Araf
Odamın köşesinde otururken, Semra geldi ve "yemek hazır" ona sinirli bir şekilde bakmıştım. Çünkü tam fantastik kitabımın kapağını yeni açmıştım ve sinirle " tamam geliyorum" der demez kitabımı yerine koydum
Aşağıdan kuru fasulye kokusu geldi kokusunu iliklerime kadar çektim , kuru fasulye yemeyi çok severdim.
Yemeğimi yedim ve salona geçip Semra ile film izlemeye başladık...
Yaklaşık 10 dakika sonra yağız geldi. Onlar benim koruyucu ailemdi.
Hiç bir zaman onlara "Anne" veya "Baba" dememiştim. Her zaman için arkadaş gibi olmuştuk. Film izlerken Semra mısır tabağını yere düşürüp kırdı.Yağız sinirle baktı, Semra cam kırıklarını toplarken elini kesip kanlar akmaya başlayınca, "Semra" diye gürleyen yağız sayesinde yerimden sıçramıştım.
Ona sinirle bakarken yavaş yavaş siniri hüzüne bıraktı ve bir peçete verdi "ben ilk yardım çantasını alıp geliyorum, sen de peçete ile baskı yap kanama dursun" dedi" tamam" dedikten sonra gitti.
Semra elini birden çekince ona sinirli bir şekilde bakıp "ne oldu" dedim.
Elindeki peçeteyi çekince bu sefer sinirimin yerini şaşkınlığa bıraktı ve "bunu ben mi yaptım? " dedim o sırada Yağız gelip Semra'nın elindeki kurumuş Kan lekesini görünce ağzından bir küfür savruldu "siktir!".
10 dakikadır ben ne olduğunu sordukça yarın öğreneceksin gibi sözlerle beni geçiştiriyordu " ne var sanki söylesen" dedim yağız sinirle bana bakıp "Araf uzatma yarın öğreneceksin dedim. konu kapandı" diye bağırınca irkilip "tamam be, ne bağırıyorsun! " dedim
1 gün sonra
Yağız gelip beni sabah 8 de kaldırdı ve "sana bahsettiğim gerçeği anlatmak için seni aşağıda bekliyorlar" dedi ona kaşlarım çatık bir şekilde bakıp "o gelenler kim" dedim bana sinirli bir şekilde bakıp "aşağı inince öğrenirsin" diyince sinirle "of ya söylesen ölürsün sanki" dedim bana tersçe bakıp aşağı indi.
Aşağıya indiğimde kırmızı saçlı mavi gözleri olan bir kişi ile karşılaştım ve yanında da, siyah saçları ve kara gözleri ile oldukça asi bir görünüme sahip bir adam vardı.
5 dakikadır öylece 4 kişi bana bakıyordu ve artık rahatsız oluyordum ve en son sabrım taşımıştı ve "artık biriniz anlatmaya başlayacak mısınız? " diye isyan etmiştim. Kırmızı saçlı kadın bana şefkatle bakıp" aynı Baban gibi sabırsızsın " dedi ve bende bu sözleri şok etkisi yarattı" anne ve babamı tanıyor musunuz? " dedim. Kırmızı saçlı kadın bana bir adım attığında geri adım attım siyah saçlı adam" Eflin, sabırlı ol "demişti" anlatın şunu artık "dedim ve 2 dakika sonra koltuklardaki yerimizi almıştık
Eflin " dünyadan uzakta bir gezegen var ve ismi Pogi , orada olağanüstü güçlere sahip insanlar var, özel bir okulda eğitim alıyorlar 20 yıl önce Tanrı ve Tanrıça arasında çıkan bir tartışma sonucu, Tanrımız yani deden öldü, Tanrıçamız o gezegeni yönetmeye başladı şimdi ise seni oraya götürmek zorundayız, Dünyada kaldığın her saniye, senin için çok büyük bir tehlike. Ben senin teyzenim. "
Söyledikleri ile birlikte Beynimde şimşekler çaktı ve sinirle ayağa kalktım" Dalga mı geçiyorsunuz lan siz benimle, kim uyduruyor bu masalları sizin karşınızda çocuk yok! " diye sinirle bağırdım herkes susmuş beni dinliyordu Yağız sinirden köpürmüş bir şekilde bana bakarken tam ağzını açmıştı ki ben konuştum" eğer bana bu söyledikleriniz kanıtlarsanız sizden özür dilerim "dedim.
Eflin "ne zaman çıkarız yola? " dedi Volkan ise" hemen " dedi.
10 dakika sonra
" hazır mısın? " diyen Volkan'a yüzümü buruşturarak baktım ve alayla" sence"
dedim, aşağıya inerken içimden "bunlar beni Pogi diye tımarhaneye götürüyor olmasın!" söyleniyordum.Kapıdan bana ağlayarak bakan Semra'ya bakıp sarıldım ve sadece onun duyabileceği bir şekilde "seni çok seviyorum Anne" dedim bunu söylememe şaşırmış olacak ki bana önce hüzünle sonra şaşkın bir biçimde baktı sonra hızla üstüme atlayıp bağırarak " Oğlum" dedi...
Veda faslı bittikten sonra, araba ile bir ormana girdik ben volkana bakarak "neden ormana girdik" dedim dikiz aynasından bakarak "Portal'dan geçmek zorundayız" dedi " ya o portalı başka biri görseydi" dedim ciddi bir şekilde bana bakıp " Pogi topraklarına ait olmayan kimse portalı göremez "dedi
Portalı görünce kendimden utanmıştım, çünkü Semra ve yağızın yanında Volkan ve Eflin'e bağırmıştım.
Kendimi suçlu görüp boğazımı temizledim" size evde bağırdığım için özür dilerim Volkan, senden de özür dilerim Eflin. " dedim ikisinde birbirinin gözlerine baktılar ve özürümü Volkan kabul etti" önemli değil, zaten bu tepkiyi vereceğini az çok tahmin edebiliyorduk " dedi portal'dan geçtiğimizde başım döndü bunu onlara söylediğimde" merak etme senin gücün ateş, şifa ve düşünce okuma bu güçlerine dünya'ya göndermeden önce büyü yapmıştık.
Şimdi Pogi'ye girdiğin için büyü bozuldu ve bedenine ağır geldi" dedi "ben bu güçlerimi nasıl kullanacağım" dedim Volkan yeni çıkan sakallarını sıvazlayıp "şifa gücünü kaç kere kullandın" dedi "sadece bir kere" dedim sonradan görüş açıma büyük ve gösterişli bir okul girdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pogi
Fantasíaİsmi Araf olan bir adam ailesi başka bir gezegende Arafı doğurduktan 3 yıl sonra öldürüldü 15 yaşına kadar o gezegende yaşayan Araf, Tanrı ve Tanrıça arasında çıkan bir tartışma dolayısıyla 15 yaşında dünyaya gönderildi hafızası silindiği için hiç b...