30. Bölüm

7.2K 448 71
                                    







 
    Zeliş için artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktı.İnsanlar karı koca başbaşa iken geçirilen zaman değerlidir çünkü.Birbirlerine yoldaş olur ,ses olur ,nefes olurlar.Çünkü birbirlerine mecburdurlar,başka gidecek kapıları ,görecek kimseleri hep eşlerdir.Evliliğin ilk yıllarında çok önemlidir birbirine zaman ayırmak,birlikte vakit geçirmek.Heleki bu öykünün yaşandığı zaman diliminde ,büyük aile sistemi şeklinde yaşandığında,eşler birbirlerini ancak yatakta görürmüş.Gün içinde büyüklerden ar edilip konuşma ,gülüşme olmazmış.Zeliş ile Haydar bu konuda şanslı idiler,çünkü iki gençte  yaşadığı zamanda ,şimdinin balayını yaşamıştılar.Baş başa ,göz göze ,diz dize.Öyleki Haydar Zeliş'i kendine aşık etmeyi başarmıştı.Halbuki kaynanasının evinde yaşasaydılar belki de Zeliş kocasına sevdalanmayacaktı,hatta hiç sevemeyecekti.Haydar kendini karısına hiç anlatamayacak,birbirlerinin gözlerinin içine bakamayacaklardı.
Zeliş de farkında idi ,artık buraya kadarmış diyordu içinden.İnşaallah Zeynep ana zülüm etmezdi diye içinden dua ediyordu.Kocası ne kadar Zeliş 'in fikrini sormak istese de biliyordu ki kadın bu konuda kocasının bile söz hakkı yok.Büyükler ne derse o olur.

    Zeynep ana halinden memnun,neşesine diyecek yoktu.Mirza ağada seviniyordu aslında oğlu yanında olacaktı.Karısı da artık uslanmıştı.İlk karısı yola getiriyordu onu.

   Kızlar hızlıca hazırlanmaya başlamıştı.Haydar da odada ayakta bekleyen karısına kaş göz işareti yaptı ,dışarı yada aşkanaya çıkması için.Mutlaka konuşmalıydı karısı ile.

  Zeliş aşkanaya doğru çıktı odadan.Kocası da takip etti karısını,aşkana boştu Allahtan.

  " Zelişim ,sevdam ,karım,sen ne istiyorsun soramadım,ama benimde söz hakkım yok biliyorsun.Ama yinede gelmem dersen babamla konuşurum,senin mutlu olman herşeyin üstünde benim için biliyorsun".

   " Haydarım,kocam ,herşeyim,ben senin olduğun heryerde mutlu olurum ,sen mutlu isen bende mutluyumdur.Sen hayırla git ,ocağımızı topla ,anahtarıda muhtar ağabeye ver.Kilerde ki yiyecekleri de olmazsa köydeki fakir fukaraya dağıt.Az kalmıştı zaten,hayrımız olsun."

    Karı koca birbirine sımsıkı sarıldı,kocası öptü anlından sevdiğinin.

   "Peki ,burda evi nasıl yapsak ki?Ona biz karar verelim.Babam bize bıraktı kararı.Yeni bir oda mı yapalım hayatın içine ?yoksa burda bir oda mı ayarlayalım?"

   "Şey ,Haydarım ...eğer mümkün ise hayatın içine oda yapalım,ben daha rahat ederim ,hem alıştık senle rahat etmeye,şey işte banyo ney"
  " Tamam hatunum,sen nasıl istersen"

   "Ağabey ,biz hazırız,çıkabiliriz"

""Zelişim, ben gelene kadar kendine de ,balalarıma da eyi bak"

  " Tamam Haydarım,sen merak etmeyesin,anan zaten torun haberinden sonra çok değişti,ben zaten karışmam etmem kimseye,sağ selamet git gel sevdiğim"

   "Haydar! Hadi oğlum nerede sin?Çok geç kalmayın.Geceye kalacaksız bu gidişle."

  "Tamam baba geldim "

Haydar kardeşleri ile beraber düştü yola.Yollarda kar yoktu ama çok bozuktu.Zeliş yengeleri iyki geri gelmemiş onlarla.Bebekler zarar görürdü kesin,sonrada anası burnundan getirirdi kadının.İki kızda çok mutluydu,abileri ,yengesi ve doğacak bebekler onlarla yaşayacaktı.Gözleri arkada olmayacaktı.

   İçleri dışlarına çıkmış halde vardılar köye.Direk Remziye ezesine gittiler.Olanları anlattılar,kadın ilk çok şaşırdı bu habere ama sonrada mutlu olmuştu.Erkek evladın yeri anasının,babasının yanıdır elbette dedi.Oda yardım için kalktı onlarla gitti.

ZELİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin