41 - Kartlar Açık
Bileğimdeki bileklikle oynarken bacak bacak üstüne attım ve annemlerin beni aramasını bekledim. Gelip beni alacaklardı çünkü. Bahçenin başka bir köşesinden gelen müzik sesini duyduğumda tanıdık melodi beni gülümsetmişti.
"O zor günler solan güller eskidendi, geçti
O zaman aşık olduğum rüzgarlar esti, esti, geçti."Şarkıyı yüzümde küçük bir gülümsemeyle mırıldanırken lise zamanında ne çok dinlediğimi hatırladım. Aslında şimdi daha da anlamlıydı. Özellikle o zaman aşık olduğum rüzgarlar esti geçti kısmı. Hayatımın bir kısmı böyle olmuştu. Aşık olduğum rüzgarlar esip geçmişti. Hayat çok değişkendi.
Tıpkı on sekiz yaşımda büyücü olduğumu öğrenmem gibi.
Bahçenin karanlığında bir gölgenin bana doğru geldiğini fark edince gerildim. Her an saldırıya uğrayacakmış gibi paniktim ve tetikteydim. Hemen sonra gölge iyice yaklaştı ve Cesur'un kahverengi gözlerini gördüm. Bana hafifçe gülümsedi.
"Oturabilir miyim?" dedi yanımdaki salıncağı göstererek. "Tabii." dedim. "Senin dinleniyor olman lazım, bahçede ne işin var?"
"Hava almaya ihtiyacım vardı. Çok güzel bir bahar havası değil mi?" dediğinde havaya sinmiş ağaç kokusunu içime çektim. "Evet, haklısın."
"Senin en sevdiğin mevsim." dediğinde şaşkınca ona döndüm. Bunu ona söylediğimi hatırlıyor muydu?
"Cesur..." dedim yavaşça. "Biz hiç konuşmaya fırsat bulamadık. Tolga'yla olan olaylardan sonra aramız bozuldu, sen kaçırıldın ve aramız tekrar düzeldi ama konuşmamız lazım bence."
Sessiz kalıp hafifçe sallandı. Sonra bana dönüp "Senden ikinci bir şans istediğim günden beri farkındayım aslında. Bana ikinci şansı hiç vermedin. Sadece aramızdaki bağ kopmasın istedin. Değil mi?" diye sordu.
"Evet." diyerek onu onayladım. "En başında gerçekten ilişkimizi onarmak istiyordum ama dönülmeyecek bir yerdeydik bence Cesur."
"Niye ama? Gözden kaçırdığım bir yer mi var anlamıyorum. Çok düşündüm ama hala niye bu kadar koptuğumuzu çözemiyorum."
"Aşk seni bulabilir de,
Uzak da durabilir de
Samimi oluyor derken,
Mesafe koyabilir de""Bana ilk kavgada ayrılalım dediğinde aklıma gelen şey bizde kaldığın gece yaptığımız konuşma oldu. Sana o gece en büyük zayıflığımı anlattım. Niye kimseye güvenemediğimi anlatmıştım. Sen de bana ben seni inandıracağım demiştin. Ucuz bir söz gibi gelmişti ama bir yanım o söze tutundu işte anlıyor musun? Sonra sen arkanı dönüp giderek o tutunduğum yeri tuzla buz ettin. Ben orada koptum."
"Böyle düşündüğünü bilmiyordum." diye mırıldandı. "Böyle hissedeceğini... Fark edemedim."
"Seninle uzlaşmaya çalıştım. Bana güvenmeni söyledim ama sen bağırıp çağırmakla meşguldün. Sonra ultimatom verip çektin gittin. Bazı sözlerin geri dönüşü yoktur Cesur. Belki de ayrılmalıyız sözü de böyle bir şey işte."
"O zor günler solan güller eskidendi, geçti
O zaman aşık olduğum rüzgarlar esti, esti, geçti."Aşık olduğum rüzgar. Ya da aşk sandığım. İlk gerçek aşk deneyimimi Özgür'le yaşamıştım. Tamamen evet, etimden tırnağıma kadar aşığım bu çocuğa ve bundan eminim diyebildiğim tek kişi o olmuştu. Ya Cesur? Gerçekten aşık olmuş muydum?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐒𝐎𝐘𝐋𝐔 𝐀𝐕𝐈
Fantasy𝐒𝐎𝐘𝐋𝐔 𝐀𝐕𝐈 │Her bir rengin anlamı vardır derler lakin hiçbir rengin anlamı hayatı pamuk ipliğine bağlayacak kadar tehlikeli olmamıştı. © audrisimpavi...