Teacher - Min Yoongi

7

e: Öfff arkadaşlar ben düştüm. Öyle bir düştüm ki...

b: Noluyo ya? Sen de bir yerinde dur. Kızları rahat bırak! Herkese düştün be!

e: Bu sefer bir kız değil, bir çifte düştüm.

a: Tahmin ediyorum: Yoongi × Hei.

e: Oha lan, nerden bildin~~!

a: Bende düştüm çünki~~

b: La ne istiyorsunuz siz bu ikisinden. Rahat bıraksanıza onları.

c: Kıskandın mı süpürgenin sapi?

b: Oğlum ne alaka? Ben nikah şahitleri olmak için canımı verecek insanım!

e: Arkadaş sıyırdı.

f: Siz neden bu kadar çok shipliyorsunuz bu ikisini?

a: Sanane.

f: Doğru düzgün bir cevap verin ya.

b: ÇÜNKÜ ÇOK YAKIŞIYORLAR!

f: Hei ve Yoongi hoca mı? Kwjwjskwksk

a: Sorunun ne bitch?

f: Yoongi bunağına genç bir kız bakabilir mi sence?

a: La sen Hei'yi sevmiyor muydun?

f: Saçmalama salak! Hocayı sevmiyorum, Hei bana bir şey yapmadı ki?

Baek: Niye laf sokmaya çalıştın o gün? Ve Hei'ye de sıra gelecek dedin. Neyin peşindesin?

f: Sinirlendim o sıralar. Hoca yüzünden ona patladım. Daha yapmayacağım öyle şeyler.

Baek: Sanmam ama neyse.

f: İzle o zaman.

e: Yether!
e: Ben şu ikisinin instagram fotolarını alıcam.

a: Sapık mısın ya? Ne yapıcan fotoları?

e: Ne sapıklığı? Aşk yapıcam. İkisinin fotolarını birleştiricem.

b: Oha çok iyi.

a: Babuş yapınca at bize.

e: Tabiki de...

Baek: Saçma sapan konuşmayın. Hei belki istemiyor?

e: Bana bak Arizona kertenkelesi, Hei ve hocamızın arasını soğutursan seni gece uykunda boğarım!
e: Beyaz ışığı gördürtene kadar da bırakmam!

a: Aynen lan! Yakışan bir çift var ve impossible (İmkansız.) değil!

Baek: Arkadaşım ben kötü bir şey demedim ki, ne kızıyorsunuz?

f: Hei daha iyisini hakkediyor.

c: Arkadaşlar bu nasıl gruba girebiliyor? Çıkardık lan biz bunu!

f: Kskasblww. Arkadaşlarınızı doğru seçin.

e: Püğğğ, kim o sahtekar?!

××××

Bu konuşmalar Hei'yi her seferinde güldürüyordu. Sınıf anormaldi, ciddi anlamda sıyırmış bir sınıftı ama Hei'de normal değildi.

Öğretmen-öğrenci ilişkisi burda fazla doğal karşılanıyordu çünkü burası lise değil üniversiteydi. Her aşk lisede yaşanacak değildi ya!
-Lise mi sandınız? Zaaa :-P -

"Hei! İlaçlarımı getir! Başım çok ağrıyor!"

Babasının seslenmesi üzerine mutfağa ilerledi doğrudan ve ağrı kesiciyi aldı eline. Hiç vermek istemiyordu bu ilacı çünkü insan günde 5 defa içemezdi! Kesmesi gerekiyorken babası inatla günlük dozunu daha da arttırıyordu. Ya da Hei fazla abartıyordu (!) babasının dediği gibi.

Ne kadar kolay ilaçlara bağlı olarak yaşamak.
Ama aslında en zoru onlarla bir hayatı paylaşmak,
Çok kolay sandın belki ya da sadece varlığı huzur verdi sana?
                                                                  AslenGang

Üzüle üzüle odasına giderken babasının sesini duydu tekrardan.

"Piştt! Var mı birileri? Hımm? Gel otur bir yanıma. Hadi hadi, naz yapma."

Gülerek karşı koltuğa oturdu Hei.

"Cevabını bildiğin soruları sormaktan bıkmadın baba ama ben cevap vermekten bıktım. Amacın ne ya?"

"Evde kalmaman için diyorum ya, hemen de azar işitiyorum. Olmuyor böyle."

"Hem neden sorup duruyorsun sık sık? Bu son günlerde iyice sormaya başladın. Aklında ne var bakalım?"

"O kimdi ya... Yoo... Gi... Hah! Yoongi!"

"Baba, hocam o benim."

"Dışarıdan hiç öyle gözükmüyor ama. Bence son derece ideal bir adam."

"B-belki evli?"

"Parmağında yüzük yok."

"Belki sevmiyordur takmak?"

"Yok, öyle değil. Aradım ben ağzını. Evli değil, sevgilisi de yok. Ama gözü sende."

"N-nasıl ya? Ne demek evli değil ve sevgilisi yok?"

"Seninle ilgilenmekle meşgul olduğu için başkalarına bakmaya fırsatı olamamıştır belki?"

"Saçmalama."

"Sana nasıl baktığını gördüm. Gidin bir çay için."

"Baba!"

"Tamam, sustum."

"Hem sen nasıl ağzını yokladın?"

"Eh, o da bir sonraki bölüme kalsın."

××××

Öpüldünüz ve I love you ♡