Ağlamaktan sabaha kadar tek gram uyku uyumamıştım. Napıcam ben şimdi onsuz ? Ve o gün yanımdayken dedikodulara neden inanmıştı ? Her şey o pisliğin yüzündendi. O olmasaydı ben gerçekten bu halde olmazdım. Yada kalkıp Eskişehir'den buraya gelmemdi en büyük hatam. Hayatımda yaptığım en büyük aptallığımdı. Kesinlikle.
Canım gerçekten okula gitmek istemiyor. Hatta yataktan kalkmam bile anlamsız. En iyisi uyumak. Belki geçer ha ? Kendimi kandırmaktan başka birşey yapmıyorum. Onun gelmeyeceğini ve hayatımın günden güne daha kötü olacağını da biliyorum ama bir türlü içim kabul etmiyor, hala bir umut besliyorum. Gelir, sarılır. Özür de dilemesin sadece sarılsa ve ömür boyu mutlu olsak. Çok mutlu. Bu kadar mı kötü biriyim ki başıma bunlar geliyor ? Tamam sigara içiyorum, alkol kullanıyorum, insanları kırıyorum, aileme karşı çıkıyorum. Yani annemin tabiriyle hiçbir zaman şirinleri göremeyeceğim. Ama Meriç'i kaybetmek için naptım ki ?
-"Canım hadi hazırlan okula geç kalıcaz. Hadi bitanem."
-"Hare ben okula gitmiycem. İstemiyorum artık. O okulu, içindeki bana sürtük gibi davranan insanları, Meriç'i görmeyi ve bana düşman gibi bakmasını istemiyorum. Sen git hadi. Ben iyiyim merak etme."
-"Ada nolur yapma böyle. Lütfen hadi."
-"Hare gelmek istemiyorum. Sen git akşam görüşürüz. Uykum var hadi iyi dersler sana."
-"Peki canım ben gidiyorum ama birşey olursa hemen beni arıyorsun anlaştık mı güzelim ?"
-"Hııı okey."
Kapının örtülmesiyle depresyon havama yeniden bürünmüştüm. Gerçekten kafamda tek bir soru vardı. Ben ona bu kadar alışmışken nasıl yapıcaktım onsuz ?
Öfkeden ölmek üzereydim resmen. Ulan Bora. Hep senin yüzünden. Eğer o gün buraya gelmeseydin başıma bunların hiçbiri gelmeyecekti. Kafamı dağıtmaya gerçekten ihtiyacım vardı. Önceden o yardım eder, atlatırdım ama şimdi o yoktu.