Her kısımda 10 dk'lık yazacaktım ve hergün bir kısım yazmayı düşünüyordum . Ama taşınıyoruz haliyle fırsatım hiiiiiiçççç olmadı . Bu kısımda 6 dk'lık oldu zaten :( . Ama yeni eve giderditmez ( ve tabiki internetimiz oraya gelirgelmez . ) tam gaz devam edeceğim ve çoook üzgünüm çünkü buraya bir şeyler karalamak çok hoşuma gidiyor ne kadar saçma sapan olsalarda . Ve Voted'leyen 3 arkadaşada burdan sevgilerimi yolluyorum . Arigatto Gozaiyyimaz ( diyemedim ama neyse . Japonca teşekkürler demek :) )
***
1. Bölüm / 2. Kısım
Ertesi gün Melek çoktan gelinlik bakmaya başlamıştı bile . Biraz oylandıktan sonra birini beğendi ve aldı . Tam dükkan'dan çıkıyordu ki birden karşısında yüzünü çiçek buketiyle saklayan birisini gördü . Kim olduğunu anlamaya çalıştı ama pek işe yaramamıştı, tam yanına gidip çiçeği aşşağıya indirecekken çiçek kendisi inmeye başladı ve süpriz miafirde belli oldu . " Aşkım ! " Alkın'ı hiç beklemiyordu bir anda şaşırdı . " Ne yapıyorsun ? "
Alkın derin bir soluk aldıktan sonra kızın yanına biraz daha yaklaştı ve " Babam yüzünden doğru düzgün evlenme teklif edemedim . Tarih de aral acele seçildi . Bende kendimi kötü hissettim . " Melek iyicene şaşırmıştı ama bu duygu hoşunada gitmiyor değildi hani . " Evlenme teklifi mi ? " diye sordu . Bu sorusu üzerine Alkın gülümsedi ve buketi Melekğe uzatarak yere eğildi . İkiside gülümsüyorlardı . Hele Melek havalara uçacakmış gibiydi .
***
Aynı günün akşamı hep birlikte Heaven'e gittiler ( Heaven Samet'in cafe/restorandı ). Merdivenlerden gülerek içeriye doğru girdiler . " Çabuk, aşkım ! " İçeriye girdiklerinde diğerleri çoktan gelmişti bile . " Açım ... açım ... açım ! " diye gülücüklerinin arasında sayıklayarak içeri girdi Melek'de . Ve birden masa dikkatini çekti ve yüzü düştü . " Neden masa donatılmış değil ? Sipariş vermediniz mi ? "
" Alkında gelmiş . " diyerek Melek'in sözünü kesti yağmur . Defne " Hakanà gitmeyecek miydiniz ? "diye sordu Alkına . Alkın ve Melek masaya otururken Alkın sözü devraldı . " Düğünden evvel size iyi dileklerimi sunmam gerek . " dedi
Yağmur " Tarih konusunda bile bir şey demediniz . Hepimiz şok olduk . " dedi . Bu sözünün üstünen arkadan Samet dikkat kesildi . Ne demek istediğini tam anlayamamıştı Yağmur'un .
Melek " Ne ? Beş dakika evvel sizi aradı ya ... Ona gittiğimizde söylersin dedim ama dinletemedim . " Melek'in yüzü hala asıktı ama Alkın gülmeye devam ediyordu . Ve yavaşçana kızın kafasını çevirdi . İbrahim amca elinde kocaman bir tabak dolusu rameni onlara doğru tutuyordu . Melek'in yüzü birden güldü . Ve "Açım . " diyerek dudaklarını oynattı .
Samet " Amca, defne yapraklarını çıkardın mı ? " diye sordu . Her ne kadar en yakın arkadaşının adıda Defne olsada Melek defne yaprağını hiç sevmezdi . İbrahim amca araya girerek " Tamamdır, defne yaprakları çıkarılıp içine yeni bahar eklenecek . " dedi ve elindeki tabağı garson'a verdi . Samet'te sabırsızca " Ne duruyordun ? Servis yapsana ! " dedi . " Şimdi gidiyorum, patron !" dedi ve sırıttı . Samet eliyle masayı gösterip " Git ! " diye çıkıştı elemenına .
Bir kaç dakika sonra koca tabakta sadece bir avuç ramen kalmıştı . Melek hepsini iştahla yiyordu . Samet ve Alkın onu izliyorlardı . Defne ve Yağmursa hafiten gülüyorlarda arkadaşlarının bu haline . Melek'in ise ruhu duymuyordu bunları . Sonunda tabağı kaldırıp ağzına götürünce Alkında gülmeye başladı . Bu sırada Yağmur Alkına döndü ve " Alkın Çolak ! O gün Melek Sagen'in hayatını kurtardığında ondaki yeme potansiyelini fark etmiş miydin ? " ikiside ciddi konuşur gibi rol yapıyorlardı ama ...
" O gün mü ? " Alkın biraz düşündükten sonra " Ahy o gün neredeyse kalp krizi geçirecektim . " dedi ve hepsinin aklına o gün geldi . Samet ve Yağmur hariç .
***
Melek ve Defne dağlık kamp alanına gitmişlerdi . Ve dağa tırmandılar . Dağın en üstüne geldiklerin de küçük bir kamp yapıp yemeklerini yediler . Fakat aşşağıya inerken ağır bir yağmur bastırdı ve havada çoktan kararmıştı . Melek ve Defne son sürat aşşağıya koşuyorlardı . Fakat birden Defne ortalıktan yok olmuştu .
Melek hafiften ağlayarak arkadaşını aradı ama bir türlü bulamuoyrdu . " Defne ! " az kalsın yere düşüyordu ama son anda kurtuldu . Ve daha ağlamaklı bir ses tonu ile tekrar arkadaşına bağırdı . " Defne ! " telefonunu aradı ama yerinde yoktu . Ve birden iyicene panik kapladı genç kızı . Her yere bakmıştı ama telefon yoktu . Bir süre sonra iyice dağılan Melek, kendini bir ağaca dayayıp ağlamaya başladı . " Baba ! Baba ! " diye mırıldanıyordu bir yandan da . Birden bir ışık fark etti ve ona doğru yöneldi . Kim olduğunu henüz bilmiyordu ama oğlana tutundu ve dağdan çıkmaya çalıştılar . Bir süre sonra Melek iyce baygınlaşltı . Bunun üzerine yanında ki adam çantasını yere atarak onu sırtına aldı . Dağdan çıkmışlardı ama Melek hala ağlıyordu ve çok korkmuştu .
Duyduğu ambulans sesiye kafasını kaldırdı ve birde taksi gelmişti . Adam hemen taksiden indi . Ambulans'ı o çağırmış olmalıydı . Hemen Melek'in yanına koştu . " Hanımefendi ! " kızın sırtını sıvazlıyarak " Her şey yolunda . Sağ salim vardık " dedi . " Seninle gelmek istiyorum ama yarın sabah bir toplantım var . Kendine iyi bak . " diyerek tekara kızın sırtını sıvazladı . O sırada Melek adam'ı elinde ki yarayı fark etti ." Kalkmayı dene . ! " diyerek onu tekrar kaldırmaya çalıştı adam . Ve ambulansa bindirdikten sonra kızı ortalıklardan kayboldu .
***
" Film gibi ! " dedi hafiften arkadaşlarına baktıktan sonra devam etti . "Gerçekten film gibi, değil mi ? " Melek bunları anlatırken Samet'in yüzü daha da düşmüştü . Hafiften Melek'i süzüyordu ama hiç bir şey demedi, onun yerine Melek devam etti . " Beni taşırken onun hayalet mi insan mı olduğunu düşünüyordum . " bu sözleri Defneyi da biraz bozmuştu, yüzünü hafifce kaldırıp arkadaşına baktı . Bunu fark eden Melek'te sırıdışı yavaş tavaş solaken, " Ne oldu ? " diye sordu . Defne başını tekrar indirdi . Bunun üzerine Melek devam etti . " Ürktün . Ölmüş olsaydım ne yapardın ? " Defne'nin dudakları yavaşça büküldü, ama kimseye çaktırmadan eski haline dönerek " Melek Sagen orada ölecek biri mi ? Sen Tanrı'nın kızısın . "
Melek, Defnenin sözünde ki manayı anlamayarak devam etti . " Alkın omasaydı çoktan ölmüş olurdum . " dedi ve sahta bir titremenin ardından Alkına sarıldı . Tüm bunlar olurken Samet hala suskundu ve hafiften " Off ! " dedi ama kimse fark etmemişti . Zaten fark etmelerinide istemiyordu .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
49 Gün
RomanceGerçek sevgi nedir ? Herkesin sizin için ağlaması mı ? ... Kesinlikle benim kurgum değildir . Uzun süre önce izleyip etkisinde kaldığım hatta gözlerimin şiştiği bir dizi`nin kaleme alınmış halidir . ( Kaleme alan benim ama yanlış anlamayın .) Tabi...