[38. Bölüm]

11.2K 635 135
                                    

Akşam olmuştu ve çekimler bitmişti. Ben ise hala olduğum yerde oturuyordum. Popomun ağrıdığını hiss edince kısa bir yürüyüş yapmaya karar verdim. Tüm gün boyunca kimse benimle ilgilenmemişti öğlende bir şey yememiştim açlıktan geberiyordum.

Kayıp olmamak için çokta uzağa gitmedim. Kısa bir süre sonra kamp yerine geri gitmiştim. Çoğu kişi guruplar halinde oyun oynuyordu bazıları ateşin başında oturuyorlardı bende açlıktan geberiyorum. Off ne zaman yemek yiyeceğiz?!!

Herkes otururken tek bir kişi çalışıyordu. Adma tek başına bir sürü çadır kurmuştu ve kurmayada devam ediyordu. Ay yazık be yardım edeyim. Yanına gidip bir çadırı alıp kurmaya başladım.

X: n'yapıyorsun? Jungkook beymi gönderdi?

Y/N: yok yardım etmek istiyorum daha çabuk bitirirsin.

X: yok çadırlar zaten bir kişilik fermuarı açıyorsun bitiyor. 10 dakikalık iş ben yaparım.

Y/N: iyi kolay gelsin o zaman.

X: sağol.

Büfenin açık olduğunu görünce hemen gidip bir tabak alıp doldurmaya başladım. Evet arkamda bekleye 20 kişiyi umursamadan.

Y/N: hiç bana öyle bakma bu benim sıram zaten öğlen bir şey yemedim!

Daha fazla açıklamaya gerek duymadan tabağımı doldurup sabah oturduğum yerime geri döndüm. Jungkooku göremedim ben ya? Yemeğimi yiyerek gözlerimle Jungkook'u aradım. Ormandan Nora ile birlikte geliyorlardı?? Gözlerim dolmuştu doğrusu. Benden özür dileyeceği yerde benden dahada uzaklaşıyor. Daha dün benim için nelere katlanmıştı o kadını görünce unuttumu bunları?

Yemeğimi bitirdikten sonra oyun oynayanların yanına gidip yaptıklarını izliyordum. Bir kaç saat sonra herkes çok yorgun gözüküyordu.

JK: çadırlarınız hazır arkadaşlar isteyen gidip uyuya bilir!

Çadırları kuran adam geldi.

X: Jungkook bey bir çadırımız eksik.

JK: tamam söyle çalışanlara aralarında sevgilisi ile yada arkadaşı ile uyumak isteyen varmı diye.

X: malesef. Çadırlar çok küçük olduğu için kimse sıkışmak istemiyor.

Nora: bence o kadarda küçük değil.

Tabi senin gibi yer cüceleri için bir saray gibidir o çadırlar!

JK: çocuklar bir çadır eksiğimiz var aranızda bir arkadaşı ile kalmak isteye yok mu?

Herkes bir çadırlara bir birbirlerine birde Jungkooka bakıyorlardı.

JK: anlaşıldı.

Niye benimle kalmak istemiyor. Başka bir zamanda olsaydı eline böyle bir fırsat geçtiğinde düşünmeden beni ve kendini çadıra sokardı.
Etrafaki herkes tek tek çadırlarına girdi bir tek üçümüz kalmıştık.

Nora: Jungkook istersen ikimiz kalabiliriz benim için sorun yok.

Jungkook bir süre cevap vermeyip bana bakınca dayanamayıp boş olan çadıra girdim ve fermuarını kapatıp ağlamaya başladım.

Bir süre sonra fermuar açıldığında daha sakin olmaya çalıştım ama olmuyordu. Jungkook içeri girip fermuarı kapatınca gözyaşlarımı sildim ama yeniden dökülüyorlardı.

Jungkook yanıma oturup bana sıkıca sarıldı onu itip tam yüzüne bir tokat atacakken kolumdan tutup yüzlerimizi yakınlaştırdı.

JK: özür dilerim. Emin olki amacım seni üzmek veya ağlatmak değildi.... sence sen varken ben başkasına bakabilir miyim? Sen varken başkasını koklayabilir miyim? Sen varken başkasıyla uyuyabilir miyim?

Y/N: baktın! Tüm gün ona baktın!

JK: evet ona baktım ama sana baktığım gibi bakmadım. Ona bakınca kalbim hızlı atmıyor kalbimi hızlandırabilecek tek güç sende var.

Çenemden tutup dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Öpüşmemiz yavaşça ateşlenirken durdum.

Y/N: sizi ormanda baş başa çıkarken gördüm?!

JK: ben senin ormana doğru gittiğini görünce peşinden geldim ama sen 3 dakika bile yürümeden kamp alanına geri döndüğünde bende dönüyordum ki Nora da peşimden geldiğini gördüm ısrarla beni yürüyüşe götürdü.

Y/N: bir daha benden başka hiç bir kadınla muhattap olmayacaksın.

JK: uw~ tamam sen ağlama yeterki.

Gülümseyip bacaklarımı açarak Jungkook'un kucağına oturdum ve başımı boynuna gömüp öpmeye başladım.

Sınır: 170 vote

ÜVEY BABAM JJK/*TAMAMLANDI*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin