Barışı Sevginin evine götürdüm. Kapıyı çaldık. Ses yok. Galiba uyuyor. Tekrar çaldık ama yine boş.
Aradım Sevgiyi telefonuna da ulaşılamıyor. Burak ta ayrıca merak etti. İnşallah kendine bir şey yapmamıştır. Öyle bir şey yapacağını sanmıyorum ama yine de şüphelendim. İkimiz çok korkmaya başladık.
Barışı aldım ve bizim eve gittik. Ecmel bizdeydi. Barış ile Ecmeli tanıştırdım. Ama birbirlerine çok acayip baktılar. Aslında Barış acayip falan bakmadı, Ecmel şüpheli şüpheli baktı. Neyse ki telefonum çaldı ve arayan Sevgi idi. Hemen açtım telefonu ve sordum
+Nerdesin sen Sevgi?
-Adanaya gidiyorum Merve. Barışın yanına.Dayanamıyorum.
+Kızım saçmalama ya. Barış burda. Senin için geldi. Evine kadar gittik ama sen yoktun.
-Ne?? Şaka mı bu? Bak şakaysa hiç hoş değil.
+Ne şakası ya. Al telefonu sen konuş duy sesini.
&&&
+Birtanem, Sevgi'm. Nereye gidiyorsun sen?
-Hayatım. Senin yanına gidiyordum. Beni hiç aramadın. Seni çok özledim aşkım.
+Ben de seni çok özledim. Bekle beni otogarda,geliyorum ben.
-Tamam aşkım. Bekliyorum burda.
Oh be rahatladım resmen.
+Bana bak sen neden Sevgiyi hiç aramadın? Neden üzdün bu kadar Sevgiyi?
-Ben buraya geleceğim için aramadım. İşimin bu kadar uzun süreceğini tahmin edememiştim. Yoksa ben kızları kullanıp bir köşeye atan erkeklerden değilim.
+İyi o zaman. Hemen gidelim de alalım şu kızı. Üçümüz gittik. Orada oturmuş perişan bir şekilde bizi bekliyordu. Bizi görünce hemen sarıldık ve hüngür hüngür ağladık.
Geri dönerken arabayı ben kullandım ve Barışla Sevgiyi arkada oturttum,hasret gidersinler. ☺☺
Sevginin evine gittik.
Ciddi anlamda çok yorulmuştuk ve arabayı evin önünde bıraktım. Ecmel ve ben eve yürüyerek gittik.