'İzin verirseniz, güzelliğinize bir buket armağan etmek istiyorum.'

1K 86 124
                                    

                                    2017

"Merhaba, iyi günler."

Kapının üstüne asılı olan zilin hoş tınısıyla içeri, şık giyimli bir beyefendi girdi. Yumuşak ses tonu içimdeki yeni müşteri heyecanını alırken gülümsedim nazikçe, "Hoş geldiniz."

"Şey, ben kız arkadaşıma evlenme teklifi edeceğim fakat nasıl bir buket almalıyım bilmiyorum. Yardımcı olabilir misiniz?"

"Tabii ki seve seve, ama sizin yardımınıza da ihtiyacım olacak."

Renkli vazoların yanına ilerledik beraber. Tüm çiçekleri, kendileriyle aynı renk vazolara özenle yerleştirmiştim. Kabul ediyorum, birazcık düzen takıntım olabilirdi.

"Kız arkadaşınızı benzettiğiniz, onunla özleştirdiğiniz bir çiçek var mı?"

Genç adam bir süre çiçeklerde takılı kaldı. Düşündü, düşündü, gülümsedi.

"Onu özleştirdiğim değil de; çok sevdiği, her gördüğü yerde eğilip kokladığı papatya var."

"Hmm, papatya masumiyeti ve yeni başlangıçları simgeler ayrıca çiçek dilimde anlamk temiz kalptir. Buketinizde kesinlikle yeri olmalı bence. Peki, kız arkadaşınızın sevdiği renkler?"

"Kırmızıyı ayrı sever."

Klasikleşmiş olarak kırmızı güllerden aldım elime, "Aşkın en büyük simgesi kırmızı gül, kız arkadaşınızın seveceğini düşünüyorum."

Genç adam gülümseyip beni onayladı, birkaç tane daha aşk dolu çiçek seçip buketi güzelce hazırladım.

"Not yazmak ister misiniz?"

"Gerek yok teşekkür ederim, bizzat ben vereceğim için."

Buketin önüne kırmızı kurdeleyle kusursuz bir fiyonk yapıp buketi genç adama teslim ettim.

"Umarım güzel bir akşam geçirirsiniz, mutluluklar dilerim."

"Teşekkür ederim, artık her çiçek alacağım zaman buraya geleceğim. Çiçeklere olan hayranlığınız muhteşem."

"Onlar benim hayatımın tümünü kapsıyor."

Genç adam ücreti ödeyip gülümsedi, "Varsa kartınızı alabilir miyim?" 

Masanın üstündeki minik çekmeceden kartımı çıkarıp verdim, "Yine bekleriz efendim."

"Geleceğimden emin olabilirsiniz, iyi günler."

Sonunda gittiğinde arkama yaslanıp bacak bacak üstüne attım. Gözlerimi yumup başımı duvara yasladım. Bugün biraz hasta gibiydim.

"Ben geldim Jiminie."

"Hoş geldin Tae."

Taehyung, en yakın arkadaşımdı. Hayatımda ailemden sonra her şeyim diyeceğim tek insan.

"Nasılsın bebeğim?"

"Hasta olacağım sanırım, halsizim biraz."

"O zaman sana gelip çorba yapayım akşam."

Parlak gözlerle yanıma yerleşen Taehyung'a baktım. Üniversitede gastronomi okuduğundan müthiş yemek yapıyordu.

"Gerçekten yapar mısın?"

"Tabii ki bebeğim, senden değerli mi?"

Gülümseyip başımı omzuna koyup gözlerimi kapattım. Biraz uyusam bir şey olmazdı sanırım.

Stay away, please... |Jikook|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin