Yaşadıklarım,içimde tuttuklarım o kadar ağır geliyor ki,artık umut etmekten vazgeçmek istiyorum. Bugün bu gece belki de tüm acılarım son bulacak. Uçurumun kenarında otururken şimdi ne yapmam gerektiğini düşünüyordum. Atlayıp tüm acılarımı sonlandırabilirdim ama içimdeki küçücük umut beni bu hayata zorluyordu. Belki diyordu içimdeki o umut belki bundan sonra her şey güzelleşir diyordu ama gerçekler gün yüzü gibi ortadayken bu biraz zordu. Mesaj sesi yine o umutları gün yüzüne çıkardı. Telefonumu yavaşça elime aldım ve umutla baktım telefonumun ekranına ama beklediğim değildi,bilinmeyen bir numaraydı.
054.....: Belki bugüne kadar tutunacak bir dalın olmadı ama bundan sonra senin tutunacak dalın olmak istiyorum.
Yazmıştı. Şoku atlattıktan sonra yazmaya başladım.
Sinem: yaşadıklarımı kaldıramıyorum sende vazgeç artık benden.Ben umutsuz bir vakayım.
Yazdım ve yavaşca oturduğum uçurumdan ayağa kalktım. Tekrar mesaj sesi geldi ama umursamadım. Kollarımı yavaşça açtım ve nefesimi tuttum. Atlatacağım sırada belime sarılan kollar buna engel oldu. Beraber toprağa düştüğümüzde gözümden akan yaşlar etrafı görmemi engelliyordu. Ayağa kalkmaya çalıştığımda beni kollarının arasına daha çok aldı. Boynuma gömdüğü kafasını oraya daha çok sokmak istiyormuş gibi sokuldu bana ve konuşmaya başladı.
Bilinmeyen: seni çok seviyorum biliyorum bu ne babanı ne de annenin sevgisini getirecek ama ben yanındayım, arkadaşların var. Benim için olmasa bile arkadaşların için yaşa olmaz mı? Dedi.
Dinlediklerim biraz olsun beni yatıştırmıştı. Derin bir nefes alıp düşünmeye başladım. Aslında haklıydı ben gidersem arkadaşlarımı düşünemiyorum. Özellikle de kardeşim dediklerimi. Yavaşça nefes alıp verdim.
"Tamam, haklısın arkadaşlarımı düşünmeliydim bu işe kalkışmadan önce ama yüküm çok fazla olduğundan düşünemedim. DedimGevşeyen vücudu ile korktuğunu anlamıştım garip bir histi arkadaşlarımdan başka birinin benim için endişlenenmesi. Tekrar konuşmaya başlamasıyla daldığım düşüncelerden çıktım.
Bilinmeyen: yani yapmayacaksın demi öyle bir şey dedi.
Bende "evet" dedim.
"Teşekkür ederim, teşekkür ederim." Dedi ve kollarini yavaşça çekti . Ayağa kalktığımızda ona döndüm ama başındaki maske onu görmemi engelliyordu sadece maskeden açıkta kalan ela gözleri ve pembeye çalan dudakları beni kendine cekiyordu. Ben durmuş ona şaşkınlıkla bakarken o yavaşça gülümsedi ve arkasını döndü gitmeye başladığında gözlerim onu takip ediyordu ama hiçbir şey diyemiyorum. Beni öylece uçurumun kenarında bıraktı ve gitti. Bir süre sonra telefonuma gelen mesaj sesi beni girdiğim transtan çıkardı. Telefonumu yavaşça çıkardım ve gelen mesaja baktım. Bilinmeyendendi.054......: Seni çok seviyorum. Daha fazla orda durma hadi evine git artık ben sen evine girene kadar burdayım. Yazıyordu. Burdayımdan kastı neydi anlamamıştım ama etrafa baktım yine de ama kimseyi göremedim. Yavaşça ilerledim evime dogru istemesemde.
Hikayemi nasıl buldunuz? İlk kitabım bu benim desteğinizi bekliyorum..🤗💕😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM~texting (ARA VERİLDİ~)
Teen FictionTam uçurumdan atlayıp kendi canınıza son verecekken , size sarılan kollar sizi durdurmaya yetecek mi ya da durdursa bile bundan sonra ne olacak ? **** Telefonuma gelen mesaj sesi umutla aldım elime ama beklediğim değildi aksine bilinmeyen bir num...