5.Bölüm BUNUN HİÇ YERİ DEĞİL!

16 8 0
                                    

Aslı'yla birbirimize yarım gülümseme attık. Tabi ki adamların karşısına dan! diye çıkıp dövüşmeyecektik. Zaten böyle bir şey yapmak doğru olmazdı. Dövüşmek sadece planımız rast gitmesse kendimizi koruyacak müzikte ensturman gibi bir şeydi. Aslı'yla birbirimize yarım bakışlar attığımızı gören Bora, bizi anlamak için derinden bakıyordu.
Bora'yı meraklandırmak istedim nedense? Bilmem "Hadi gidelim." dedi. Kahvedeki amcanın tarif ettiği yoldan giderken evcilik tarzında  birşeyler oynayan 2 kız gördüm. Kızın birisi
"Ben Rapunzel olayım sende Pamuk Prenses ol" diyordu.
Pamuk Prenses mi? Öyle demişti ki aklıma bir şeyler geldi "Aslı Duydun mu sende Pamuk prenses'i ?"dedim. Aslı bana kızarak baktı çünkü ortaokuldayken Aslı'nın  çatlarcasına gülen bir tiyatrosu vardı. Çocukluğundan beri  o tiyotroyu komik buluyordu. Nedenini bir türlü anlamayamamıştım. Bu tiyatro pamuk prenses'ti. Aslı küçüklükde oyuncu olmak isterdi. O zaman da yani ortaokulda bir tiyatro olacaktı. Tabi Aslı'da hemen hevesle katıldı tiyatroya sonra o tiyatroda Pamuk Prenses çıkınca bayağı güldüğümü hatırlıyorum sonra Aslı tiyatroya katıldığına pişman oldu çünkü oda biliyordu ki dayanamayıp güleceğini. Bu tiyotro kısa süre içinde olması gerekiyordu. Bu yüzden herkes kendi rölünü evde çalışacaktı. Aslı öğretmenine çok yalvarmasına rağmen öğretmeni Aslı'yı bir türlü çıkmasına izi  vermedi. Sonunda o gün gelip çattığında olacakları merak ediyirdum. Aslı'nın rolü konuşan aynaydı.
Kötü kadın rolündeki kız"Ayna ayna söyle bana var mı benden güzeli bu dünyada?" diye klasik lafını söyledi.
O anda Aslı "vaaar." Dedi cırtlak sesle. Normalde sesi böyle çıkmaz ama söz konusu pamuk prenses'se işin rengi değişirdi.
O an onu çekiyordum yani tiyatronun başında beri çekiyordum. O kadar çok gülmüştüm ki telefon elimden düşüp benim yerde  gülmekten yığılışımı çekiyordu ondan sonra kendine bir söz verdi bir daha oyunculuk istemem diye. O anıyı hatırladıktan sonra Aslı'ya sırıtarak baktım ve bana bir tane geçirdi.
"Bunun hiç yeri değil."dedi Bora. Haklıydı tabiki de. Artık Mustafa'nın evine gelmiştik.
Aslı"Bakın adamın çok üstüne gitmeyelim ama eksiksiz bilgiyle de dönmeyelim."dedi.
"Ha"dedi Bora. kıkıradamadan duramadım.
"Sen boşver onu bazen böyle garip konuşur."dedim gülümseyerek. Bora'da bana bakıp gülümsedi. Aslı Bora'yı taklit ederek "Bunun hiç yeri değil." dedi.
.Aslı'ya şaşkınlıkla bakarken Bora "Hadi"dediğinde evinin kapısını tık tıkladım. Aradan 1 dakikaya yakın zaman geçmişle kapı açıldı ve Mustafa"Buyurun."dedi.
"Merhaba ben Koray Bayrak'ın kızıyım. Biraz konuşmamız da sakınca var mı?" diye sorduğumda adam ilk başta derin bir nefes alıp sıkıntıyla verdi ve başını hayır der gibi sallayıp dışarı çıktı. Aslı ve Bora Mustafa'yla tanıştıktan sonra
Evin önündeki tabürelere oturduk.
Mustafa "Gerçekten üzgünüm.
Babanın bu olaya girmesini hiç istemezdim."dedi mahcup sesiyle, içtendi gerçekten.
"İş işten geçti artık şimdiyi düşünmek lazım."dedim. içimde ki burukluk kendini gösterince sustum ve Bora devam etti
"Bak şimdi sen bize bu adamla bildiğini anlat."dedi. Mustafa bu söylediğine karşı başını onayla salladı. Mustafa'nın sözlerine dayanmalıydım babama ne kadar düşkün olduğumu bilsemde...

HAYAL GÜCÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin