38.Bölüm Sihirbaz Çadırları

514 54 5
                                    


Yerden kalkıp etrafa baktığımda uzun boş bir kırda olduğumuzu gördüm. Daha önce konuşan bir cadı elinde kalın bir parşömen rulosu tutuyordu. Diğer büyücü ise elinde ki altın saatte dikkatlice bakmaya devam etti.

"Lennon'lar için kamp yeri beş yüz metre ileriye yürüyün sonra karşınıza çıkacak olan ilk tarla. Kamp yöneticiniz Bayan Melinda."

Bay Lennon bizimle birlikte gelen diğer iki büyücüyle vedalaştıktan sonra önden yürümeye başladı. Taş bir binanın yanında bulunan kapının önünde tıknaz orta yaşlı bir bayan duruyordu. Kampta olup olabilecek yegane mugglelardandı.

"Üç gece, konaklama ücreti şimdi ödemeniz gerekiyor." Son derece monoton bir sesle konuşan kadın arada bir çadırların olduğu yere bakıp kaşlarını çatıyordu. Ödememizi yaptıktan sonra bir kamp haritasıyla yerimizi tarif etti.

Çadır sıralarının yanından geçerken kalabalıktan daha çok çadır şekilleri beni benden aldı. Normal kamp çadırlarına benzemek için çabalayanlar dışında son derece efsanevi yapılarda bulunduğundan dikkatimi yol boyunca hiçbir muhabbete veremedim. Mısır piramidine benzeyenden, önünde bahçesi ve kuş havuzları bulunan iki katlı villaya benzeyenine kadar farklı çeşitlilikte ve renkte çadır vardı. Dışarıda çocuklarıyla yemek yiyen sihirbaz aileleri en izlenesi olanlardı.

Küçük büyücü ve cadıların anne babaları onlara bakmıyorken çadırın yanından firar edip uçarak geri dönmelerine ise sadece ben şaşırıyordum herhalde. Bakanlıktan oldukları belli olan sihirbazlar sürekli tuhaf davrananları uyarmak için ordan oraya koşturuyordu. Apaçık bir şekilde cisimlenerek ortadan kaybolmanın da mugglelar için tuhaf olabileceğini onlara birinin söylemesi lazım.

Çadır kurmamız gereken yere geldiğimizde Bay Lennon bana bariz bir beklentiyle bakmaya başladı.

"Lizy, büyü kullanmadan çadır kurmayı biliyor musun? Bakanlık çalışanı olarak kurallara uyarak örnek olmam gerekiyor ama bunu daha önce hiç yapmadım."

Çadır bezine ve diğer malzemelere bakarken "Üzgünüm Bay Lennon daha önce çadırda kalsam da nasıl kurulduğunu bilmiyorum." dedim.

Deneye yanıla yapmaya çalışsakta en sonunda Marty asasını çıkarıp tek seferde çadırı tamamladı.

"Marty!"

"Dert etme baba. Kimsenin bizi görmediğine eminim. Hem güneşin altında dikilmekten çok sıkıldım."

Dışarıdan üç kişilik gibi görünen çadıra ilk girende o oldu. Ardından John ve Nev içeri girdiler. Bay Lennon tanıdık birileri seslenince dışarıda onlara doğru yürümeye başladığı için bende onu arkamda bırakıp içeri girdim.

Beklentilerim kesinlikle yüksekti ama sonuç kesinlikle onu aştı. Çadırın girişi son derece geniş bir sofaya açılıyordu. Mutfak, tuvalet ve banyonun yanı sıra bir tane odada ilk kattaydı. İkinci katında ise John ve Nev için bir oda, Marty için bir oda ve Bay Lennon için başka bir oda vardı. Ayrıca bir tane oda büyüklüğünde banyosu bulunuyordu.

"Alt kattaki odada sen kalacaksın Lizy. Babam öyle ayarladı, hatta oradaki banyo da sadece sana ait."

"Ben gidip yerleşeyim öyleyse. Sonra dışarı çıkıp gezer miyiz?"

"Evet, dışarı çıkıp bir kolaçan edelim." Nev'in yüzü heyecandan kırmızı bir haldeydi. İkisini yukarıda bırakıp odama geçtim. Yerleşmek istediğimi söylesem de sadece bir iki basit kıyafet ve pijamalarımı yanımda getirmiştim. Onlarıda çantamdan çıkarıp dolaba koyunca işim bitmiş oldu.

Sofada olan yer minderlerinden bir tanesini dışarı çıkartıp üzerine oturdum. John ve Nev'in gelmesi daha uzun sürdü. İkisi de ranzanın üstünde yatmak isteyince karara varmaları uzun sürmüş.

Yeniden Doğduktan Sonra Sakin Bir Hayat İstiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin