21

1.1K 90 14
                                    

Jungkook

Şirkete geldiğimizde yine o şıllık kızı görmüştüm. Bana tip tip bakarken Yoongi'ye benim iğrenç bulduğum bir cilveyle konuştu. "Merhaba Bay Min."

"Merhaba."

Yüzündeki sırıtmayı devam ettirdi. "Akşam bir işiniz var mıydı?"

Sırıttı. "Akşam programım-"

Nedensizce ben atıldım. "Biz aslında şey edicektik akşam şey."

Göz ucuyla bana baktı. "Ne?"

Ne diyorum ben ya? Yaktım kendimi. Salak gibi görünmemek için omuz silktim. "Kendi kendime bir şeyler düşünüyordum kusura bakmayın. Odanıza gidelim mi artık?"

Bana sorgulayıcı ve şüpheci bakışlar atmaya başlayınca alt dudağımı ısırmıştım ve gözlerimi kaçırmıştım. Sanırım hapı yuttum. Ne diye öyle atıldıysam yani?! Banane, adam kiminle çıkıyorsa çıksın. Cidden saçmalamaya başladım.

Üstümdeki bakışları devam ederken menajere konuştu. "Akşam Jungkook ile bir yerlere gitmeyi düşünüyoruz. Üzgünüm."

Ne?!

Hasiktir be! Cidden anladı! Ben tam bir salağım ya!

Dediklerini duyduğum zaman alt dudağıma işkence etmeyi bırakıp gözlerimizi şaşkınca ona yönlendirdim. Bana göz kırptıktan sonra -düştüm- odasına gitti. Bende üstümdeki şaşkınlık devam ederken tıpkı benim gibi şok olmuş menajere gıcık olması için sırıttım ve Yoongi'nin peşinden odaya girdim.

Üstündeki kabanı çıkarıp askılağa astıktan sonra dönen siyah deri koltuğuna oturdu. Ben de üstümdeki şişme montu çıkarıp askılığa astım ve karşısındaki siyah renkteki deri koltuğa oturdum.

O dosyaları karıştırırken ben aklıma takılan soruyu hemen yönelttim. "Menajerinize neden öyle bir şey söylediniz?"

Dosyalardaki gözlerini kaldırıp bana baktı. "Sen öyle söylememi istememiş miydin?"

Cidden anlamış ya!

Anında kızaran yanaklarımla daha da ifşa olmuştum. "Hayır yani öyle-"

Lafımı kesti. "Akşam nereye gidiyoruz?"

Ne? Nasıl ya? Bir yeremi gidiyoruz? Benim niye haberim yok?

Utanarak sessiz kaldığımı anlayıp konuştu. "Bence resim çekmeye tekrardan gidebiliriz. "

Önceki fotoğraf çekmek için gittiğimiz yeri hatırlayınca kafamı olumsuz anlamda sallamıştım. "Bu utanç verici. "

Kıkırdadı ve tek kaşını kaldırdı. "Neden?"

Çok düşünmeden itiraf ettim. "Ç-çünkü siz benim fotoğrafımı çekiyorsunuz." Anında bir kahkaha patlatmasıyla daha da utanmıştım. "Komik olan bir şey mi var?"

Sanki gülmekten gözyaşları akmış gibi gözlerini sildi. "Yok, sadece benim yüzümden utanmanı görmek hoşuma gidiyor. "

O ne demek ya?

Dosyaları bırakıp heyecanlı heyecanlı konuşmaya başladı. "Fotoğraflarını çekiyorum çünkü çok fotojeniksin. Ayrıca fotoğraf çektiğin zamanki odaklanmanı ve ciddiyetini karelere almak istiyorum."

İşte şimdi anladım, eğer Yoongi ile yakınlaşmamız ve bir ilişkimizin olması daha fazla bilgi demektir. Onunla sevgili olmam gerek. Tıpkı Jin'in yaptığı gibi.

Cilveli bir şekilde gülümsedim. "Bence beraber akşam yemeğine gidelim."

Omuz silkti ve dosyalara geri döndü. "Pekâlâ. "

Aklıma gelen şey ile sessizliği tekrar bozdum. "Dosyayı ne zaman vereceksiniz?"

"Ah doğru, unutmuşum. Akşam beraber çıkmadan hatırlat vereyim. Şimdi onunla zaman kaybetmek istemiyorum. "

Bak işte bu kötü oldu. Neyse çişi falan gelip odadan çıkarsa bir şeyler yapmaya çalışırım.

Gelen arama ile alt dudağımı ısırmış ve telefonu hemen elime almıştım. Umarım Yoongi 'Namjoon hyung' yazılı ekranı görmemiştir. Aramayı reddettim ve mesaj yazdım.

Ben
Şu an Yoongi ile Min şirketindeyim hyung
Mesaj atsan daha iyi olur

Namjoon hyung
Akşam Jin ile yemeğe gideceğiz senide davet etmek istedik tabii müsaitsen

Ben
Üzgünüm hyung ya ben akşam Yoongi ile yemek yemeye gideceğim

Namjoon hyung
Yoksa düşündüğüm şey mi?

Ben
Evet, onunla yakın olup benden hoşlanmasını sağlarsam daha çok bilgi edinebilirim

Namjoon hyung
İyi düşünmüşsün aman sen kapılma

Ben
Merak etme hyung

"İçecek veya yiyecek bir şey ister misin?"

Duyduğum sesi ile telefonu kapatıp kibarca gülümsedim. "Aslında kahve fena olmaz gibi."

Yanındaki telefondan menajerini arayıp 2 kahve ve fırından sıcak cookie istemişti. Kısa sürede geldikten sonra onları yemiştik. Ancak tam yerken Yoongi'ye arama gelmiş ve bana göz ucuyla baktıktan sonra odadan çıkmıştı. O çıkınca ben hemen etrafta kamera olup olmamasına baktım. Olmadığını görünce hızlı bir şekilde en son baktığı dosyayı elime alıp fotoğrafını çekerken onun sesi kesilmiş ve adım sesleri duymuştum. Hızlıca yerine olduğu gibi koydum ve cookielere yemeye geri döndüm. Tam o sırada içeri girmişti. Az kalsın yakalanacaktım.

My Spy/Yoonkook ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin