mavi ve siyah

5 0 0
                                    

Heyy başlama tarihini yazmadan nereye gidiyorsun¿
07 Mayıs 2020 01:38

Gece yürüyüşlerine bayılırdım bugün de sırf bu nedenle köpeğim Yuki'yi de alıp kendimi sokağa attım. Ancak seninle ilk kez karşılaşacağımı nereden bilecektim ki..

Her zaman gittiğim o yamaca tırmanıp en ucundaki banka oturmadan önce fark ettim seni. Zaten mavi kafanı görmemek imkansızdı. Yuki seni görünce havlamaya başladı. Sen de o zaman gördün beni. İlk defa. İçimden son olmaması için dua ettim biliyor musun ? Keşke bunları sana söyleyebilseydim ya da zamanında söyleseydim her şey çok farklı olurdu Mavim.

Gözlerinin de mavi olduğunu az zaman sonra anladım. Sonra mavi tırnakların. Mavi kotun. Geri kalan her şey ise siyahtı. Sen gece gibiydin. Mavi ve siyah. Karanlık ancak yıldızlarıyla ışık saçan.

Yukinin havlaması hala durmamıştı. Bir süre sonra önündeki defteri bir kenara koyup onun yanına eğildin ve kafasını sevmeye başladın. Ve ilk kez benimle konuştun "Aman tanrım köpeğinin kafası pembe" ilk konuşmamızın bu olması biraz şey... "Evet genelde boyuyorum onu. Hem şeyy senin senin kafan da-"
"Mavi" diyerek sözümü tamamladı. Beni ilk o gün tamamladın, o gün sözümü sonraları:)

"Evet öyle ama uyumlusun yani saçınla"
"Evet sen ve köpeğin de öylesiniz"
"Aslında görünenden daha fazla uyumluyuz onunla"
"Evet işte o da pembe senin ayakkabıların da öyle. Ve hırkan beyaz, onun tüyleri de-" Bu kez ben onu tamamlama ihtiyacı hissettim.
"Ve onun sağ arka ayağı yok."
Afallamıştı sanki ancak aradan geçen  bir kaç saniye sonra konuşabildi.
"Yani senin de ayağın sağ prote- yani yok mu şimdi"
"Hey sorun yok. Üzerinden uzun zaman geçti. Ama köpeğim hep böyleydi ondan asla kopabilecegimi sanmıyorum. Onunla aynıyız"
"Öyle. Alınmazsan eğer kaç yıl oldu"
Bu sözünün ardından gülüşüm soğuk havaya beyaz bir sisle beraber karıştı.
"Dokuz ay"
"Tanrım ben cidden"
"Bunun sorun olmadığını söyledim."

"Pekala konu değiştirmem gerekiyor gibi hissediyorum. Seni daha önce gördüm ama sen beni fark etmemiş olmalısın. Tuğra ben."
Tuğra hmm. Sevdim. İlk andan beri sevmiştim.

"Deniz"
"Güzel isim"
"Seninki daha iyi"
"Ah hayır garip bence"
"Ama benimki çok klasik"
"Bence hoş"
"Bana göre de senin adın öyle"
"O zaman isimlerimizi değiştirelim"

Heyecanlanmıştım daha önce kimse ayağım olmadığını öğrendikten sonra benimle eskisinden fazla samimi olmak istememişti ama o... Belki de ona tamamıyla kapılmamın sebebi buydu. O güzel kalbi. Bu kadar güzel bir kalbi kırdılar işte. Seni kırdılar canımın içi ve şimdi de ben bunun etkisini görüyorum senin yokluğunda binlerce parçaya ayrılıyorum her gün ve her saniye.

"Nasıl yani ?"
"Direk işte. Sen Tuğrasın artık ben de Deniz"
"Pekala bu hoşuma gitti"
"Benimde öyle"
"Güzel"
"Evet güzel"

Bu kadar uzun(umsu) olmasına rağmen tek bölümde bitiremedim çünkü ilk kurgu karakterinden ayrılmak kolay değil tamam mıı ?
Neyse yorumlarınızı belirtebilmenzi için tek tek paragraflara ayırdım. Boll yorum yapın bu nedenle. Şimdiden sizleri sevdiğimi söylemek isterim çünkü bilirsiniz her an her şey için geç olabilir;)

Son olarak isimleri cinsiyetlerini belirtmeyecek şekilde seçmeye çalıştım. Şuanda herhangi bir cinsiyet betimlemesine ihityacım yok, kız olmalarını istiyorsanız öyleler ya da erkek aynı şey geçerli. Genel olarak boşlukları sizlerin tamamlaması gerekecek ve bu da ilk bilinmezliğimiz olsun bakalım.

02:07Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin