Louis gözlerini kantin kapısının önünde Harry'e sırnaşan itici fareye dikti.
Kumral ve beyaz tenliydi. Yüzü çillerle kaplıydı. Kahverengi gözleri, küçük ve kalkık bir burnu, kalın dudakları vardı. Tüm bunlar yetmezmiş gibi fiziği de iyiydi.
Bu kızdan nefret ediyordu Louis!
"Hey dostum biraz daha böyle bakmaya devam edersen gözlerinden lazer ışınlar çıkıp kızı yok edecek diye korkmaya başlayacağım."
Arkadaşı konuşunca bakışları ona kaydı.
Liam şaka yapıp ortamı yumuşatmaya çalışıyordu. Çünkü ortamdaki gerginlik elle tutulacak cinstendi.
En iyi iki arkadaşı belli ki birbirlerine oldukça sinirlenmişlerdi.
Louis'i sinirlendiren şey, Zayn'in onu anlamaması ve başka biriyle takılırsa -bir de bu bir kızdı- Harry'i unutabileceğini sanmasıydı. Koca bir yılını buna harcamasına rağmen başaramamışken bir kız sayesinde birkaç günde mi başaracaktı yani.
Zayn'i sinirlendiren şey ise, Louis'in o bok çuvalına -bu Harry oluyor- gerektiğinden fazla değer vermesi ve onu bir türlü aşamamasıydı. Louis'in o çocuğu bir tür takıntı haline getirmiş olmasından korkuyordu.
Liam'ın ise aralarında ne geçtiğiyle alakalı tek bir fikri bile yoktu.
Mavili arkadaşına cevap vereceği sırada karşısındaki manzara dikkatini dağıttı.
Linda Harry'i duvara itmiş, dudaklarına yapışmıştı. Öyle sömürüyordu ki Louis'in hayalini kurduğu dudakları...
Louis kalbinin atmayı durdurduğunu düşündü bir an için.
Harry büyük ellerinden birini farenin beline diğeriniyse yanağına yaslayıp öpücüğü derinleştirdiğinde karnında bir yumru oluşmuştu resmen.
Gözlerinin dolmaya başladığını hissedince Louis bakışlarını onlardan çekip başka bir tarafa çevirdi. Ağlamamak için alt dudağını sertçe ısırdı ve derin nefesler alıp vermeye başladı. Kendini aciz hissediyordu. Yeniden..
Tam o sırada hûlyalı bakışlarla onu süzen kız görüş alanına girdi.
Bu kızı bir yerde gördüğüne emindi.
Louis kıza tekrardan bakmadan önce bir süre daha düşündü.
Sonra buldu. Bu o kızdı!
Zayn'in fotoğrafını yolladığı kız!
Louis gereğinden daha uzun baktığını kız kıkırdamaya başlayınca fark etti ve yanakları utançtan saniyesinde ısındı.
"Kızın bizimle aynı okulda olduğunu söylememiştin Malik!" diye tısladı bir kolumu sevgilisinin omzuna atmışken diğer elindeki telefonunun ekranıyla ilgilen arkadaşına.
"Sordun mu ki söyleyeyim!" diye başını telefonundan kaldırma tenezzülünde bile bulunmadan sertçe yanıtladı esmer.
Louis gözlerini devirirken gözetlendiğini bilmenin bilinci ile yerinde rahatsızca kıpırdandı.
Fakat üzerinde birden çok göz hissediyordu. Merakla onu izleyen diğer kişiyi aramaya başladı.
O sırada onu izleyen yeşillerle mavileri buluştu. Şimdi kantinin önünde değil ondan sadece birkaç masa ileride oturuyordu.
Harry kaşlarını çatmış bir ona bir de Eleanor'a bakıyordu.
Louis göz temaslarını kesmeyerek cebinden telefonunu çıkardı.
Hızla mesaj bölümünden Harry'nin ismini bulup şunları yazdı:
Neden bana kafamı koparacakmışsın gibi bakıyorsun?
Louis, Harry'nin bakmasını beklerken masanın üzerindeki telefona Linda uzanmıştı.
SIKTIR!
Linda ne kadar tatlı ve naif görünürse görünsün öyle biri değildi. Louis bunu geçen sene bir kız ona çarpıp meyve suyunu üzerine dökünce okulda kızı rezil edip ağlattığında anlamıştı.
Harry'i uyarmak adına bir takım kaş göz işareti yaptı.
Harry ise Louis'in onunla flört etmeye çalıştığını sanıp gülümsedi.
Garip bir flört taktiği Tomlinson diye geçirdi içinden.
Linda telefonuyla uğraşırken Harry bundan habersiz Louis'e bakıyordu.
Birkaç dakikanın sonunda ise olan oldu.
Linda oturduğu yerden hışımla kalktı ve telefonu masaya tam da Harry'nin önüne fırlattı.
Telefonun masaya düşmesiyle çıkan ses herkesin dikkatini çekmiş olacak ki kantin bir anda sessizleşti.
Harry şok içinde kız arkadaşına bakarken Linda sinirle soluyordu.
"Bu ne demek oluyor Harold?"
Louis duyduğu isimle yüzünü buruşturdu. Tanrım! Kim erkek arkadaşına 90 yaşındaki morukların adıyla seslenirdi ki?!
O sırada kıvırcık genç ne döndüğünü anlamadığını belli edercesine çattığı kaşlarıyla bir kıza bir de önüne fırlatılan telefonun ekranına bakıyordu.
Kızın Louis ile olan mesajlarını okuduğunu fark edince içinden sağlam bir küfür geçirdi.
Bunu nasıl açıklayacağını da bilmiyordu. Ne diyebilirdi ki? Stalkerımla konuşuyorum hatta onun benimle flörtleşmesine izin veriyorum mu? Kabul ediyordu ki tüm o mesajlar biraz garipti.
Zayn ve Liam ikilisi arkalarındaki sahneye dönüp bakınca Zayn heyecanlı bir şekilde nefes verdi.
"Keşke mısır alsaydık Liam! Belli ki burada birazdan oldukça dramatik bir film sahnesi izleyeceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝖀𝖓𝖐𝖓𝖔w𝖓 𝕷𝖔𝖛𝖊𝖗 // 𝑳𝒂𝒓𝒓𝒚
Fiksi PenggemarLouis: Fazla bir şey yapmana bile gerek yok beni bir dokunuşla baştan çıkarabilirsin bebeğim ya da Louis, 4 senedir platonik olduğu Harry'e sonunda aşkını itiraf ediyor. Fakat ufak bir problem var ki Harry düz (ya da öyle sanıyor) [ texting // düz...