why? • kookmin

°•.18.•°

"herkesi kıskandıracak kadar güzel olacağız seninle ben."

   sayfaların bitmesine az kaldığını farketti. duvardaki saat 14.57 yi gösteriyordu.
bu odaya geldiğinde yeni uyanmıştı.

"bugün babam geldi.
ve sen ona vurdun.

babam eşcinsel olduğum için iğrenirdi benden.
sen ise bunu yeni öğrendiğin gibi yumruk attın o adama.
kovdun evimizden.

bu benden iğrenmediğin anlamına mı geliyordu?

umut kırıntılarının kalbime yükselmesini önleyemedim Jungkook.
hiçbir şey söylemeden sadece gözyaşlarımı sildin oracıkta.

'az kaldı.' dedin. 'bütün yaralarını iyileştireceğim az kaldı.'

ben yine beklerdim Jungkook.

sonra yine kaçtın odana. bir daha çıkmadın.
ben de gittim odama.

yemek yemeye çıktık sadece.
kimchi yaptım, seversin diye.
uzunca gözlerime baktın.
Tae'yi sordun. kim olduğunu, aramızda ne olduğunu.
noluyor Jungkook? beni mi kıskandın?

sana ondan bahsettim. çok iyi biri olduğundan.
yüzün düştü.
sahi, gerçekten kıskandın mı beni?

ifadesizce masadan kalktığında istemsizce gülümsedim.
ne bileyim sinirlendiğini?

neden bana duygularından bahsetmedin Jungkook?