Halton'ın Ağızından
Zack'in sesi beynimde çınladı. Onumu savunuyordu, bu hiç beklenmedik bir durumdu. Zack, Anna'yı arkasını alıp önümde dikildi.
''Z-Zack ne diyorsun?''
''Beni duydun, bu kıza sakın dokunma!'' Kaşlarım bir anda çatıldı. Şuan ikisinide parçalamak istiyordum.
''Zack kendine gel. Bu yaptığın hiç doğru bir şey değil."
''Halton sen bana karışamazsın. Ben istediğim şeyi yaparım ve ben bu kızı istiyorum."
''Peki Cindy ne olacak?'' Dilini dudaklarından gezdirip tekrar bana döndü.
''O artık benim umrumda değil. Zaten ailem ve bazı dostlarım ondan nefret ediyor. Unutma ki sende onu sevmiyorsun.'' Evet çünkü kız keşti. Uyuşturucu kullanan zavallı biriydi. Fakat Zack ona iyi geliyordu.
''Ama Z-Zack--''
''Biz bu gece burda kalalım yarın ben Anna'yı kendi evime götüreceğim." deyip Anna'nın elini tutup yukarı çıkmaya başladılar. Karanlık tekrar bize geri dönücek. Bunu hissediyordum.
Anna'nın Anlatımından
Halton benim ile ilgili her şeyi öğrenmişti. Açıkçası evet ben Zack'e aşık oldum. Fakat aynı zamanda onu lanetimle mühürledim. Aslında bunu eğlenmek için değil, Zack'i gerçekten sevmek için yaptım. Aynı zamanda bu lanetten kurtulmak için. Vampirlere yapılan büyü kalıcı değil çünkü. Sadece bunu kimseye söylememeliyim. Yoksa sonsuza kadar bu lanet üzerimde kalacak. Onunda beni sevmesini istiyorum ama beni gerçekten sevmeyeceğini biliyorum. Bu sorunu çözmenin tek yolu tanrılardan yardım istemekti. Bana yardım edebilecek tek kişi; aşk tanrısı Eros. O belki bana yardım eder. İnsanlar onların gerçek olmadığına inanıyormuş. Yani bazıları. Ama onlar gerçek.
Hiç vakit kaybetmeden Zack'in yanından sessizce kıvrılıp içimden Eros'un yanına gitmeyi istedim. Kısa süre içinde gözlerimi açtığımda kırmızı bir mağranın içerisine doğru ilerledim. Biraz korkuyordum ama artık dayanamıyorum. Bu lanet yüzünden kimseyi doğru sevemiyorum.
''Yaklaş." diye boğuk bir ses duyduğumda tam ortada olan taşın üstüne oturdum. Hiç kimse yoktu. Sadece ben ve etrafımda oluşan dumanlar.
''Buraya hangi cesaretle geldin?'' Sertçe yutkundum.
''Yüce Eros! Eğer sizseniz lütfen bana yardım edin!'' Bunu yaptığım için bin kırbaç ile cezalandırılacağım. Veya kurtların elinde çürüyeceğim.
''Ne istiyorsun?'' Gözlerimi kapatıp sakinleşmeye çalıştım. Korkum susuzluğumu alevlendiriyordu.
''Ben üzerimdeki lanetten kurtulmak istiyorum Yüce Eros. Anneniz Afrodit'in güzelliği ve tüm vampirlerin anası adına yardım etmenizi istiyorum." dedim.
''Buraya gelen herkes, aşk laneti yüzünden gelir. Aşk bir oyun değildir. Duyguların arasındaki en hisli olanıdır. Hepsinden daha çok acıtır veya daha çok sevdirir. Doğru kullanmadığında güzelliğin bile işe yaramaz.'' Bu sözleri tamamen benimle ilgiliydi.
''Bana yardım derseniz bende doğru kullanacağım. Ama lanet yüzünden daha çok yanlış yapıyorum. Cadılardan çaldığım aşk büyüleri bile bir halta yaramıyor." Durumun perişandı.
''Buna şaşırmadım. Çünkü aşk; büyü ile olmayan bir şeydir. Aşk karanlık yolda seni aydınlatan bir duygudur. İnsanın içinde ki boşluğu doldurur ve o yüreğe sahiplenir. Yani bu işler büyü ile olmaz." Gözlerim yanıyoru ve yaşlarla dolmak üzereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Karım
VampirgeschichtenHer insan normal bir evlilik, normal bir yaşam sürerken; ben zarar vermekten korkuyorum. Çünkü ben normal değilim. Kan içer, sihire inananırım. Gündüzü sevmez, geceyi yaşamak isterim. Yine de her saati yaşarım. Gözlerim kırmızı olur, dişlerimi acıma...