Dokuzuncu gün

114 37 4
                                    

Selam canlarım👋🏻
Nasılsınız?
Ev hayatı sıkıcı gelebilir, ama sıkılmamak sizin elinizde!
Ne dersiniz sizce karantina döneminde yapılabilecekler için bir kitap yazmalı mıyım?
Şahsen ben sıkılmıyorum!
Bölüm şarkısı: Taylor Swift- The Man
Daha fazla uzatmadan, yeni bölüm 👇🏻

Sabah uyandım, her zamanki gibi rutin işlerimi halledip kahvaltı için mutfağa girdim. Yarın okul var. Ama Güneş'in daha 2 hafta gelebileceğini sanmıyorum. Bu hafta normal geçsin diye her şeyi yaparım çünkü geçen hafta çok fantastik ve aksiyon doluydu. Biraz dinlenmek gerek canım, değil mi? Ama yinede ölmek istemiyorum. Daha çok genç ve hazır değilmişim gibi hissediyorum. Daha amel defterimi doldurmadım gitmemeliyim. O yüzden dikkatli olmalıyım.

Kahvaltımı yapıp oturma odasına geçtim. Televizyonu açıp karşısına oturdum. O kadar yorgun oluyorum ki artık geceleri rüya bile görmüyorum. Kumandayı elime alıp kanallarda gezmeye başladım. Aradığımı bulduğumda gülümsedim. Bugün normal bir gün geçireceğim, bunda inatçıyım. 2 gün önce kaçırdığım favori dizimi izlerken canım dondurma çekti. Evet bu mevsimde. Ama benim canım çektiyse mevsim, hava koşulu, o an ki halim önemsiz oluyor. Bu yüzden dolapta kocaman bir kakaolu dondurma kutusu var. Zıplaya zıplaya mutfağa girdim. Dolabı açtığımda aradığımı buldum ve mutluluğum ikiye katlandı.

Diziyi izlemeye devam ederken aklıma Güneş'le izlediğimiz anlar geldi. Bu dondurmayı beraber yiyorduk. Bir kaç güne taburcu olabileceğini söyledi hemşire. Umarım başına gerçekten bir şey gelmez.

Bugün onu ziyarete gitmeyeceğim için onu aramaya karar verdim. Reklam olduğunda telefonumu elime aldım ve numarasını bulup aradım. "Günaydın" dedim telefonu açtığında. "Günaydıııın!" dedi her zamanki neşesiyle. İyileşiyor. "Bugün ziyaretine gelmeyeceğim, çünkü evde tembellik yapmak istiyorum. Sana uyar mı?" "Sen yeterki tembellik yapabil, ben her şeye razıyım. Çok yoruldun, hakkın" "teşekkür ederim. Sen ne yapmayı düşünüyorsun?" "Bende burda yumuşacık hastane yatağımda yatarak iki gün sonra taburcu olmayı bekliyor olacağım. Serumum yenilenecekmiş, ben seni sonra ararım, tamam mı?" "Tamam, hadi görüşürüz" deyip kapattım. Aramayacak. Hep unutur.

Gün boyunca televizyon izleyip bir şeyler atıştırdım. Öğlen olduğunda odama girip resim eşyalarımı elime alıp salona geri döndüm. Ne yapabileceğimi düşünürken buldum kendimi. Ama en sonunda güzel bir resim çizmeyi başardım. Önce arka tarafa başta lacivert onun altına mavi ve onunda altına mor boya kullandım. Geçişleri yaptım ve üstüne beyaz boya ile ay çizdim, ama sorun sulu boyam kalmadığı için yağlı boya kullandım. Siyah boyayla önce yeri sonra güzel bir ağaç çizdim. Sonra kurumaya bıraktım. Çabucak kurudu ve bende Taylor Swift- The Man şarkısıyla sosyal medya hesabımda paylaştım.

Egzersiz yapmayı düşündüm ama neden yapayım? Ne de olsa tembellik günü. Beni yorabilecek her türlü gereksiz şeyden uzak durma günü. Dışarısı yine yağmurlu gözüküyor. Ne güzel. Şimdi elimede bir kahve pencerenin karşısında yağmuru izlemek var. Belki bir kitap bile okuyabilirim? Kitap biraz bekleyebilir diyerek kahvemi alıp pencerenin kenarındaki koltuğa oturdum. Televizyonu zaten kapatmıştım çünkü yağmurun sesi daha güzel.

******

Yağmur dindi, elime kitabımı alıp kanepeye uzandım. Son 80 sayfamı okurken, artık heyecandan daha hızlı okumaya başladım. Ama yorgun düşüp uyuyakaldım...

  Yağmurlu bir geceydi, üstümde kapüşonlu ceketim, fermuarı sonuna kadar çekilmiş bir şekilde sokaklarda yürüyorum, nereye gittiğimi, neyden kaçtığımı, nerden yola çıktığımı bilmiyorum. Kulağımdaki kulaklık ceketimin cebine gidiyordu ve sonunda telefon vardı. Her yer karanlık, ışık kaynağı olarak sadece ay ve yıldızlar vardı. Yürümeye devam ettim, saçlarım sırılsıklam ve uçlarından sular damlıyordu...

******

Gözümü açtığımda hala kanepedeydim, Elimde kitabım ve gözümde gözlüğüm yok ve üstümde bir battaniye vardı. Saate baktığımda şok geçiriyordum. 7 saattir uyuyorum. Aynı rüyayı tekrar görmem iyi bir şey mi? Ve aynı gerçekliğe sahip bir rüyayı tekrar görmem.

"Yıldız, uyandın mı kızım? Gel sofraya yemek yiyelim". Başımı sallayıp banyoya gittim. Yüzümü yıkayıp mutfağa girdim. Oturup yemeğimi yemeye başladım, ve fark ettimki ikinci öğünümü kaçırdığım için çok aç hissediyorum.

Yemekten sonra anneme masayı toplamaya yardıma ettim ve odama çekildim. Ödevlerimi kontrol ettiğimde bir tane ödevim olduğunu fark ettim. Kolay bir şey olduğu için hemen yaptım ve çantamı hazırlayıp bilgisayarımı elime aldım. Saate baktığımda bir saatim kaldığını fark ettim ve bilgisayarı geri koydum. Onun yerine telefonumu alıp paylaşımımı görenlere göz attım. Mesajlara baktım. Sonra neden günde en az bin mesaj gelen gruptan hiç mesaj almamış olduğumu fark ettim ve WhatsApp'a girdim. Gruba tıkladığımda bir numaranın beni ve Güneş'i gruptan çıkarmış olduğunu gördüm. Umursamayarak yazışmaları sildim ve kendimi yatağa bırakıp gözlerimi tavana diktim. Düşünürken normal bir gün geçirdiğim için çok sevinmiş bir şekilde uyudum...

Olsun olsun, bu seferde kısa bir bölüm olsun.
Oy ve yorum lütfen, oy ve yorum 🙏🏻
Buna ihtiyacım var👇🏻

Yağmurlu Geceler /Tamamlandı/Wattys2020Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin