Yazar Anlatımından
Dongyoung, Hafiften Topallıyor Olmasına Rağmen, Jungwoo'nun Odasının Önüne Gelip Derin Bir Nefes Almıştı.
Ardından Arkasındaki Taeyong'a Dönüp Gözlerine Mahcupça Bakmıştı.
"S-Sen Burada Beklesen Olur Mu? Jungwoo Seni Büyük İhtimalle Tanıyor Ve-"
"Ve Sen İlişkimizi Bilmesini İstemiyorsun?"
"Antlaşmamızı."
Diyerek Düzeltti Dongyoung Onu. Taeyong İse Gözlerini Devirip Devam Etti.
"Her Neyse."
Dongyoung İse Cevap Beklercesine Baktı Taeyong'a. Taeyong İse Cevap Vermeden Arkasına Dönüp İlerledi. Cevabını İse Giderken Söylemişti.
"Arabada Bekliyorum Seni, Ama Jeno Yanında Kalacak."
Dongyoung Ve Jeno Bir Süre Bakıştı. Ardından Dongyoung, Yavaşça Odanın Kapısını Açtı ve İçeriye Girdi.
"Jungwoo?"
Jungwoo, Gelen Abisiyle Neşeyle Gülümsedi Ve Yanındaki Jaemin'e Döndü.
"Sana Hyungun Bugün Geleceğini Söylemiştim. Lucas Gelecek Dedi Çünkü."
Jungwoo Gülerek Kendisine Sarılan Hyunguna Karşılık Verirken, Jaemin Başını İki Yana Sallayıp Güldü Ve Dongyoung'a Döndü.
"Dongie Hyung Nerde Kaldı Diye Başımın Etini Yedi Hyung."
Dongyoung Gülüp Jungwoo'nun Yanaklarını Sıkmış, Ardından Aegyolu Sesiyle Konuşmaya Başlamıştı.
"Üzgünüm~ Halletmem Gereken İşler Vardı~"
Jungwoo Başını Onaylarcasına Sallayıp Kapının Önünde İfadesizce Duran Lucas Ve Jeno'ya Baktı. Dongyoung, Jungwoo'nun Sorgularcasına Baktığını Fark Ettiğinde Derin Bir Nefes Verdi Ve Lucas'la Jeno'ya Döndü.
"Bizi Biraz Yalnız Bırakabilir Misiniz?"
Lucas Ve Jeno Bir Süre Birbirine Bakmıştı. Ardından, Konuşan Lucas Olmuştu.
"Kapının Önündeyiz Efendim."
İkili Çıktıktan Sonra, Jaemin De Boğazını Temizleyip Sessizliği Bozmuştu.
"Ben De Sizi Yalnız Bırakayım."
Ve Hızla Odadan Çıkan Jaemin'in Ardından Jungwoo Hızla Dongyoung'a Dönüp Kaşlarını Çatarak Abisine Bakmıştı.
"Benim Hatırladığım Kadarıyla Koruma Tutacak Kadar Paramız Yoktu, Hele De 2 Tane. Neler Oluyor Hyung, Bu Adamlar Kim?"
"Jungwoo, Şimdi Onu Anlatacağım Sana. Ama Sözümü Kesmeden Beni Dinle, Tamam Mı?"
"Tamam, Anlat Hadi."
Dongyoung Boğazını Temizleyip Jungwoo'nun Yanına, Yatağın Sol Tarafına, Yavaşça Oturmuştu. Oturur Oturmaz Kalçası Ağrımaya Başlamıştı Ama Dongyoung Acıyan Canını Belli Etmemek İçin Ekstra Çaba Sarf Etmişti.
"Ben, Lee Taeyong'un Yanında İşe Girdim. Evet, O Adamın Tek Düşmanı Olan Lee Taeyong'la. Bana Öyle Bakma Jungwoo, Tek Çıkış Yolumuz Oydu Ve Senin İçin O Kurt İnine De Girerim Ben."
Jungwoo, Dolan Gözlerine Ve Sarılma İçgüdüsüne Engel Olamayıp Sarılmıştı Abisine. Dongyoung İse Küçük Kardeşine Sarılıp Saçlarını Okşamıştı.
"Orada Güvende Misin Peki?"
"Lee Taeyong Beni Ve Seni Koruyacak, Merak Etme. O Adamın Yanına Bir Daha Asla Gitmeyeceğiz."
Jungwoo Başını Sallayıp Abisine Bakmıştı. Sormalı Mıydı? Anneleri Konusunda Hep Hassastı Abisi.
"Sence Kyungsoo Appamız Nasıldır Hyung?"
Dongyoung Gelen Soruyla Yutkunda. Başını Tavana Kaldırıp Ağlamamak İçin İçinde Büyük Savaşlar Verirken, Derin Bir Nefes Aldı Dongyoung.
"Eminim Mutludur. O, Kurtuldu Kim Jongin'den. Biz De Kurtulacağız."
Jungwoo İç Çekti Ve Başını Daha Fazla Gömdü Abisinin Kucağına. Dongyoung İse Kalp Dudaklı, Baykuş Gözlü Annelerini Hatırladığı İçin Dalgın Dalgın Bakıyordu Etrafa.
...
"Sen Benim Sevip Evlendiğim Jongin Olamazsın! Benim Tanıdığım Jongin Böyle Biri Değildi! O Tatlıydı, Yardımseverdi, Düşünceliydi, Romantikti, Ailesine, Bana Düşkündü."
"Kyungsoo, Sus. Başım Çatlıyor."
"Sen Bu Olamazsın Jongin. Çocuklarımın Babası Böyle Biri Olamaz."
"Sana Sus Dedim. Ben Hep Böyleydim. Tanrı Aşkına Soo, Ben Bir Mafyayım! Benim İşim Adam Öldürmek!"
Kyungsoo Başını İki Yana Sallayıp Odadan Çıktı. Olayları Kapının Arkasından Gizlice İzleyen Dongyoung'un Da, Eşine Sinirlenen Jongin'in De, Onu Son Görüşü Olmuştu.
Çünkü Kim Kyungsoo, Ortadan Bir Anda Kaybolmuştu.
...
O Zamanlar 18 Yaşına Yeni Basmıştı Dongyoung. Annesine Çok Kızmıştı Kendilerini Terk Ettikleri İçin. Ama Büyüdükçe Anlamıştı Her Şeyi.
Annesinin Kardeşi Ve Kendisini Neden Bırakmak Zorunda Olduğunu, Babasının Kana Susamışlığının Annesi Onları Terk Ettikçe Artmıştı Çünkü.
Kucağına Kafasını Koyup Uyuya Kalan Jungwoo'ya Çevirdi Bakışlarını Dongyoung. Kardeşinin Saçlarını Severken, Mırıldandı Kendi Kendine.
"Umarım Babamdan Gerçekten Kaçabilmişsindir Anne. Biz Senin Özgür Olmanı İstiyoruz. Zorla Sadist Bir Adamın Yanında Kalmanı Değil. Bu Bencillik Olurdu..."
Buruk Bir Şekilde Gülümsedi Dongyoung. Ardından Yavaşça Kalktı Ve Jungwoo'nun Kafasını Yastığına Koyup Üzerini Örttü. Alnına Sıcak Ve Uzun Bir Öpücük Kondurduktan Sonraysa, Odadan Çıkıp Kendisini Bekleyen Lucas, Jeno Ve Jaemin'e Baktı. Jeno Ve Jaemin'e Bir Süre Baktıktan Sonra Lucas'a Döndü Dongyoung.
"Ona İyi Bak Lucas. Jungwoo Konuşmayı Sever, Bol Bol Sohbet Et Onunla. Aklına Asla Anne Ve Babamızı Hatırlatacak Şeyleri Getirmesine İzin Verme. Tamam Mı?"
"Emredersiniz Efendim."
Lucas, Hızla Dongyoung'un Önünde Eğildiğinde, Dongyoung Başını İki Yana Sallayıp Önünde Eğilen Lucas'ı Kaldırdı.
"Emretmiyorum Lucas. Bu Sadece Küçük Bir Ric'a."
...
To You'dan Sonra...
Dongyoung'u Çok Duygusal Düşünmeden Duramıyorum Ve Bu Sanırım Yazıma İşleyecek.
Her Neyse...Profilimden To You'ya Bakmayı Unutmayın. Her Yongyoung Shipperın O Analizi Görmesini İstiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Thin Waisted Bitch | Yongyoung ✓
Fanfiction"Ne Düşündüğün Umrumda Değil, Beni Becermeni İstiyorum." Lee Taeyong × Kim Dongyoung 15 Bölümde Final Serisi-2