BTB-3. Bölüm

181 1 0
                                    

Selööm :)) yeni bir bölüm ile tekrar karşınızdayım.
Multimedia: Alp.
Umarım beğenirsiniz canlar, iyi okumlar :)....
Başımın Tatlı Belası-3. Bölüm
-
Saat 4'e geliyordu. Üstümü değiştirmeyi üşeniyordum o yüzden sadece beyaz converse'lerimi giydim. çk coolum çk .d.d. telefonumu alıp cebime para sıkıştırdıktan sonra evden çıktım. Sitenin girişinde onları bekliyordum şimdi. Lan nerde kaldılar bunlar ya, şimdi Alp'e mesaj atıp 'nrde kldnz yha .ss' diye mesaj atsam herhalde ilişkimiz biterdi. Hiçbirşey yapmadan beklemeye karar verdim. Ya ben bu güvenlikkulubesinin yanında; kolanın yanında bardak gibi duruyorum. Hah, nihayet geldiler. Onlar dönüp bakarken Eylül'ün gözleri beni en sonuna buldu. "Haa canııımm!" Dedi ve koşar adımlarla bana geldi, "Laracııım!" " lan sen hangi ara geldin?!" Diye şeyler duyduğumda herkes yanıma gelmiş sıra sıra bana sarılıyorlardı. "Sürpriz yapmak istedim" diyip gülümsedim. Eylül bana "Sıçarım sürprizine" dediğinde kıkırdadım. Alp bana yaklaşıp uzun uzun sarıldı. Ayrıldığımızda elini omuzuma doladı #ay Allahım çk şkr çk taş br çockla çkyrm .d.d# "Ee naber?" dedi Emir gülümseyerek. "İyidir pikatçu" dediğimde herkes kıkırdadı. "Aman abi ya bi türlü unutamadınız gitti" diye sızlandı. "Küçüklükten kaldı öyle naapalım" diyip pis pis sırıttım, ÇÖNQÖ LÖRÖ OLMAQ BUNU QEREQTİRİR. Onları yanına olmak beni çok mutlu ediyordu, herkesin neşesi, enerjisi. Yav sikiyim enerjisini neşesini. İyidirler. Şimdi iç sesimi duymasınlar götleri kalkar falan. Eylül "Ayy ya çok özlediim lan pislik" dedi ağzını yaya yaya ve gelip bana sarıldı, bu neden ile alp elini omuzumdan çekti. "Bende çok özledim pis sürtük" diyip ona sıkı sıkı sarıldım. "Ee şimdi ne yapıyoruz?" Dedim neşeyle. Alp elimi tuttuğunda ona baktım. Gelecek ay 2 yıl beraber olacaktık. Bana baktığında onu Ne kadar özlediğimi anlamıştım, sanki yıllardır görüşmüyormuşuz gibi, şimdi kendimi daha iyi hissediyorum. Güneş "Sinemaya gitmeyecekmiyiz?" Diye sorduğunda Eylül hemen atağa geçti. "Yaa ama bugün sinemaya gitmeyelim bir Cafe'de otururuz sonra gece, geceleri akarız!" 'Geceleri akarız' dediğinde ellerini yumruklayıp havaya kaldırdı. Bu kız deli, yada yok değiştiriyorum..söylüyorum; kaltak. Ama benim kaltağım. Bir Kafe'ye gideceğimizi anlaştıktan sonra yola koyulduk.
-Saat 21.00-
Cafeden çoktan gitmiştik. Şimdi ise Eylül ile bizim evmizdeydik. O dolabının önünde ne giyeceğimi kararlaştırırken ben ise telefonuma Face'e giriyorum. EVET ARKADAŞLAR FACE PAKETİ YAPTIIIMM. AMA KIÇIMI YIRTTIM DA NEYSE. "Lara?" Diyip eline iki tane elbise aldı. "Bu mu, bu mu?" Dediğinde teker teker iki elbiseyi de öne doğru getirdi. Ben ise gözlerimi külüstür telefonumdan ayıramıyordum (babamlar yeni Samsun galaxy s5 telefonumu aldı, neymiş efendim bir zayıfım varmış. Tamam, siz yabancı değilsiniz. Üç zayıfım vardı.) "hı hı" diye mırıldandığımda Eylül "kızım vallah oraya gelirsem ağzına götünün yerini değiştiririm" diyip gözlerini irice açtı. Eylül bu. Cidden yapardı. Hemen telefonumu yatağıma koydum ve bıkkın bir şekilde Eylül'e baktım "kızım ben böyle şeylerden anlamıyorum, ben resmen erkek Fatmayım, senin lakabın ise küçüklükten beri 'süslü' zaten" diyip elimle Eylül'ün tuttuğu elbiseleri gösterdim. Eylül "Sen bana sürtük mü demeyi çalışıyorsun?" Gözlerini kısarak söylemişti bunu. "Hayır ama bu senin sürtük olmadığın anlamına gelmez" diyip şirince sırıttım. Kötülüq. "Siker-" tam lafı yarıda kalırken annem odaya girdi. "Lara daha dün geldin bu odanın hali neeeğğ!?" Dediği gibi gözlerini irice açıp yerde duran kıyafetlerime ve yatağının dağılmasına baktı. "Ya anne vallah baskın yapan polisler gibisin ha" dedim kaşlarım kalkarken. Annem ayağıyla ritim tutarken kollarını da göğüsünde birleştirmiş bana bakıyordu. Annemin terliklerini gördüğüm anda gözlerim irileşti ve sanki mümkünmüş gibi kaşlarım biraz daha kalkı. "Ya annecim hani ben sana dedim ya Güneş bir parti verecekmiş diye, bizde ona hazırlanıyoruz, söz bak vallah yarın odamı toplayacağım" aslında yalan söylemiştim. Güneşin parti falan verdiği yok ama dışarıda eğlenmek de aynı şey değilmiydi?
~tabiikide aynı şey değil amk.
ya İÇSES sen bir herseye karışma bak sikerun.
~oğlum sus bak yoksa ajdarın şarkısını söylerim görüşün ha.
tmm çk prdn abla sn kzndn .s.s
Annem söylene söylene odamdan çıktı "bu yaşına gemişsin hala odanı bile toplamıyorsun, 10 yaşındakilerin odası bile seninkinden daha temiz", merdivenlerden aşağı indiğini duydum. Derin bir nefes aldım. Odama Demir-küçük erkek kardeşim-girdiğinde ona 'wat du yu vant kardeş?' Dercesine baktım. "Laptopunu ver, benimkisi tamirde" dedi umursamzca bana bakarken. Şimdi ise 'wtf did yu jıst sed?' Dercesine baktım kaşlarım çatarken. "Laptopumu almak mı? Siktir git" dedim ve telefonumu elime aldım. "ANNEEĞĞ LARA ÇOK TERBİYESİZ BİR KIZ, KÜFÜR ATIYOR!" Diye bağırdığında ona kötü kötü baktım, o ise piç sımayl yapıp bana baktı.
-
Eylül ve ben hazır olduğumuzda dışarı çıktık. Ben yeşil, dizimin bir tık üstünde ve sırt dekolteli olan bir elbise giydim, altına da siyah topuklularımı giydim-ama topuklu giyince mal gibi yürüyorum-ve siyah çantamıda aldım. Eylül ise fuşya renkte dizinin bir tık üstünde, dar bir elbise giydi. Ben hiç makyaj yapmamam aslında ama bugün Eylül'ün ısrarıyla yapmak zorunda kaldım. Daha doğrusu ben yapmadım. Eylül bana yaptı. O alışkın olduğu için biliyor böyle şeyleri-e ben boşuna bu kız sürtük demiyoruuuumm-. Anıl'ları gördüğümüzde kimin kiminle gideceğini kararlaştırmaya başladık. Ben tabiikide sevgilim alp ile gideceğim, Eylül, Anıl, Güneş ve emir de beraber gidecek. Alp'in siyah BMW sine doğru yürümeye başladık. Zengin biriyle olmamın faydaları; herzaman havalı bir Arabayla takılacaksın, birşey istediğinde o alacak-forever beleşçi, çünqü lara olmaq bunu qereqtirir-. Alp kapımı açtı, gülümseyip arabaya bindim. O da şoför koltuğunda oturunca arabayı çalıştırdı ve olacağımız mekana gitmeye başladık. Eylüller arkamızdan geliyordu.
----------------------
3. Bölümün sonu.
Sizce Alp ne ayak? :d
Bu bölümü nasıl buldunuz? :Dd

Başımın Tatlı BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin