Efsanenin Dirilişi

5 0 0
                                    

Meleris 10 yaşında sarı saçlı meraklı bir çocuk. Annesi ve babası henüz Meleris 2 yaşındayken onu amcasına bıraktılar ve önemli bir göreve çıktılar. Meleris'in amcasının sol bacağı doğuştan olmadığı için belli bir yaşa kadar amcası Meleris'e bakmıştır. Meleris biraz büyüdükten sonra çoğu ev işlerini o yapar olmuştur. Neticede kendisini büyüten o adama yardımcı oluyordur.

 Meleris bir gün nehirde eğilmiş kıyafetleri yıkarken köyden bir arkadaşı "Aaa, sende de mi var? Keşke benimde izim olsa!" ardından sessiz bir şekilde "of ya" diyerek uzaklaşır. Meleris sırtında olan izi merak ettiğinden dolayı amcasına sormuştur. "Amca, bu sırtımdaki iz ne biliyor musun?" amcası ise yemek için soyduğu patatesi bıçakla beraber  önündeki masaya bırakır ve "Gel evlat. Sana bir hikaye anlatıyım."...


..."Vaay. Peki bir gün bende Aravia gibi bir savaşçı olabilecek miyim?"."O şey sırtında var ise, evet olabileceksin. Ama bak." der ve sırtını döner. "Bende de var ama, şu lanet şeyin eşi olmadığı için savaşçı eğitimi görmeme izin verilmedi!" diyerek sağ bacağına hafif bir yumruk atar. "Senin adına üzüldüm amca. Ama göreceksin, öyle bir savaşçı olacağım ki kendimle beraber senin adını da onurlandıracağım!" der heyecanlı bir şekilde. "Heh heh, olursun aynen." diyerek eliyle Meleris'in saçlarını karıştırır alaycı bir şekilde. Meleris buna biraz bozulmuştur. Mutsuz bir şekilde yıkadığı çamaşırları şöminenin önüne koyar. "Sana da bir şey demeye gelmiyor! Bozuluyorsun hemen." diyerek bastonuna tutunarak ayağa kalkar amcası "Çamaşırcı savaşçı, hehehe". der sessizce. Meleris şöminede azalan odunu fark edince amcasına dönerek "Ben odun toplamaya gidiyorum beni ararsan yakınlarda olmayacağım haberin olsun." "Tamam tamam, benim merak etme sen. Patates soyacağım zaten. Akşama fare tahta kemirmek istemezsin değil mi? Hem başım ne gibi bir derde girebilir ki?". diyerek mutfağa doğru seke seke yönelir. 

Meleris baltasını alıp kapıdan dışarıya çıkar. Evin yanındaki boş alanı görünce " Buraya bir ara çamaşır askılığı yapıyım ben." diye içinden geçirir. Ormanın derinliklerinde bir kasa kadar odun toplar ve bu beklediğinden biraz kısa sürer. Köye doğru yaklaştığında bir kaç askerin duyuru yaptığını görür ve kulağına şu cümleler takılır "10 YAŞ VE ÜZERİ OLAN TÜM İŞARETLİ ÇOCUKLAR YÜCE ARAVİA'NIN ŞANLI ORDUSUNA ÇAĞIRILMAKTADIR..." bu sözleri duyan Meleris o kadar çok heyecanlanır ki konuşmanın devamını dinlemeden oraya çabucak varmak için topladığı odunları fırlatıp üzerindeki yükten kurtulur ve meydana doğru koşmaya başlar.

 Meydana vardığında, askerlerin etrafında onları pürdikkat dinleyen bir kalabalık olduğunu görür. Meleris o kalabalığın en arkalarından ellerini havaya kaldırıp delicesine sallamaya başlar. Birilerinin dikkatini çekmiş olacak ki, aralarından en rütbeli olan gibi duran bir asker fermanı okuyan meslektaşına eliyle dur işareti yapar. Ayaklarını yere sert sert vurarak, ancak düşük bir hızla kalabalığın içine dalar. Askerin yaklaştığını gören tüm halk 'sanki hepsi anlaşmış gibi' askere yol açarlar. Kendisine doğru yaklaşan metal zırhlar içindeki yarma karşısında donakalır çocukcağız. Asker Meleris'in çenesini tutar ve kendisine doğru çeker. "Demek sende orduya katılmak istiyorsun ha çocuk? Ama bak bakıyım senden başka elini kaldıranlar var mı. Bu orduya istekle gelmezsin. Kaderinde yazılıysa girebilirsin." Meleris bu sözleri duyunca üzerindeki yük bir anda kalkar,  aniden sırtını döner ve hırkasını lekesi görülebilecek kadar sıyırır. Metal yarma askeriye belgesini gördükten sonra elini yeni asker adayının omzuna atarak seslenir "İyi bari, gelebiliyormuşsun, şanslı seni..." Metal yarma bir anda doğrulur ve meslektaşlarına "Buradaki işimiz bitti." der. kalabalığın içinden öncekinden daha hızlı adımlarla yoldaşlarına doğru giden askerin ağzından şu sözcükler serpilir "...kötü şanslı.". 

 Meleris orduya girebileceğini öğrendiği zaman amcasının yanına gider ve orduya çağırıldığını söyler. "Hassiktir ordan be Meleris. Daha askerlerin gelmesine 3 sene var! ne uyduruyorsun sen?!" der ters bir ifadeyle. "Ya amca gerçekten geldiler diyorum gel bak inanmıyorsan beraber çıkalım." der inandırmak ister bir bakışla. "Tamam. Ama önce bastonumu getir, öyle direkt çıkamam." .

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 30, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SavaşçıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin