~3

3K 176 166
                                    

Sabah alarmın klasik sesiyle güne başladım. Akşam düzleştirmediğim saçlarım keçe gibi olmuştu.

Zamanım yok bu yüzden taradım ve at kuyruğu yaptım fakat arkadan kabarık saçım çirkin durduğu için topuz yapma kararı aldım. Ben saçımı yaparken büyükannem odaya girdi.

"Gü-günaydın kızım" dedi büyükannemin elinden tutup,

"Büyükanne ya niye merdiven çıktın kıyaman sana gel otur." dedim ve yatağıma oturtup yanağına küçük olmayan uzun bir öpücük kondurdum.

"A-kşam niye geç geldin" dedi

"Seninde gözünden bir şey kaçmıyor tontonum."
Olanları anlatırsam üzülür bu yüzden yalandan "Alya'nın annesi bırakmadı gideyim diye sonra sen yalnız kalma diye eve geri döndüm. Saatin farkına varamamışım." dedim. Büyükannem yalanıma kandı, her zaman ki gibi.

"Büyükanne, ben saçımı yapayım sen dinlen." dedim
Saçımı bitirip dolabımdan kıyafet kombini yaptım

" dedim Saçımı bitirip dolabımdan kıyafet kombini yaptım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Büyükannem ile birlikte aşağı kahvaltıya indik.

Bir yandan kahvaltıyı hazırlıyor bir yandan omlet yapıyordum. Tontonuma baktığımda el işi yapıyordu.

Kahvaltıyı yaptıktan sonra sofrayı ve etrafı kısaca toparlayıp evden çıktım.

Yeni sinir bozucu okul günü beni bekliyor.

Arabayı otoparka bırakıp okulun bahçesindeki kalabalığa gittim. Müdür konuşma yapıyordu. Juleka'yı görünce yanına geçtim. Yan yana sırada bekledik.

"Evet gençler bu yılda her yıl olduğu gibi okulumuzda başarılı 15 kişiyi kampa götürücez okulumuzda şu an da en yüksek ortalama 67 o da 11-C sınıfından July Maciq tebrikler..." alkış ve ısılıklar çoğaldı "Tabi 67 ne kadar başarıysa artık" dedi imalı bir şekilde.

Bu müdürü sevmiyorum. Ölse üzülmem. Keşke ölse.

Müdür hâlâ boş boş konuşurken omuzumda sıcak bir nefes hissetmemle ilkildim "Bunu ödeticem." kim olduğuna bakmak için arkamı döndüğümde Adrien ile burnumuz birbirlerine değiyordu.

Kendimi toparlamak amacıyla bir adım geri adım attım.

"Ne dedin?" dedim

Bayık gözleriyle bana bakarak "Çok güzelsin" dedi sessizce, gözlerini benden ayırmayarak...

Boğazımı temizleyip

"Ne?! Kendine gel!" diyerek çirkefleştim. (kendine gel. Zenginiz biz iqödiqlxiwş)

Adrien kafasını iki yana sallayıp  eliyle ensesindeki saçları karıştırdı.

"Yok bir şey...." dedi "Sana bunu ödeticem man kafa." diyerek ekledi. Ve Adrien Agreste geri geldi.

BAD LOVE ADRİNETTEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin