ÜMİTVARİ DÜŞLER

Bölüm 2: Meraklı Yabancı

İyi okumalar.

Karşımda oturan kişilere tek tek baktım. Herkes harıl harıl çalışıyordu. Yan tarafımdakilere baktım, onlar da öyle. Peki bana bu kağıdı kim vermişti?
Sanırım çok canı sıkılan biri benimle saçma bir oyun oynuyordu. Fazla üzerinde durmadım o yüzden. Kağıdı buruşturup bir kenara koydum. Ya da yanlış masaya koymuş olmalıydı kağıdı. Bu kadar kişi arasından bana gelmiş olamazdı bu kağıt.

Test kitabına dikkatimi verdim. Yarım sayfa yazı dolu paragraf sorusuna baktım dehşet içinde. Ne yani bunu 1 dakika içerisinde çözmem mi gerekiyordu? Ne bekliyorlardı bu öğrencilerden? Bizden ne istiyorlardı?

Kalemi alıp okudum ve okudum. Hüzünlü sözlerde soru çözdüğümü unutup üzüldüm. Kitabı kapatıp gidesim geldi, o derece. Böyle cümleler koyup dikkatimizi ölçmek istedikleri aşikardı. Sınavda karşıma çıksa böyle sorular sınavı bırakıp yazara üzülürüm, bu ne biçim sorular?
Bi de üzerinde düşünülecek cümleler yok mu, tamamen dikkat dağıtmak üzere yazılmışlardı.

Oflayıp puflayıp bir yandan kalem çevirip bir yandan soru çözerken yanımdaki kız kibar bir şekilde beni sessiz olmam için uyardı. Özür dileyip oflamayı kestim.
Biraz ara vermem lazım geldiği için lavaboya gitmek için sandalyemden kalktım. Üst kata çıktım ve lavaboya girdim. Birkaç kız sorularla ilgili tartışıyordu. Neden buraya da getirdiniz sorularınızı ya? İşerken de mi soru çözelim, nedir yani?

Elimi yüzümü yıkayıp uykumu açmaya çalıştım. Her zaman olduğu gibi bugün de gece 12'ye kadar burada kalacağım için uykumu kaçırmam gerekiyordu.
Kütüphane yirmi dört saat açık kalsa yine burada kalırdım. Hayatımda beni umursayan biri olmadığı için bunu yapmak zor olmazdı.

Geri yerime geldiğimde bir kağıt daha kitabımın üzerinde duruyordu. La havle, diyerek sandalyeye oturdum ve ikiye katlanmış kağıdı açtım.

"Çok sıkıldığını görebiliyorum. Biraz olsun eğlenmek istemez misin ;) Cevabını bu numaraya yaz 05*****"

Hayır, belli ki doğru masaya koymuştu. Benimle bir oyun oynamak istiyordu. Benimle? Bu kadar kişi arasından ben mi dikkatini çekmiştim yani?

Sıkıldım evet de, eğlenmek istiyor muyum emin değilim. Ne oyunu olduğunu öğrenmek için mesaj atmak istiyordum, beğenmezsem yapmazdım canım, zorla yaptıracak değil ya.

Telefonuma A olarak kaydedip Wp'den mesaj attım.

05*****: Ne oyunu?

Mesaj atar atmaz kim telefonuyla oynuyor diye etrafa baktım. Birkaç kişiyi telefonla oynarken gördüm. Arkadaşlar hani ders çalışmaya gelmiştik buraya?

A: Oynuyor musun, oynamıyor musun?

Eylül: Oyunu söyle ona göre karar vereceğim

A: Şunu yap bunu yap diyeceğiz işte çok basit

Eylül: Peki bu ne işime yarayacak?

A: Biraz olsun bu sıkıcılıktan kurtulacağız

Eylül: Tamam, eğer eğlenmezsem bana borçlu olursun ona göre :)

A: Yüzde yüz eğleneceksin ;))

Eylül: Başla bakalım

A: Ayağa kalk ve yüksek sesle sınavda herkese benden 100 puan de

Eylül: Gerçekten mi?

A: Oui*
(*Fransızca evet)

Yüzümde histerik bir gülümseme belirdi. Etrafa göz gezdirdim, bu kişi kimdi gerçekten merak ediyordum.