15. Bölüm

59 16 18
                                    

Lütfen satır arası yorumlarınızı esirgemeyin.

- Yakalandın

Emre gizlice Mertin arkasından yaklaşmış silahı sırtına dayamıştı.

- Sırtımdan vurmayan bir sen kalmıştın

Deniz, Emre ile Mert'in muhabbetine aldırmadan Emre'nin koluna ateş etti.

- Naber maviş?

Emre, Deniz'in yüzündeki gülüşü görmek için tekrar tekrar vurulabilirdi.

- Demiştim değil mi? sen daha beni farkedemeden vuracağım seni diye

Mertte Deniz gibi takıldı Emreye.

- Öldün çık

Emre Merti hiç umursamadan Deniz'in gülüşüne eşlik ederek ilk vurulan olup kulübeye döndü.

- Biz yolumuza devam edelim

Selimi bayrağı korumak için bırakmış, Aslı'nın korumasında ki diğer bayrağı almak için harekete geçmişlerdi.

- Edelim

Deniz ilk defa baş başa kalmalarıyla Merte sormak istediği soruyu sordu.

- Ada ile neler oldu. Yani neden senden bu kadar nefret ediyor ve sen ona karşı ne hissediyorsun?

Silahı tuttuğu eli gevşedi. Adını duymak bile vücudunda kontrol edemediği tepkilere yol açıyordu.

- Sarhoştuk, yattık. Ben duygusal bir şey olmadığını düşündüm, başka birileri de girdi hayatıma. Arkadaşlardan biri de Ada ile dalga geçmek için benden mesaj atmış. Bende fark ettiğimde çaktırmadım. Böyle zoraki bir sevgililik durumu oldu

Sessizce dinleyen Denize baktı. Yüzü ifadesizdi ne düşündüğünü anlayamıyordu acaba yargılıyormuydu onu.

- Sonra da birliktelik yaşadığım kızlardan biri Adaya söylemiş. O en başından beri duygusal algıladığı için aldattın diyor başka bir şey demiyor

Devam etmeden önce derin bir iç çekti.

- Ben ise ilk başlarda eğlendiğim bu sevgililik oyunun gerçek olmasını isterken terk etti. Ben ilk defa terk edildim. Seviyor musun dersen cevabım evet olmaz. Biraz terk edilmenin biraz da imkansız olmasının verdiği istek var hem ben sonuçta aşka aşık adamım birinde takılı kalamam

Ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Bu yüzden silahını sol eline alıp sağ eli ile omzunu hafifçe sıvazladı. Bu Merte ilk dokunuşuydu son bir haftada Seda ile terapi güzel gitmiş, Açelyanın kıvırcık saçlarını yolmuş, hatta dün Aslı'nın topuz yapmasına yardım etmişti. Artık rahatsız olup gerilse bile haberi dahilinde birilerine dokunabiliyordu. Yine de her dokunuşta nefesinin kesilmesi, anıların canlanması geçmemişti aklına Emre'yi veya diğerlerini dostlarını getirdiğinde katlanılabilir oluyor ve kriz geçirmiyordu.

- Teşekkür ederim

Mertin neden kendisine teşekkür ettiğini anlayamamış.

- Neden?

Ormanda kısa bir sessizlik oldu. Sonra derin bir solukla başladı sözlerine Mert.

- Dinlediğin için ve güvendiğin için

Denizin dokunması demek güvenmesi demekti.

- Her daim buradayım kitap kurdu

Merti ne zaman boş bıraksanız kitap okuyordu.

- Galiba bayrağı gördüm ben gidip bakacağım sen etrafı kolla

Mert, ağacın arkasına saklanmış Aslıyı ve elindeki bayrağı görmüş ona doğru ilerlemeye başlamıştı.

Yasak Gülüşler (DEVAM EDECEK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin