Elindeki kağıda baktı ve kafasını olumsuz şekilde salladı.
"Biz elimizden geleni yaptık kuzey bey ama maalesef bu terapistler tepki vermedi bizim yapacak bir şeyimiz yok görüyoruz ki kendisi konuşmak istemiyor şu durumda sadece zaman zaman her şeyin ilacıdır" dedi Doktor.
Kuzey bir sürü doktora bir sürü pisikolaglara gitmişti ama işe yaramamıştı konuşmuyordu cemre.
"Peki bir yolu olmalı böyle olmamalı ben bir daha kızımın sesini duyamayacak mıyım" gözleri dolmuştu kızının sesini güzel sesini duyamayacaktı.
"Dediğim gibi kuzey bey cemrenin kendinin istemesi gerekiyor doğuştan veya kalıtsal değil cemrenin yaşadığı tranvadan dolayı bu hale gelmiş bizim elimizden bir şey gelmez tekrardan geçmiş olsun" hayal kırıklığıyla ayağa kalktı kapıya doğru yürüdü.
Dışarda onu bekleyen kızının yanına geldi önünde diz çöktü omuzlarından tutup.
"Seninle gezelim mi?" kızının gözlerine baktı gözlerindeki o ışığı gördü.
Cemre kafasını olumlu şekilde salladı.
" o zaman memlekete gidelim mi?" yüzleşmeye hazır değildi ama belki kızına iyi geleceğini düşünmüştü. Cemre olumlu şekilde salladı. Kuzey ayağa kalktı çevrenin elini tutu ve eve doğru yol aldı...
"Evet duydunuz ben yaylaya çıkmak istiyorum" herkes yıldıza şaşkın bir şekilde ona bakıyordu.
"Kızım niye gitme kararı aldın hem daha bileklerin iyileşmedi" dedi hanife kızının elini tutu bir annenin yalvarışıydı.
"Ama anne burası bana dar geliyor bunalıyorum hem belki yaylaya gidince kendimi daha iyi hissediyorum nolur" dedi yıldız ama bir türlü annesine söz geçiremiyordu.
"Asla izin vermem kızımı ben daha yeni geri kazandım bir daha asla kaybedemem" ayağa kalktı ve yıldızın yanına geldi.
"Beni kaybetmeyeceksiniz ki hem ben o şerefsizi unuttum ve hayatıma kaldığım yerden devam edeceğim" ailesini ikna etmesi oldukça zordu zar zordu ama sonunda ikna oldular.
Eline küçük bir bavul aldı ve baba ocağını terk etti. Yaylaya evine geldiğinde özlemişti yıldız evinin kokusunu içine çekti pencereleri açtı ve derin bir nefes aldı. Etrafı temizledikten sonra kendine bir çay yaptı ve pencerenin kenarına oturdu.
Pek fazla erzağı yoktu telefonumu aldım elime şükrüyü arayıp erzak getirmesini söyledi ve sonra evinin keyfini çıkardı.
"Canım evim canım evim seni çok özlemişim" derin bir iç çekti ve keyfine baktı.
*saat 18:15*
Kitap okurken uykuya dalmışım gerçi daldığımı da hatırlamıyorum araba sesiyle uyandım. Yerimden sıçrayarak kalkıtım kim geldiğine pencereden baktım. Siyah bir araba vardı. İçinde ki inenlere baktım ilk önce arka kapağı açıldı küçük bir çocuk indi. Merakla dışarı çıktım. Bu iki evi bağlayan çitlere geldim.
Hayla inen yoktu kaşlarımı satmış bir şekilde bakıyordum. Ellerimi belime koydum. Arabadan indi sütlerin yanıma yaklaştı gözlüğünü çıkarıp bana baktı.
"Yıldız" bir daha onun ağzından adımı duymayalı uzun zaman olmuştu.
"Kuzey" şaşkın şaşkın bakıyordum oda bana
"Unuttuğum dediğimiz insan bir gün karşınıza çıksa ne yaparsınız?"
Yine kısa oldu kusura bakmayın eğer yazım yanlışı olursa özür dilerim beni desteklersiniz çok sevinirim. Okunma gayet iyi ama oy gerekiyor artık sınırlama geldi
Voted:18
Olunca yeni bölüm haydin sağlıcakla kalın iyi okumalar bye bye✋✋