BÖLÜM 1

126 10 3
                                    

MULTİMEDİA DA GİZEM


Göz kapaklarım, tonlar kadar ağırdı ve ben bunu taşıyamıyordum. Gözlerim yavaş yavaş kapanıp, yavaş yavaş açılıyordu. Uykum vardı hemde çok... Yatağımdan kalktığımda, yerin soğukluğu ayaklarımı yakıyordu, soğuktu ama soğuk bile yakıyordu işte. Bu bana herşeyin olabileceğini anlatır. Soğuk bile yakıyor ise eğer imkansızlıklardan mucizeler doğar. Bu kadar ilginçti bu dünya bu hayat.

  Odaya gözümü gezdirdim, beyaz ve neşeli bir odaydı, ama benim odamın beni temsil etmesi gerekiyordu. Bir gün siyah bir boya alıp, odamı boyayacaktım.

  Bilgisayarıma baktığımda 'BÖLÜM 10' u hâlâ bitirmediğimi gördüm. Dün başlamıştım kitabıma. Yazmayı ve okumayı çok seviyorum. O dünyada yaşıyorum. Derslerim bile kitaplarımı düşünerek geçiyor. Çünkü kitaplar, insanlar kadar kötü değiller. Evet çukurdaydım, yan gelip yatmıyordum, çıkıcak olan ipimi, halatımı

arıyorum.

Hiçbir insan beni dünyadan uzaklaştıramaz. Ama kitaplar? Bana herşeyi unutturabilecek tek varlık kitaplar. Çünkü o zaman , hayal kurmuyor, hayal içinde yaşayarak herşeyden, herkesden uzaklaşıyordum. Bu bir gerçekti. Bazı insanları kitapları hiç sevmiyorlar, fakat onlar yanlış kitabı okuyorlar. Yanlış hikayeleri, yanlış hayaller ile süslüyorlar. En çok çukur içinde olanlar kitap okur, çünkü kitap, tatlı bir ilaçtır, zararı olmadan iyileştirir. Bu yüzden kitaplar var, insanları mutlu etmek için, yaratılmış bir mucize olarak varlar. Çünkü kitaplar insanları sevindirecek ve yardım edecek kadar masumlar.

     Geçmişten nefret ederim, geçmiş geleceği aydınlatmaz karartır, gelecek geçmiş olurken geçmiş bütün pişmanlıklar demektir. Geçmiş mutsuzluğu, pişmanlığı, hataları , yanlışları  hatırlatır insanlara. Çünkü geçmiş bencil bir günlüktür. Ve gelecekte onun ortağıdır, arkadaşıdır. Üzüm üzüme baka  baka kararır hesabıdır. Gelecek. umut verirken insanlara bir gün geçmiş olurlar çünkü, umut pişmanlık demektir.

    

                                    ***********

Gözlerimden çıkan yaşlar gözlerimi yakıyor ve bu beni daha çok ağlamama sebep oluyordu. Vampir Günlükleri'nin 5. sezon finalini izledim ve o kadar kötü ağlıyorum ki gözlerim kapanmaya başlıyor ama ben direniyordum. Ben hep direniyordum... Pes etmiyordum. İnatçıydım.  Vazgeçmiyordum. Bu bendim içimdeki savaşla yanlız olan bir kızdım, ve az önce ne öğrendim?  İzmir' e taşınıcağımızı. Peki sorun mu ? Eşyalarımı paketlemekten başka sorunum yok. Şimdi öğrendim ki yanlız olmakta iyiymiş , sadece kimse kıymetini bilmiyor.

'Gizem!'

Bir dakika bu annemin sesiydi. Noluyor? Hıphızlı bir şekilde merdivenlerden indim. Bu imkansızdı. Annem beni asla çağırmazdı. Bu sanki çukurumda hayalet olması gibiydi. Ciddiyim. 

Beni ne kadar üzerse üzsünler umutlanıp geri gidiyorum onlara. Bu yüzden umut pişmanlık. Gitmek istiyorum ama üzüleceğimi biliyorum, biliyorum çünkü hep böyle olur değil mi?  Oturma odasında ki çocuk bana çok benziyordu ikizim gibiydi. Gözlerimi açmış ona bakıyordum. Annem gözlerini devirdi. Noluyor du burada?! Tam ağzımı açacak iken annemin sözleri beni dondurdu. Kıpırdayamıyordum. Bildiğim tek şey çukur derinleşmişti. Hemde çok. Belki dereyi görmeden paçayı sıvama lafına uymam gerek. Ama ben umutlanmam. Belki fikrim değişirdi. Ama çukurun derinleştiğine garanti vararım. Ben donsam bile içimde kelebekler uçuşuyor, savaş daha da artıyordu. Bilinçaltım benim ile dalga geçiyor. Fakat bu gerçekti. Annemin yaptığı tek şey

'Bu Ozan, ikizin.' demek olmuştu. Şunu anladım ki ben bukadar da güçlü değilim. Bunu kaldıramam. Sesli bir şekilde yutkundum.

  GÜÇLÜ DEĞİLDİM

Ozan alaycı bir şekilde sırıttı.
'Selam  ikiz'

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 19, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin