'6

257 44 28
                                    

Bar, iyi gitmiyordu.

Yeonjun çoktan ikinci şişesini dikmişti ve Beomgyu'nun kucağında saçma konularda konuşup duruyordu. Beomgyu ise yavaşça bardağını bitiriyor ve sevdiği çocuğun tatlı konuşmasını izliyordu.

Soobin sarhoş olmak istiyordu ama ne kadar uğraştıysa da zihni Hueningkai'nin tebessümüne gidiyordu. Gözünün önünde dans eden insanlar, öpüşen çiftler ve çoktan kendini koyvermiş insanlar vardı. Belki onun da unutmak için ihtiyacı vardı.

Beomgyu sesini duyurmak için Soobin'e bağırdı.

"Soobin! Hey!" Göz göze geldiklerinde gülümsedi. "Üç deyince, önümüzdekini öpeceğiz!"

Soobin şaşkınlıkla gözlerini büyüttü.

"Ne diyorsun?!"

"Kai'yi düşünüp durma aptal! Güzel bir kız bulabileceğine eminim."

Soobin göz devirdi ve omuzlarını silkti.

"Kai bu dünyadaki en güzel insan." dedi ona ithafen ancak kendi kulaklarına bile ulaşamamıştı sözleri.

Sonra Beomgyu ve Yeonjun'un öpüştüğünü gördü.

Burnunu kırıştırırken pantolonunun arka cebindeki telefonu çıkarıp birkaç fotoğraf çekti acele ile.

Aptallar diyordu içinden. Bir de arkadaşız dersiniz.

Soobin onları umursamayacaktı.
Yavaşça ayağa kalkıp kapıya yöneldi. Kafası dağınıktı ama burada olmaması gerektiğini biliyordu. Geldiğinden beri rahat hissetmemişti.

Bi' taksiye bindi. Evin adresini vermesi gerekti ama onun yerine, ikizlerin mahallesinde buldu kendini.

İki katlı sevimli aile evine bakarken üst kattaki bir odanın ışıkları söndü.

Derin bir nefesi ciğerlerine alıp boşaltırken arkasını döndü. Ne diye buradaydı? Kai uyumuştu bile.

Kucağında uyumasını ne çok isterdi. Yumuşak ve mis kokulu saçlarının arasında kendini kaybetmeyi..

Bu hayallerle yola koyulmuştu.

Ama bir dakika bile geçmeden arkasından seslenen birini duydu. Karanlıkta ayrıntılarını göremediği minik beden üstüne bir hırka geçirmeye çalışıyor ve bir yandan da Soobin'e doğru hızla adımlıyordu.

Kai Soobin'e iyice yaklaştığında tekrar "hyung" demişti. Nefes nefeseydi ve Soobin'in de gecenin bu saatinde onu karşısında gördüğü için pek farkı yoktu.

Hueningkai başını kaldırıp hyungunun gözlerine odaklandığında gülümsemesini sundu.

"Ben de seni arayacaktım hyung."

Soobin şaşkınlıkla baktı ona. Ağzından minik bir şaşkınlık nidası çıktığında Kai kıkırdadı.

"Şey.. aslında konuşmak istiyordum. Ve bu gece, yapacağımız konuşmayı daha fazla ertelememem gerektiğini fark ettim."

Soobin'in kalbi heyecandan koşuya çıkmış gibi atarken Kai sesli bir soluğu ciğerlerine alıp geri vermişti.

"Taehyun bana anlattı hyung. Sana neler söylediğini de. Onun bu kontrolcülüğüyle ilgili özür dilemek istiyorum. O böyle bir insan, artık alıştım ancak benim haklarıma girdiği de olabiliyor. Yine de iyiliğimi düşündüğünü biliyorum."

Soobin emin olmuştu. Kai onu reddedecekti. Onun kocaman gülümsemesine baktı ve sıkışan kalbi yüzünden endişeyle arkasını döndü.

Kai peşinden sesleniyordu ama duymak istemiyordu.

Hoşlantıdan çok öteydi çünkü, Soobin Kai'ye gerçekten aşıktı. Ve onun kendisini reddedmesini duymaktansa uzaktan aşık kalmaya devam ederdi.

'~

[BLU,e]-kaibinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin