☾ İlk Kırılan Kilit ☽

6 0 0
                                    

♔( Mahperi Hanımın odası multi de :D )♔

Mahperi'nin Görüşünden ♔

Gözlerimi araladığım vakit, saatin kaç olduğu şöyle dursun yatağa nasıl geldiğimi bile bilmiyordum.

Bulutlar pamuk şeker olarak uykuya girmeyi beklerken, güneş tüm acısı ile gök yüzünü terk etmeye meyil ederken son veda hallerine hazırlanıyordu, ay yeniden tüm gök yüzüne kucak açmış geleceği vakti bekliyordu.

Ben ise yavaşça sarsak adımlarla kalkarak, müzik sisteminden çalmayı heyecanla bekleyen şarkıyı açtım. Tüm oda Baba Zula'nın etkisiyle sarsılırken hafifçe gerindim ve yavaşça balkona ilerlerken sözleri söylemesine eşlik ettim.


"Lütfen 8. Saniyeden sonra dinleyin.."

Bulutların üstünden, bıraktım ben kendimi..
Sonunu düşünmeden, duygular sarınca beni...

Gözlerim yan evdeki pencerede kafasını aşağıya indirmiş elleri ile başını ovalayarak gözlerini yummuş sabah ki çocuğa kaydı. Ama yine de devam ettim şarkının sözlerine...

Gizlice tuttum elini, yüzüne baktım usulca...
Gözlerin fısıldadı ah, mutluluğu yavaşça
Gözlerin fısıldadı ah, mutluluğu yavaşça

Bir an kafasını kaldırdı, benim şaşkın ve mahmur halim şöyle dursun, bilinmedik güzellikteki sesi ile sözleri daha çok dinlenesi oldu , onun sesinden çıkan kelimeler daha bir çarpıcı geldi, daha bir göz alıcı ve ben de onun gibi devam ettim...

Çiçeklerin kokusu, dalgaların şarkısı
Rüzgarın fısıltısı, Bir sana bir de bana
Bir sana bir de bana...

O gülerek şarkıya eşlik ederken, ben hızlanan kalbimi dindirmeye çalışıyordum. Ama yine de vazgeçemedim hala inadına söylemekten..

Bahçede hanımeli, Gökyüzünde yıldızlar
Yağmurun narin sesi, Şimdi bir anlamı var...

Aşk nasıl da kırılgan, Sus dedim ama olmadı...
Kalbimden ismin geçti ah, Kimseler duymadı...
Kalbimden ismin geçti ah, Kimseler duymadı...

Bir an durdu, gözlerimin içine baktı, neler döndüğünü anlayamaz iken kaptırdım kendimi, Bende aynı onun gibi baktım ona, sanki yıllardır onu biliyormuş, tanıyormuş, dahası benimmişçesine benimsemiş gibiydim. Sanki o ben, ben ise o idim.

"İyi misin?" diye seslediğinde kafamı salladım. Ağacı işaret ettim.

"Gelirsen bir kahvem ve güzel müziklerim var..." gözlerini kısarak güldü...

"kahve dediğin zaman aklımı çelmiştin zaten." sözlerinin bir kısmını camdan çıkarak ağaç dalına atladığında söylemişti. Evin iki tarafında, terasına uzanan boylu boyunca büyük ve kalın dallara sahip çınar ağaçları bulunuyordu. Ve biz Asena ile zamanında bu ağaçları yol olarak kullanıp terası oturma odası yapmıştık.

Tahtadan atlayarak yanıma ulaştı.
"Merhaba pek iyi bir tanışmamız olmadı,  Yeniden tanışsak olur mu?" elini uzatırken ses tonu tınısı ve gülüşünün muhteşemliğinde kaybolmayı ne kadar çok istesem de kendimi toparladım.

"Elbette yeniden Merhaba o zaman" elini sıktım ve gülümsedim.

Bazen yenidenler olmalı insanın hayatında, yeniden okunmalı kitaplar, yeniden söylenmeli sözler, yeniden dinlene bilmeli bir şarkının en güzel nakaratı ve ya yeniden tanışıla bilmeli biriyle kötü olan anıları unutarak yeni bir sayfa açmak için.

Vaktinden Önce.....Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin