başka bir masaya otur çocuklar için arka tarafta bir masa var." Sözünden sonra kızın yüzünde alaycı bir ifade oluşmaya başlamıştı.. içinde bir şeyler kopsada dışarıya hiç yansıtmamıştı bile... İnsanların neler yapabileceğini biliyordu.. kimseye güvenip inanmıyordu da... Elinde ki tepsisini alıp çılgın şapkacı ve korkuluğun arasına girerek tepsiyi bıraktı... "Beyler" bu sözü şapkacı ve korkuluğun yana kaymalarına sebep olmuştu.. kendisine yer bulduktan sonra oturmuş aynı anda Jerome'a bakışları onu sinir etmeye yetmişti...
Yemeğine odaklanırken konuşmaya başladı.."Hey Penguen seninle konuşmamız lazım".. Oswald'ın cevabını beklerken Jerome söze girmişti... "Ne konuşacaksınız?"
Genç kız içinde oluşan garip heyecanı bastıramazken kendisine yöneltilen soruyu cevapladı "Soytarıları ilgilendirmez.. Kralı arka masa da otururken gördüm sen gidip onu eğlendir bizim burada daha önemli işlerimiz var ya da dur bak tam karşında kraliçe var hadi onu eğlendir.." Jerome aldığı cevapla önce şaşırmış ve sinirlenmişti.. aynı zamanda etkilenmişti de... Baskı altındaki zarafet yani cesaret.. Cesaretini güçlerinden aldığını düşündüğü..Kıza bakışları değişmişti.. kafasını hafif sağa doğru yatırmış gözleriyle onu süzüyordu... ve söze girdi..." Elinde ki güçlerin olmadan bir hiç olduğunu söylememe gerek var mı?" Genç kız alınmamıştı bile "İşte böyle bak bu güzeldi.. Devam et soytarı seninle daha çok eğleneceğiz.."Jerome kahkaha atmaya başlamıştı..onun kahkahasını bastıran ise genç kızın ki olmuştu... Sesinin bastırıldığını fark eden Jerome aklına gelen soruyla durmuştu ...
Kız çoktan sessizleşmiş ona bakıyordu..
Jerome: Hey Şimdi hatırladım.. Dün yüzüme ne yaptın sen?
Genç kız: Sadece küçük bir dokunuş yaptım... Şimdi daha güzel oldu...
Jerome: Dudaklarıma dokunmamışsın...
Genç kız: Gülüşün olmadan bir hiç olduğunu biliyorsun değil mi?
Kızın söylediği son sözler ortamda ölüm sessizliği yaratmıştı...