Sirius ve Remus, Lily ile James'in evinden ayrıldıklarında sinemaya gitmişlerdi. Sirius, daha önce Remus ile hiç baş başa sinemaya gidemediği için gitmeyi önermişti.
"Filmi beğendin mi?" Sirius sorduğunda Remus onu onayladı. Gerçi filmi çok da izlemiş sayılmazdı. Sürekli Sirius'un güldüğü anları izlemişti. Daha cezbedici bir görüntüydü. O da kapılıvermişti.
"Güzeldi, beğendim."
"İzlemedin ki! Yani beni izlemekten." Sirius saçını savurdu. Bir süre sonra konuştu. "Farkettin mi bilmiyorum ama yandaki kız da sürekli bakıyordu. Bir an mükemmelliğimin tarifini isteyecek sandım." Remus kahkaha attı. Artık alıştığı bir şeydi bu. Sirius kendisini övmeyi severdi. İçi boş bir övgü de değildi hani.
"Onun yanıtı sende var mı?" Sirius tek kaşını kaldırdı.
"Bilmiyorum tatmin edici bir cevap olur mu ama, doğduğumdan beri böyleyim. Küçükken bile aşırı mükemmelmişim." Remus onun böbürlenmesini izlemekten her zaman zevk alıyordu. Bu yüzden boynuna eğilip bir öpücük kondurduğunda Sirius pek sorgulamadı.
"Ona ne şüphe." Remus onu kolunun altına aldı. Sirius kısa bir an için başını sevgilisinin omuzuna yasladı. Uzun süre öyle yürüdüler. İkisi de iyi hissediyordu. Mutlulardı ve dertleri yoktu.
"Akşam yemeğinde ne var Remy?" Sirius sordu.
"Mantar yapacağım." Sirius kaşlarını çattı. Mantar olsa da yesem dediği bir yemek değildi. Hatta Remus olmasa tadına bakmazdı bile. Gerçi şimdi
-Remus sağolsun- tiksiniyor değildi."Mantar sevmem." Remus aklına gelen anılarla güldü. Sirius sırf ilk resmi olarak -tam bir tanışma sayılmasa da- tanıştıkları günün intikamını almak için sürekli mantarına dadanıyordu.
"Her seferinde benim mantarlarımdan yiyordun."
"Sana gıcıklık olsun diye yapıyordum ben onu." İlk zamanlar Sirius gerçekten de mantarları yemiyordu. Sonraları Remus onun yemediğini görüp hep mantar isteyince Sirius da mantar yemişti.
"Buna inanmamı mı bekliyorsun?"
"Evet?" Sirius tek kaşını kaldırdı.
"Ama inanmıyorum çünkü sevmeyen biri asla yemez. O yüzden kabul et." Remus sevgilisinin kulağına bir sır söylercesine fısıldadı.
"Tamam tamam. Sevmiyordum ama artık seviyorum." O kadar çok yemişti ki bir yerden sonra alışkanlık yapmıştı. Zaten mantardan nefret etmiyordu eskiden de. Remus onun mızıkçılığına güldü ve dudağına bir öpücük kondurdu.
"Aşırı mükemmel olduğun için sana kıyamıyorum. O yüzden seni kızdırmayacağım." Sirius güldü.
"Sen gerçekleri bu kadar çabuk kabullenmezdin. Sihirli değnek mi dokundu sana?" Remus omuz silkti.
"Kendini sihirli değnek olarak tabir ediyorsan, neden olmasın?"
"Sen böyle şeyler söylediğinde benim seni öpesim geliyor."
"Öp o zaman." Sirius aldığı yanıtla dudaklarını Remus'unkilerle birleştirdi. Remus şu günlerde romantikliğin dibini yaşıyordu ve bu durum Sirius için güzeldi.
"Benim bayağı bir hoşuma gitti şu öpüşme işi." Remus sevgilisinin şakağına bir öpücük kondurmadan evvel söyledi.
"Biliyor musun, böyle romantik davranman da benim aşırı hoşuma gidiyor." Sirius rüzgarla geriye doğru uçuşan saçlarına elini attı. Remus onun saçlarından yayılan kokuyu duyumsuyordu.
"Seninle barıştıktan sonra, seni tekrar kaybedecek şeyler yapamam." Eve geldiklerinde Remus kapıyı açtı.
"Sensizlik bana pek akıllıca seçimler yaptırmadı yani ben de seni kaybetmek istemiyorum." Aklına Jane gelince, Sirius söyledi.
"Evet kusura bakma ama hiç akıllıca seçimler değildi yaptıkların. Ayrıca Jane nasıl bir ruh hastasıydı öyle?" İçeri girdikten sonra Remus akşam yemeğini hazırlamak, Sirius da onu izlemek için mutfağa gitti.
"Bocalamıştım Remy. Ayrıca bilmiyorum farkettin mi ama o da senin gibi kumraldı ve gözleri
-seninki kadar güzel olmasa da- elaydı." Remus gülümsedi."Yalnız çok büyük bir eksiği var bana benzemek için." Remus'un ima ettiği şeyle Sirius güldü.
"Tabi ki aranızdaki bariz fark o olsa da en azından bazı fiziksel özellikler tutmuş." Remus mantarları doğrarken sevgilisine baktı. Ardından omuz silkti.
"Neyse o kızdan bahsetmek istemiyorum. Sadece, gider gitmez mi sevgili oldun onu merak ettim." Sirius gülümsedi.
"Gider gitmez sevgili falan olmadım onunla. Seni düşünüyordum sürekli. Uzun süre de toparlanamadım. Biliyorsun, tam bir drama kraliçesiyim." Remus güldü. Sirius'a bir aralar sürekli drama kraliçesi diye sesleniyordu.
"Tabi bilmez miyim!" Bunu söyledikten sonra eğilip onu öptü. "Devam et Siri. Hâlâ ne zaman sevgili oldunuz merak ediyorum." Sirius ona gülümsedi.
"İki yıl geçtikten sonra oldu. Seni tamamen unutmam gerektiğini düşündüm. Onunla da bir kafede karşılaşmıştık."
"Bakıyorum da beni unutmak için elinden geleni yapmışsın (!) Biz de kafede resmi olarak tanışmıştık." Sirius gülümsedi.
"İnkar edecek değilim. Seninle aşırı benzerlikler -asla bir sen değildi- olduğunu söyledim zaten. Bu benzerlikler ona daha fazla güven duymamı sağladı." Remus göz devirdi.
"Onun yerine bana dönseydin ya." Sirius sol elini saçına attı.
"O sıra senden nefret etmeye çalışmakla meşguldüm. Neyse benim sana olan nefretimi boşverelim. Sen ne yaptın ben gittikten sonra?" Remus bir süre Sirius'un gözlerine baktı. Ardından işine döndü. Gözlerine bakmadan anlatmak daha kolay olacaktı kuşkusuz.
"İlk ay gittiğine falan inanmadım. James ve Lily beni kandırıyor sanmıştım. Lils'e güveniyordum ama gerçek olduğunu kabul etmek çok zordu. Sonra kriz geçirmiştim. Güzel günler değildi doğrusu." Sirius sevgilisinin saçlarını okşadı.
"Beni sevdiğini o zamanlar mı kabul ettin?" Remus gülümsemeye çalıştı.
"Sana köpek gibi muhtaç olduğumu o zaman farkettim.Lils her zamanki gibi hep yanımda, sürekli beni iyi hissettirmeye çalışıyordu. Ama onun için çok zordu çünkü James de çok iyi değildi ve hep senin kardeşinin yanına gidiyordu, tabi Lily'e de ihtiyacı vardı. Neyse işte ilk yılımı tamamına yakını hastanede geçti. Lily beni psikoloğa gitmem için ikna etti. İyi de geldi. Sonraki yıllar barlarda geçti." Sirius sevgilisinin boynuna bir öpücük kondurdu. "Ama o günler geride kaldı artık yanımdasın. Geçmişte yaşadığım şeyler çok da önemli değil." Sirius duyduğu cümlelerle gülümsedi.
"Benim için de öyle Remus. Sensiz geçen 4 yıl bana yetti." Remus sevgilisine aşkla baktı ardından yemeği yapmaya devam etti.
Merhaba
Sonraki bölüm final olacak ponçikler. Zaten onu da yazdım yayımlanmayı bekliyor jfndkdkdkdkk
Neyse nasılsınız iyi misiniz? Umarım iyisinizdir. Ben yarın stajda doğumhaneye gidecek bir garibanım zaten sabahın köründe uyanacağım o da ayrı burkuyor içimi. Bunlardan sonra bu yıkık ağlamaya gidiyor hfjdkdkddkdk
Umarım beğenirsiniz
Sizi çok seviyorum elmalı turtalarım 💝💝💝