1

10 2 0
                                    

Her zaman duyduğumuz tek şey ''Bu dünyaya bir kere geliyorsun istediğini yap veya git bitir onu'' gibi cümleler olur. Bunu ne kadar iyi biliyor olsak'ta bazen sadece unutuyoruz . Unutmak , insanın bir nevi kaçışı gibi ne kadar kaçarsan o kadar iyi oluyorsun ve ilerliyorsun . 

Günlerden Salı , gene gece sahile çok iyi bir uyum sağlamış ve deniz olabildiğince koyu olmuştu. Yer yer ay ışığının çizdiği yollar belli oluyor , onların üstünden kayarak geçen rüzgarın serinliği kolayca hissedilebiliyordu . Evden çıkışımı ailem uyurken yapmıştım , böylece fark etmemişlerdi. Bu kadar senelik hayatımın en kötü günlerinden ikincisini bu görüntüyü izleyerek bitireceğimi düşünmemiştim.

Sabah her şey bana göre normal iken , ailem aldığım kötü yorumları teker teker okumuş onları haksız duruma düşürmek için bana erkenden bir psikiyatri randevusu almışlardı. Aldığım kötü yorumlar genellikle ''olmayan olayları anlatan bir delisin'' tarzında olduğu için aileme bunları anlatmamıştım. Şimdi nereden öğrendiklerini hala bilmiyorum, sabah onlarla evden çıkmış gitmiştik. Doktor ile biraz tek konuştuktan sonra ailem gitmiş tek kalmıştık . Bana bir çok soru sormuş sonucunda ise pekte samimi olmayan bir gülümseme ile beni okuluma uğurlamıştı. Okula gitmem bir saçmalıktı ama gene de gitmiştim. Okula geldiğimde , doktor aileme düşündüklerini belirtmiş ve atılan kötü yorumların biraz da olsa haklı olduğu yanları olduğunu söylemiş. İkisi de , ben eve gelince her şeyi açıkladılar . Babama göre hiç bir şey yoktu , kendimce onun belirlediği çerçevelerin dışında olan hayatım da kötüye gittiğine göre kolay yorum yapabilirdi. Zaten insan en kolay bilmediği şeyler hakkında kolay yorumlar yapabilir.

Anneme gelince ise o hep benim en yakın arkadaşım olmuştu , o yüzden ağladığı her halinden belliydi. Kim olursa olsun ağlayan birini görüne dayanamadığım için onu güldürmek adına yanına gidip ''Ya ben hep deliydim bunu raporlayınca ne değişecek ?''demem ile gülmüştü. Ağlayan birini mutlu edince kendimi kahraman gibi hissediyordum. Onlar öyle durur iken odama çıkmış hiç bir şey yapmadan uyumuştum. Gece olunca uyanıp onların uyuduğu vakit kendimi burada bulmuştum.

Bazı inançlarda Tanrı değilde Tanrılar olduğuna inanılırdı. Bunların başında gelen ülkeler yunanistan,çin ve hindistan vb. gibi ülkelerdi. Yunan Tanrıları en ilgimi çeken noktaydı.  Kendimi bazen orada ki tanrıların arasına saklar kalabalık arasında kaybolurdum. Bir nevi kendimi soyutluyordum hem insanlardan hem yaşananlardan . Bazen iyi gelse de bazen kendimi kaybediyordum yani bir nevi ölüm gibi bir şeydi ama kimse ölmüyordu. Bulunduğum sahilin gecenin karanlığına karışmasını incelemeye dalmışken omzumda hafif bir ağırlık hissetmem ile yan tarafıma baktığımda , karanlıkta bile parlayan gözleri olan bir bedene rastlamam geç olmamıştı . Ben izin vermediğim halde karanlığın esiri olan saçları ile yanıma oturmuş ve gülüyordu. 

''Birincisi sen kimsin ? İkincisi izin verdim mi ben? hatırlamıyorum , oturabilirsin demedim''

Demem ile gülmüş , ve kafasını yere eğip bana tuhaf bir şekilde bakmıştı.

''Öncelikle ben Alope , kendime yunan tanrısı poseidon'un sevgilisi'nin ismi ile seslenmeyi seviyorum. İkinci olarak bu sahil herkesin sahili burada yaşayan buraya gelen herkesin sahili bir sana ait değil yani''

dedikleri mantıklı gelince ses çıkarmadım , tabi bu onun sorularının ardı sıra gelmeyeceği kısma kadar sürmüştü . 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 22, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

╄Venüs'ün Kızı╄Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin