robbery x 6

353 58 25
                                    

"Efendi Jihoon..." Gözlerimi kırpıştırarak açtığımda iki büklüm hâlde olduğumu fark ettim. Dün gece olanlar gözümün önüne gelmişti bir an. Sinirlerime hakim olamadığım için her şeyi kırıp dökmüştüm. Sanırım ağlarken de bu şekilde uyuyakalmıştım. Karşımda elleri birbirine birleşmiş duran Müneccim Yeongjin'i görmemle yavaşça ayağa kalktım. Ah, her yerim uyuşmuştu!

"Ne oldu?" dedim duygusuz çıkan sesimle.

"Acıkmışsınızdır diye düşünmüştüm." Elindeki tepsiye bir göz attım. İçinde yiyecekler vardı. Yeri işaret ettim.

"Oraya bırak ve git."

"Efendi Jihoon, lütfen böyle davranmayın."

"Beni yalnız bırak."

"Bu gün birlikte pazara gideriz diye düşünmüştüm. Biliyorsunuzdur, bu gün festival var."

"Güneş tepedeyken gideriz müneccim, şimdi çıkabilirsin." Yaşlı adam başı ile onayladı ve odadan çıktı. Demek bu gün festival vardı. Biraz ilerimde duran tepsiyi yavaşça kendime doğru çektim. Acıkmıştım. Karnımı doyurduktan sonra üzerime temiz kıyafetler giyip dağınık odadan çıktım.

"Müneccim Yeongjin! Biraz gezinmek için dışarı çıkıyorum. Hemen dönerim."

"Lütfen kendinize dikkat edin efendi Jihoon!" Bahçeden çıkıp ilerlemeye başladım. Ormanda biraz gezsem güzel olurdu. Temiz havaya ve tek başıma kalmaya ihtiyacım vardı.

Ormandaki patikadan ayrılmamaya özen göstererek gezinmeye başladım. Etrafta birkaç kelebek uçuşuyordu. Üzerine arı konan çiceklerin kokusu cezbediciydi. Patikanın ilerisinde büyük gövdeli bir ağaç dikkatimi çekti. Sanırım kiraz ağacıydı. Kirazı çok severdim! Koşuşturarak bu büyük ağacın yanına gittim ve birkaç kez etrafında döndüm. İlk defa gövdesi bu kadar büyük bir kiraz ağacı görüyordum. Sanırım oldukça yaşlı bir ağaçtı.

Yere oturup sırtımı ağacın gövdesine yasladım. Bu günden sonra sık sık buraya gelmeyi düşündüm bir an. Doğanın sesi ve çiçek kokuları ile huzur verici bir ortam sunuyordu insana. Şiir okumak için ideal yerdi yani! Bir süre bu şekilde oturduktan sonra sıkılmaya başlamıştım. Her ne kadar huzur verici olursa olsun benim de bir çizgim vardı. Gökyüzüne baktığımda güneşin tepeye varması için daha vakit olduğunu gördüm. Yine de evde kitap okumak iyi bir aktiviteydi. Tam ayağa kalkmıştım ki tepemden gelen ses ile olduğum yerden sıçradım.

"Bu kadar erken mi gidiyorsun?" Suk dalların arasından beni izliyordu. O ne ara oraya çıkmıştı?! Heyecandan deli gibi atan kalbimin üzerine koydum bir elimi. Korkudan az daha ölecektim.

"S-sana ne!" Kekelemiş olmazdım, hayır ama ya... Ne kadar berbat bir gün böyle!

"Korkuttum mu?"

"Hayır!"

"Pekii, sen ne dersen o." Başka bir şey demesini beklemeden arkamı döndüm ve koşturarak hızla oradan uzaklaştım. "Festivalde görüşürüz!"

-

hyunsuk jihoon'u ormanda severmiş derler :d

biraz kısa oldu üzgünüm, devamını getiremedim bir türlü

biraz kısa oldu üzgünüm, devamını getiremedim bir türlü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

öp öldür evlen yapıyoruz sjdndnnd

my thief. hoonsuk ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin