"Scarlett Foster"

56 4 0
                                    

DELPHİ #5
-Sarah'ın Gözünden-
Sarah, öğle vakti okul kantininde oturuyordu. Chris ile o kavga gibi şeyden beri konuşmamışlardı. 2 dakikada bir telefonunun ekranını açıyor, ama Chris'ten hiçbir mesaj göremiyordu. Böyle umutsuz bir şekilde otururken, bir ses duydu.
"Pardon? Pardon bakar mısınız Sarah Black'i nerde bulabilirim? Pardon?"
Sarah arkasını döndü.
-Sarah Black benim.
"Hey, Sarah. Merhaba. Adım Scarlett Foster. Seninle konuşmam gereken bir şey var."
-Senin gibi biriyle konuşacak neyim olabilir ki?
(Scarlett kırılmıştı. Tamam. Dışarıdaki diğer kızlar gibi güzel olmayabilirdi. Güzel giyinmiyor da olabilirdi, hatta belki de inek bir görüntüsü vardı, ama en azından Delphi için seçilecek bir kızın daha kibar olmasını beklemişti. En azından böyle ummuştu.)
"Şey, gerçekten konuşmamız gereken şeyler var, ve.. Önemli."
-Oh, peki tamam. Ama çok vaktim yok. (gözlerini devirdi)
"Bak, özetliyeceğim. Delphi diye bir örgüt var. Bu örgüt, genç yetenekleri alıp yetiştiriyor, ve onları bir asker yapıyor. Hatta bunu her yıl yapıyor. Ama bazı farklı gençlerin, bilirsin... Aaa şey.. Bazı özellikleri var. Doğaüstü. Bu gençleri alıp birer kahraman yapıyor. Gençler güçlerinin farkına varınca onu kullanmaya başlıyorlar, daha sonra da kötülere karşı kullanmaya başlıyor. Delphi onları birer yenilmez yapıyor. Ve, sen. Sen de bu yıl seçilecek gençlerin arasındasın."
(Scarlett konuşmasını bitirince derin bir "oh" çekti.
Sarah uzun uzun Scarlett'ın gözlerine baktı. Daha sonra ince bir kahkaha kopardı. Oysa Sarah hiç böyle bir tepki beklememişti. Hatta inanmama düşüncesine bile olanak vermemişti.)
Sarah: Aman Tanrım! Süper kahraman olacağım, ha? Haha! Ay, komikmiş, gerçekten. Güldürdün beni.
(Masadan kalktı. Çantasını koluna taktı.)
-Hey, başkalarına da anlat bu hikayeyi. Belki tutar, ünlü falan olursun.
(Uzaklaşırken hala gülme sesleri duyuluyordu.
Scarlett üzülmüş, biraz da sinirlenmişti. Sarah'ın arkasından koştu.)
Scarlett: Bak! İnanmak zorundasın tamam mı?
Sarah: Bak sert çocuk, güldük, eğlendik, bitti. Uzatma.
(Scarlett, Sarah'ın önüne geçti. Yüzüne sert bir bakış yerleştirdi.)
Scarlett: Maalesef adına tek ulaşabildiğim sensin. Eğer başkalarına ulaşmış olsaydım, onlarla konuşurdum. Ama maalesef elimde tek sen varsın. O yüzden..
(Sarah lafını kesti.)
-Bak, eski sevgilim senin gibi böyle aptal şeylerle ilgilenirdi. Büyücüymüş güya. Adı Christopher Down. Git ona bulaş güzelim.
(Kızıl saçlarını savurarak uzaklaştı.)
(Scarlett Arkasından baktı.)
"Christoper. Peki."
(Bir masaya geçip bilgisayarını açtı. Christopher Down yazdı. Çıkan sonuçlara göre o da şu an bulunduğu okulda okuyordu. Buna göre başka bir yere gitmesine gerek yoktu. Bilgisayarını çantasına koyup etrafındakilere Christopher'ı sormaya başladı. Çoğu kişi onun yüzme havuzunda olabileceğini söyledi. Scarlett'ta yüzme havuzuna gitti.)
"Hey, pardon? Christopher Down'u nerede bulabilirim?"
(Kırmızı mayolu bir kız, uzaktaki yakışıklı bir çocuğu gösterdi.)
Scarlett: Peki, tamam. Teşekkürler.
(Chris'in yanına doğru ilerledi.)
Scarlett: Merhaba, adım Scarlett Foster. Biraz konuşabilir miyiz?
Chris: Ne hakkında? Babamın asistanlarından biri misiniz? Yoksa Porche'uma yine mi el koymak istiyor?
(Scarlett garip bir bakış attı.)
Scarlett: Hayır sizinle Delphi adındaki bir kurum hakkında konuşmak istiyorum.
Chris: Reklam mı yapıyorsunuz? Ürün mü satmaya çalışacaksınız? Buldunuz tabi zengin adamı.
(Scarlett bu sefer "anladık zenginsin" gibi bir bakış attı. Chris korkmuş olacak ki, konuşmayı kesmişti.)
Scarlett: Bakın, beni can kulağıyla dinlemenizi istiyorum. Özetliyeceğim.
Delphi diye bir örgüt var. Bu örgüt yetenekli gençleri alıp yetiştiriyor, onları birer asker, kahraman, yenilmez yapıyor. Ama sıradan gençleri değil. Doğaüstü güçleri olan gençleri. Ve sen de..
(Chris sözünü kesti.)
Chris: Sen Delphi'den mi geliyorsun?
Scarlett: Hayır, ben bir hacker'im. Delphi'yi daha önceden biliyordum ve her sene bazı yetenekli gençleri aldığını biliyordum. Bu sene şifreyi kırmayı başardım ve Sarah Black adına ulaştım. Sanırım senin kız arkadaşın. O inanmadı. Bana senin ismini verdi. Söylediğine göre, sen inanırmışsın. Sanırım ona büyücü olduğunu söylemişsin. Gücünün olduğunu biliyorsun demek ki. Pek az kişi yeteneğinin farkına varabiliyor. Sen varanlardansın. Eee yeteneğin ne peki?
Christopher: Sana güvenebilir miyim?
Scarlett: Tüm kalbinle.
Chris: Gel, burda olmaz.
---
Devam edicek...

DELPHİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin