bölüm 7

4.5K 695 126
                                    

"Film o kadar saçma bitti ki," Jeongguk sinema salonundan çıktığı an bunu söylemişti, sanki tüm zaman bunu söylemek için bekliyormuş gibi hızlıca dökülmüştü dudaklarından. "Resmen devamı gelsin diye orada kesmişler, hiçbir halt anlamadım ben bu durumdan."

Taehyung onun sitem edercesine konuşmasına güldü, Jeongguk ile birlikte boş mısır kutularını ve aynı şekilde yine boş olan içecek şişelerini çöpe attılar. "Yine de fena değildi, aksiyon içeren kısımları koltuklara sarılmamıza neden oldu."

"Tatmin olmadım ama..." Jeongguk mırıldanıp omuz silkti. "Ellerimi yıkamam gerekiyor." Mısır yüzünden yağlanmış parmakları onu rahatsız ediyordu, adımları lavaboya dönünce onu takip eden Taehyung'u fark etti; sonuçta kim bundan rahatsızlık duymazdı ki? İkisi de lavaboya girdi, biraz kalabalıktı, filmden çıkanlar soluğu burada almış gibiydi ama elini yıkamak için de sıra bekleyeceğini düşünmemişti.

Sonunda elleri soğuk suyla buluşunca irkildi, daha sonra ise rahatladığını hissetti. Eline sıvı sabunu akıttı ve çok titiz bir şekilde ellerini temizledi. Bunu yaparken gözleri aynaya kaydığında ise Taehyung'un çoktan elini yıkadığını ve diğer taraftaki aynada saçlarını düzelttiğini gördü.

Pekala. Bu duruma nasıl gelmişlerdi?

İki gün önce yaptıkları konuşmanın ardından Taehyung gitmeden önce Jeongguk'un numarasını almıştı. Dediğine göre arkadaş olmak için sık sık iletişimde bulunmaları gerekiyormuş. Sorun yoktu. Bu yüzden numarasını verdi ve ertesi gün Taehyung'tan bir mesaj aldı. Bir şeyler yapalım mı diye soruyordu ve bunu öyle şanslı bir zamanda sormuştu ki, Jeongguk acaba diye düşünmeden edememişti. Acaba cidden evren arkadaş olmamızı bu kadar çok mu istiyor? Çünkü markette tadilat başlamıştı ve saat sekizden sonra bir süre tamamen boştu. Bu zamanlarını dinlenerek geçirmeyi planlıyordu ancak Taehyung'u geri çevirmek de istemedi. Başından beri kendisine iyi niyetle yaklaşıyordu sonuçta.

Elini kuruladı ve üzerini düzeltti. Taehyung'a dönüp baktığında ise işinin bittiğini görünce kapıya yöneldiğini gördü. Peşinden lavabodan çıktı. Şimdi ikisi yan yana yürüyor ve bundan sonra ne yapacaklarını konuşuyorlardı.

"Bana sorarsan dağılalım," dedi Jeongguk. Filmden önce yemek yemişlerdi, pek beğenmese de film de izlemişlerdi. Yeterince zaman geçirdiklerini düşünüyordu. Biraz uykusunun geldiğini de inkar edemezdi. "Erken kalkacağım da, uykum geldi."

Taehyung başını salladı. Jeongguk onun uyumlu olduğunu düşündü. Jeongguk'a ne istediğini soruyor ve Jeongguk ne derse kabul ediyordu.

"O zaman seni evine bırakayım."

"Gerek yok, evim yakın buraya."

"Olsun," Taehyung itiraz istemiyormuş gibi konuştu. "Hava karardı sonuçta."

"Vay, korumacı mısın?" Jeongguk gülerek sordu.

"Sadece önem veriyorum."

"Gece geç saatlerde kapatırım marketi hep, bu zamana kadar da öyle aman aman bir şeyler olmadı," Alışveriş merkezinden çıktıklarında yüzlerine çarpan soğuk havayla ürperdiler. "Hem ben kendimi koruyabilecek biriyim."

"Öylesin elbette ama hava da soğuk fark ettiğin gibi, bırakayım işte ne olacak?"

"Soğuk cidden," Dişlerini sıktı ve kabullenmiş gibi başını salladı. "İyi, tamam o zaman." dedi ve Taehyung'un arabasına doğru ilerlediler. Kapıyı açıp kendini koltuğa bıraktığında ellerini birbirine sürttü. "Eylül ayına yeni girdik, ne bu soğuk ya?" diye kendi kendine söylendi. Camdan dışarıya bakıyordu, gözleri yaprakların sallanışına takılmıştı.

common love isn't for us (don't you agree?)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin