6. Bölüm

270 115 84
                                    

Umarım bölümü seversiniz. İyi okumalar:)

6. Bölüm. Bir Daha Sakın Kaybolma

💜

Bayılmıştım ve yavaş yavaş kendime geliyordum. Gözlerimi açmak istemiyordum. Her şey kâbus olsun istiyordum ve ben gözlerimi açtığımda yatağımda olayım. Gözlerimi araladım. Kâbus değildi. Hala buradaydım. Kafam o kadar çok ağrıyordu ki ölecek gibiydim. Evet ben burada ölüp gidicektim. Bernayla biz burada ölücektik. Ayağa kalktım. Üzerimdeki gelinliğin verdiği ağırlıkla yavaş yavaş demir parmaklıkların yanına gittim.

"Berna. İyi misin?"
"Hiç iyi değilim Zeynep." Hıçkırıklarını duydum. Burnunu çekti.
"Biz burada ölücez Zeynep. 7. Kişi geldiği zaman bizi öldürecek."
"Hayır kendine gel. Sen demiyormuydun Barınlar gelip çıkarıcak bizi diye."
"Kaç gündür buradayız Zeynep. Bu adam tam bir deli. Ne yapacağı belli olmayan biri. Ve bizi o kadar iyi saklamış ki kimse bulamıyor."

Ardından adının Buse olduğunu öğrendiğim kız bir diğer kafesin içerisinden seslendi.
"Kızlar bizi öldürecek evet. Ömür boyu burada tutamaz."

"Hayır" diye bağırdım. Böyle bir pisliğin elinde ölmek istemiyordum.
"Kendinize gelin. Bize birşey olmayacak."

Buse tekrar konuştu.
"Bende öyle diyordum Zeynep. Fakat ben sizden önce geldim. Kaç hafta oldu bilmiyorum. Ailem polise haber vermiştir eminim. Ve hala bulunamadım."

Yere çöktüm. Ne haldeydim bilmiyorum. Ne haldeyiz bilmiyorum. Gerçekten bu adam tarafından mı ölecektik. Gerçekten böyle mi ölecektik.

Yanaklarımdan yaşlar süzülmeye başladı. Tam o sırada birşey oldu. Kapı sesi. Ama pat pat diye vuruluyordu. Sanki biri kapıyı açmak için zorluyordu.

"Berna bizi buldular. Yoksa bizi buldular mı?"
"Bilmiyorum. Umarım öyle olsun."
Ayak sesleri yaklaştı. Sanırım her kimse kapıyı açmıştı. Sonra bir şey oldu. Canın sesini duydum.
"Abi kızlara bir şey olmuş olsun. O adamın eceli ben olucam."

"Zeynep sen de duydun mu?."
Diğer kızlar gülmeye başladılar. Bazıları da ağlıyordu. Mutluluktan olmalıydı.
"Barın" diye bağırdım. Bernanın sesini duydum.
"Can" diye bağırıyordu.

"Nerdesiniz?" Can bağırmaya başladı.
Ben ağlıyordum. Burdan çıkıcaktık. Ve biz kurtulucaktık. Adım sesleri hızlandı. Sanırım koşuyorlardı ve o an onu gördüm. Barını. Çok zayıflamıştı. Yüzü solmuştu. Gözlerinin altı şişmişti. Kaç gündür uyumuyordu?
Bana doğru koştu.

"Barın."
"Geldim güzel kızım. Korkma artık yanındayım. Şimdi bu kilidi açıcam ve buradan çıkıcaz." Kafamı salladım.

Etrafına bakındı. Kilit dolabın içinde olmalıydı.
"Dolap. Oraya bir anahtar koyduğunu gördüm."
Barın koşarak dolaptan anahtarı çıkardı. Yanıma gelip kilidi açtı. Ardından Cana verdi anahtarı.

Koştu. Yanıma geldi. Sarıldım ona. Ağlıyordum. Dakikalarca sarıldık birbirimize. Dakikalarca ağladım ben de. Her hıçkırıdığımda "geçti" diyordu. Ellerini yanaklarımın üstüne koydu.

Bir daha" dedi Barın. Sesi ilk defa titriyordu. Sakın bir daha gitme. Kaybolma bir yere. Eğer bulamazsam seni, kendimi kaybederim. Ben kendimi sende buldum Zeynebim... "
Zeynebim diye seslenirdi bazen bana. Oysaki hep böyle seslensin isterdim. Sonundaki eki benden başka kimse kullanamaz derdi. Onun sesinden kendi ismimi duymak her seferinde huzur kaplardı içimi.
"Benim yerim senin yanın zaten" dedim gözlerine bakarak. Hüzün vardı gözlerinin içinde. Biraz da korku. Kaybetme korkusu. Aynı düşünceyi onun benim için, içinden geçirdiğine eminim.
"Biz kaybetmeyelim kendimizi Barın. Çünkü bende kendimi sende buldum. Hep tamamlayalım birbirimizi."

Sana Gül Bahçesi Vaad EdiyorumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin